Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

YERALTINDAN GELEN SESLER

YERALTINDAN GELEN SESLER

Ölenler öldüler toprağın altında yerlerini doldurdular depremden söz ediyorum doğal olarak deprem bununla kalmadı ölenler arkalarında milyonlarca acılı ağrılı yaralı yürekler bıraktılar bu insanlar hayatları boyunca ölen eşlerinin çocuklarının ve akrabalarının travmalarıyla yaşama tutunmaya çalışacaklar onların hatıralarıyla ve anılarıyla dertleneceklerdir gözlerim kör olsaydı ve kulaklarım duymasaydı genç bir gelin ağlayarak bir apartman göçüğünün altında kalan çocuklarını elleriyle işaret ederek çocuklarım bu binanın altında yaşıyorlar lütfen onları kurtarın Allah’ınızı severseniz yardım edin nerde insanlık bu acılı annenin kulaklarımdan hiç gitmeyecek o bir buçuk dakikalık depremin  bedeli Türkiye halkına çok ağır oldu ülkem ve tüm dünya yasa boğuldu teknik olarak hiçbir şey yazamam çünkü ben bir deprem uzmanı değilim ama deprem uzmanlarının uyarılarını dikkate almadığımız ortada ileri zamanlarda bu konuyu etraflıca uzmanlar anlatacaklardır inşallah bu dramdan halkımız ders çıkarır sevgili okurlar uzmanlar İstanbul’da olacak bir depremi anlatıyorlar ama yönetenler hükümetler hâla bunu dikkate almış değiller istanbul hala göç alıyor ne yazık ki bu ülkenin evlerini yapan sözde müteahhitler ehliyeti olmayan cahil insanlar sıradan iki insan bir araya geliyor müteahhit diye inşaatlar yapıyorlar İstanbul’daki depremin ne büyük bir risk yapacağını düşünmek bile istemiyorum 10 şehrimizde can pazarı yaşanırken bir de İstanbul’da olacak bir depremi düşünmek kahrediyor on binlerce bina yıkılmış yüzbinlerce insan yaralı binlerce insanımız hayattan kopmuş ne büyük bir acıdır insanlar yerlere yatmış yer altından bir ses bir nefes işitebilir miyim diye canlarını veriyorlar anlatmak bile insana acı veriyor ülkemizin en güzel on şehri mahşer yerine dönmüş sokaklar caddeler feryat sesleriyle inliyor acımız çok büyük canımızdan canlar koparıldı bizler fiziki olarak ölmüyoruz ama ruhsal ve psikolojik olarak her saniye her dakika ölüp ölüp diriliyoruz onlar bizim canlarımız ülkem insanı travmalı hale geldi ünlü Rus yazarı Tolstoy iyi ahlaklı insan olmak istiyorsanız acı çeken açlık çeken insanlara yardım edin peygamberimiz Hz Muhammet halka iyilikte ve güzellikte yarışınız diyor Dostoyevski herkes herkese karşı her  konuda sorumludur diyor sevgili yurttaşlar hepimize bu anlamda çok büyük görevler düşüyor gün bu gündür gün iyilik yapma ve paylaşma günüdür ölümü anlatmak çok zor insanlar hasta oldukları zaman ancak yaşayabiliyorlar bu duyguyu  iyileşip iyileşemeyeceğini bilince insan işte o zaman ölümle karşı karşıya geliyor 20 yıldaki yazdığım en zor yazı bu bir de insanların bu ölümle ecelle ve Azrail’e karşı karşıya olduğu bu zamanda mağazaları evleri talan etmek isteyen aşağılık yaratıklar var bu insanlık azmanları böyle bir günde ellerini nasıl uzatırlar vicdanları nasıl hareket eder beni asıl yaralayan bu gerizekalıların haydutluklarıdır böyle bir haydutluğu inanın o insanlık düşmanı olan ne hitler ne masollini ne de Neron yapardı milyonlarca insanın dört beş kuşak insanın emeği heba oldu gitti rahmetli annem köydeki evimizi anlatırken dinleseydiniz sanırdınız ki bu kadın bir sarayda yaşamış ve onu anlatıyor böyle ihtişamlı anlatırdı bizim oralarda mal canın yongasıdır derler inşallah devlet bu insanları en kısa zamanda bu acıdan kurtarır yaralarını sarar ve acılarına merhem olur sevgili halkım gün birlik ve beraberlik kardeşlik insanlık yardımlaşma ve paylaşma günüdür neyimiz var neyimiz yok oradaki insanlarla paylaşalım yaşayanlara yanlarında olduğumuzu gösterelim acılarını paylaşalım bir lira bir battaniye bebeklere göndereceğimiz mamalar ve bezler çok sevaba geçecektir bu soğuk kış günlerinde çok değerli olacaklardır insanlığın ölmediğini insan olarak yaşadığımızı halk olarak dünyaya ispat edelim 

Bu yazı toplam 7682 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi