Tatlı su muhalifleri akıllı da KESK salak mı?
Meslek hayatımın en ilginç soruşturmalarından henüz yeni çıkmış biri olarak sorgulayacağım bugün..
Meselenin şovuna yönelmek tarzım olmadığı için fazla abartmadım ancak bilene hatırlatma, bilmeyene bilgilendirme mahiyetinde olsun..
Gebze’de beş polis ile bir avukatın tutuklu yargılandığı rüşvet soruşturması haberinde polislerden birinin savunmasını üstlenen aynı zamanda İYİ Parti Gebze İlçe Başkanı Avukat Burak Uluköylü’nün tutuklu yargılanma kararına ilişkin sosyal medyadan paylaştığı tepkisine ilgili haberde ara başlıkla yer vermekten sebep..
Uluköylü’nün yanı sıra haberin muhabiri olarak şahsıma yönelik Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmadan, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla..
Şayet bir üst makama itiraz olmaması halinde, basın savcılığındaki ifademin ardından sıyırdım.
Bu arada..
Özer Elektrik’te direnişin olduğu günlerde BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun işvereni vergi/SGK primi kaçırdığı gerekçesiyle vatan hainliği ile suçlamasına yer verdiğimiz, ötesinde ihbara rağmen haberi silmediğimiz gerekçesiyle açılan bir diğer soruşturmadan da yine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya ara karar çıktı.
Bu iki örnek üzerinden ifade etmek istediğim şudur:
Fikir ve düşünce özgürlüğüne yönelik baskılarda 12 Eylül dönemini anımsatan uygulamalara maruzuz.
Kimler tarafından.
Sadece sistem tarafından değil, sistemin sermayeye olan zaafından sebep yer yer sermaye kesimi tarafından ama en çok..
Geçtiğimiz hafta içi Kocaeli Milletvekilliği düşürülen, 28 Şubat sürecinde haftalarca türbana özgürlük eylemlerinin öncüsü HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun tarifiyle:
28 Şubat sürecinin mağduru ve “mağduru”, 28 Şubat sürecine rahmet okutan günümüz iktidarı tarafından..
**
Ülkemizde 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL sürecinin, diğer mağdurları ile kıyaslanmayacak derece de olsa, kendi çapında mağdurlarındanım. Tek detayına değineceğim..
Hak ve hukuklarımız için üç beş kişiyle yapmadığımız kalmadı.
Sonuç: Kapanan gazeteler ve eşyaları Devlet tarafından satılmasına rağmen FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan gazetelerin çalışanlarına, alacakları ödenmedi..
Yine o süreçte ilimizde 10’larca mağdur olmasına rağmen direten sadece üç beş kişiydik..
Diğerlerinin, haklarına yönelik aleni gaspa rağmen kaygı ve korkudan sesi dahi çıkmadı.
**
Aslında bu yorumun iğnelemesi, “Tatlı su solcuları…” şeklinde olacaktı.
Sadece solu kast etmenin sola adaletsizlik, haksızlık olacağını düşündüm.
Sistemden rahatsız olan, siyasetin sağ yelpazesinden çok sayıda kişi de sistemin bitmesini istiyor ancak sonlanması için, “Bana bir şey olmasın” kaygısıyla sessiz.
Ötesinde, böylesi bir tutumun “Akıllıca, zekice” olduğunu savunanlar var ki..
O zaman şahsım dahil sesi soluğu çıkanlar da..
Ankara yürüyüşü dün Gebze’den geçen KESK de..
“Bildiğiniz salak!”…
… oluyor yani en azından onlara göre.
Bu arada mesele KESK’in tepkisinde haklı/haksız olduğu değli.
Ben hak veriyorum, mesele o da değil.
KESK’in neye tepki gösterdiğini zaten haberde yazdım.
KESK..
28 Şubat sürecinde türbanlı, muhafazakâr kesime yönelik baskıya tepki verenler kadar, en az onlar kadar haklı.
**
Bir de nokta atışıyla bağlamak gerekirse..
“Tatlı su muhalifleri”nin en çok mağdur ettiği kesimse, CHP.
Üstelik, CHP’li kimliği veya CHP’ye yakınlığı ile bilinen türlerinin.
Nasıl yani, demeyin..
Burası Türkiye!
Yerelimizden, yakın tarihten örnekle..
Askeri kışla üstelik Gebze Belediye Meclisi’nde dahi konuşulmadan elden gitti.
Oranın asıl sahibi halk, asıl sahibi bizler olmasına rağmen bize sorulmadan, bize rağmen üretilen projeyle elden çıkartıldı.
“Tatlı su muhalifleri”nin CHP versiyonunda olanları, KBB Meclisi öncesi taslak projeyi açığa çıkaran CHP’li meclis üyesinin Gebzeli değil Karamürselli olmasından sebep, CHP’yi eleştirdi..
AKP’ye, sisteme, uygulamaya gıkları çıkmadı.
Şuna kesin eminim ki ola ki önümüzdeki genel, yerel seçimde de sistem varlığını korursa..
CHP yerine, “CeHaPe” demeye bile başlayacaklardır.
**
Yelpazenin sağından solundan..
Sisteme sözüm ona muhalif olup tam da sistemin istediği şekilde korkarak, susarak, suskun kalarak sistemin gitmesini bekleyenler..
Sistem bittiğinde ses soluk çıkaracaklardır muhtemelen..
Ama en az bugün olduğu gibi o zaman da kaba etlerimle güleceğimi ifade etmek durumundayım.
O korkak, yüreksizlerin “Akıllı, zeki” kişiler geçindiği Türkiye’de..
Sistem sürdükçe, salağın önde gideni olmaya razıyım.
Aynı KESK gibi..
Yürü Ankara’ya doğru..
Kim tutar seni!