Yapay Zekâ Sürdürülebilir Kalkınmanın İtici Gücü

Sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyümenin çevresel ve sosyal gelişmelerle bütünleşmesi anlamına gelirken, yapay zekâ teknolojileri bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanıldığında bu hedefe ulaşmada kritik bir rol oynuyor. Dr. Erkul, yapay zekânın tarım, enerji, sağlık ve çevre gibi alanlardaki uygulamalarıyla verimliliği artırdığını ve kaynakların daha iyi yönetilmesini sağladığını vurguluyor. Ayrıca sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerde daha geniş kitlelere ulaşarak kapsayıcılığı artırdığını ve dezavantajlı kesimlerin hizmetlere erişimini kolaylaştırdığını ifade ediyor.
Birleşmiş Milletler de yapay zekânın sürdürülebilir kalkınma amaçlarına katkı potansiyelini vurguluyor.

YAPAY ZEKÂNIN KATKILARI
• Tarım: Sensörler ve dronelar ile toprak sağlığını izleme, sulama ihtiyaçlarını belirleme, zararlıları tespit etme ve verimliliği %20-30 oranında artırma.
• Yenilenebilir Enerji: Enerji tüketiminde öngörülerde bulunarak tasarruf sağlama ve enerji verimliliğini %15-20 oranında artırma.
• Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüm: Atık türlerini tanıyarak geri dönüşüm oranlarını artırma ve atık miktarını gerçek zamanlı izleme.
• Sağlık: Hastalıkların erken teşhisi, kişiselleştirilmiş tedavi süreçleri ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması.
• Eğitim: Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına uygun içerik sunarak eğitim kalitesini artırma ve kapsayıcılığı sağlama.
• Akıllı Şehirler: Trafik yönetimi, atık toplama, enerji verimliliği ve kamu güvenliği gibi alanlarda çözümler sunarak şehirlerin sürdürülebilirliğini artırma.
• Kapsayıcılık: Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere erişimi kolaylaştırarak toplumun dezavantajlı kesimlerine ulaşma.
Sonuç olarak, bilinçli ve sorumlu kullanıldığında yapay zekâ teknolojileri, daha yaşanılabilir bir dünya kurma yolunda önemli bir ortak olarak görülüyor.