PROTESTO HİKÂYELERİ
Protestolar tarih boyunca toplumların değişim taleplerini dile getirme biçimi olmuştur. Ancak bazı protestolar, sadece siyasi mesajlarıyla değil, aynı zamanda yaratıcı ve sıra dışı yöntemleriyle de hafızalara kazınmıştır.
Tuz Yürüyüşü: Gandhi’nin Sessiz Direnişi (1930, Hindistan)
Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden biri olan Tuz Yürüyüşü, Mahatma Gandhi tarafından başlatıldı. İngilizlerin tuz üzerindeki tekelini protesto etmek amacıyla, Gandhi ve takipçileri 400 kilometrelik bir yürüyüş gerçekleştirdi. İngiliz hükümeti, yürüyüşü küçük görse de, milyonlarca Hintli bu harekete katıldı ve tuz üretmeye başladı. Bu, şiddet içermeyen protestoların en büyük örneklerinden biri oldu ve Hindistan’ın bağımsızlığına giden yolu açtı.
Boş Sandalyelerle Protesto: Ai Weiwei’nin Sanat Direnişi (2011, Çin)
Çinli sanatçı ve aktivist Ai Weiwei, Çin hükümetinin sansür politikalarına karşı protestolarıyla tanınıyor. 2011’de hükümet tarafından evi gözetim altına alınıp pasaportuna el konulduğunda, sanatçının destekçileri boş sandalyelerle eylem yaptı. Bu eylem, Ai Weiwei’nin yokluğunu ve baskıya rağmen var olan direnişi simgeliyordu. Boşluk bile bir mesaj taşıyordu: “Susturulmuş olmak, kaybolmak değildir.”
Tavuk Yiyerek Siyasete Direniş: (2007, Polonya)
2007’de Polonya’da çiftçiler, hükümetin tarım politikalarını protesto etmek için alışılmadık bir yol seçti: Tavuk yiyerek oturma eylemi yapmak! Çiftçiler, hükümetin tarım sektörünü ihmal ettiğini ve sübvansiyonların yetersiz olduğunu göstermek için Varşova’nın merkezinde oturup sessizce tavuk yediler. Sıradan ama güçlü bir mesajdı: “Bizi sadece yiyip tüketiyorsunuz!”
Ayakkabı Fırlatma: Bush’a Yapılan Protesto (2008, Irak)
2008’de Iraklı gazeteci Muntazer el Zeydi, dönemin ABD Başkanı George W. Bush’a bir basın toplantısında ayakkabılarını fırlatarak protesto etti. Bu, İslam dünyasında büyük bir hakaret anlamına gelen bir hareketti. Irak Savaşı’na karşı duyulan öfkeyi tek bir simgesel hareketle dünyaya duyurdu. Olay, küresel çapta yankı uyandırdı ve gazeteci kısa süreliğine tutuklandı. Ancak Irak halkı, bu eylemi destekleyerek ona kahraman gözüyle baktı.
1 Milyon İnek Kostümü: İngiltere’de Hayvancılık Protestosu (2002, İngiltere)
2002’de İngiltere’de hayvan hakları aktivistleri, büyük şirketlerin hayvancılık üzerindeki etkisini protesto etmek için 1 milyon inek kostümü sipariş etti! Bu sipariş, fast-food zincirlerinin et tedarik süreçlerindeki etik dışı uygulamalara dikkat çekmek amacıyla yapılmıştı. Zincir mağazalar, büyük bir krizle karşı karşıya kaldı ve tedarik süreçlerinde bazı düzenlemelere gitmek zorunda kaldı.
Pantolon Yasağına Karşı Giyilen Etekler: İsveçli Erkek Şoförlerin Protestosu (2013, İsveç)
İsveç’te bir grup erkek otobüs şoförü, yaz aylarında pantolon giymeye zorlanmalarına karşı yaratıcı bir çözüm buldu. Şirket, erkeklere şort giymeyi yasaklamıştı, ancak kadın çalışanların etek giymesine izin veriliyordu. Bunun üzerine şoförler, etek giyerek çalışmaya başladı. Sonuç mu? Yönetim, şort yasağını kaldırmak zorunda kaldı.
Sessiz Filmle Protesto: Belerus’ta Diktatörlüğe Karşı Yaratıcı Direniş (2011, Belarus)
Belarus’ta Alexander Lukaşenko’nun otoriter yönetimine karşı yapılan protestolarda, polis eylemleri bastırmak için her türlü sloganı yasakladı. Ancak aktivistler bu yasağı aşmak için sessiz film formatında protesto yaptı. İnsanlar meydanlarda hiçbir şey söylemeden, sessizce yürüdüler ve elleriyle anlamlı jestler yaparak hükümeti protesto ettiler. Bu yaratıcı eylem, baskıya rağmen nasıl protesto edilebileceğinin en etkili örneklerinden biri oldu.
Tembellik Protestosu: Kolombiya’da Yavaş Yaşam Hareketi (2000, Kolombiya)
Kolombiya’nın büyük şehirlerinden biri olan Bogotá’da halk, hükümetin sürekli artan çalışma saatlerine ve hızlanan tempoya karşı ilginç bir eylem düzenledi. İnsanlar bir gün boyunca hiçbir şey yapmayarak oturma eylemi yaptı. Parklarda yatıp uyuyanlar, şehrin ortasında kitap okuyanlar, sakince kahve içenler… “Tembellik Hakkı” adı verilen bu protesto, çalışma hayatının aşırı stresine karşı küresel bir farkındalık yarattı.
Kırmızı Şemsiyeler: Seks İşçilerinin Protestosu (2005, Avrupa)
Avrupa’da seks işçileri, haklarını savunmak ve ayrımcılığa karşı seslerini duyurmak için kırmızı şemsiyelerle yürüyüşler düzenledi. Kırmızı şemsiye, baskıya karşı bir sembol haline geldi ve zamanla Uluslararası Seks İşçileri Günü’nün (17 Aralık) simgesi olarak kabul edildi.
Yumurta Fırlatma Sanatı: Ukrayna’da Politik Direniş (2004, Ukrayna)
Ukrayna’da 2004 seçimleri sırasında, hükümetin yolsuzluklarını protesto eden gençler, devlet binalarına yumurta fırlatarak tepkilerini gösterdi. İlginç olan, bu hareketin giderek bir sanat formuna dönüşmesiydi. Aktivistler yumurtaları öyle dikkatli ve sanatsal bir şekilde attılar ki, duvarlarda politik mesajlar içeren desenler oluştu! Ukrayna’nın modern politik protesto kültürünün temel taşlarından biri haline gelen bu hareket, sıradan bir yumurtanın bile güçlü bir mesaj taşıyabileceğini gösterdi.
Boş Tencerelerle Protesto (Cacerolazo - 1971 ve 2019)
Şili’de en bilinen protesto yöntemlerinden biri “Cacerolazo”, yani boş tencerelere kaşıklarla vurularak yapılan protestodur. İlk olarak 1971 yılında, Salvador Allende hükümetine karşı orta ve üst sınıf kadınlar tarafından kullanılmıştır. Ancak bu yöntem, Pinochet diktatörlüğüne (1973-1990) ve 2019’daki büyük halk ayaklanmalarına kadar geniş çaplı bir direniş simgesi haline gelmiştir. 2019’da metro zamları ve ekonomik eşitsizliklere karşı başlayan protestolarda, insanlar evlerinin balkonlarında tencerelerini çalarak hükümete karşı tepkilerini göstermiştir.
Çıplak Protesto: Öğrencilerin Yaratıcı Eylemleri (2018)
2018 yılında Şili’de öğrenciler, kadın haklarını ve eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmak için yaratıcı bir protesto düzenledi. Öğrenciler tamamen çıplak şekilde yürüyerek ve vücutlarını yazılarla kaplayarak hükümetin kadınları görmezden gelmesini protesto etti. Bu eylem, Latin Amerika’daki feminist hareketler için önemli bir ilham kaynağı oldu.
Gitarla Direniş: Victor Jara ve Şarkılarla Protesto (1973)
Şili’nin en ünlü müzisyenlerinden biri olan Victor Jara, Pinochet darbesine karşı halkın sesi olmuş bir sanatçıydı. 1973’teki askeri darbeden sonra gözaltına alındı ve Santiago’daki bir stadyuma götürüldü. Burada işkence görmesine rağmen gitarıyla devrim şarkıları söylemeye devam etti. Ellerini kırdılar ama o hâlâ şarkı söyledi. Sonunda öldürüldü, ancak müziği Latin Amerika’daki direnişin sembollerinden biri oldu.
Dansla Direniş: “Un Violador en Tu Camino” (2019)
Şili’de feminist kolektif LasTesis, dünya çapında yankı uyandıran bir performans protestosu düzenledi. “Un Violador en Tu Camino” (Yolundaki Bir Tecavüzcü) adlı şarkı, kadına yönelik şiddeti ve devletin cinsiyet eşitsizliğindeki sorumluluğunu eleştiriyordu. Bu protesto dansı kısa sürede küresel bir fenomene dönüştü ve Londra’dan İstanbul’a kadar birçok şehirde feministler tarafından tekrarlandı.
Protesto kültürü sadece bağırarak ya da yürüyüş yaparak var olan bir şey değildir. Yaratıcılığın, zekânın ve mizahın devreye girdiği durumlarda, sıradan bir eylem bile büyük bir değişimin kıvılcımı olabilir. Dünyanın dört bir yanındaki bu protestolar, insanlığın adaletsizlik karşısında nasıl farklı yollarla direnebildiğini gösteriyor.
Artık günümüzde protesto kültürü, yalnızca sokak gösterilerinden ibaret değil; müzik, sanat, beden dili ve hatta mutfak eşyaları bile birer direniş aracına dönüşebiliyor. Bu eylemler, halkın adalet ve eşitlik taleplerini yaratıcı yollarla dile getirdiğini gösteriyor.
Ramazan Bayramınız kutlu olsun! Sevdiklerinizle birlikte sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir bayram geçirmenizi dilerim. Bayramın bereketi sofralarınıza, neşesi yüreklerinize dolsun.