Dünyanın demokrasi ile yönetilen tüm ülkelerinde toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme anayasal, demokratik ve hukuksal bir haktır.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek vermek adına düzenlenen toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde bu anlamda anayasal ve demokratik haktır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 34. maddesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını güvence altına almakta. Bu maddeye göre, herkes önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Anayasa'nın 34. maddesi şu şekilde:

"Herkes, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Bu hak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın veya genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla sınırlanabilir.

Bu hakkın kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir."

Temel İlkeler

• Önceden İzin Almama: Anayasa, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek için önceden izin alma zorunluluğunu ortadan kaldırmıştır.
• Silahsız ve Saldırısız Olma: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin silahsız ve saldırısız olması gerekmektedir.
• Sınırlamalar: Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık, genel ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla sınırlanabilir.
• Kanuni Düzenleme: Bu hakkın kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla belirlenir.

Anayasa'nın 34. maddesi uyarınca, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanun, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin nerede, nasıl ve hangi şartlarda yapılabileceğini belirlemektedir.

Anayasa Mahkemesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanımıyla ilgili birçok karar vermiştir. Bu kararlar, bu hakkın sınırlarını ve uygulanmasını netleştirmeye yardımcı olmuştur. Mesela, Anayasa Mahkemesi, 2911 sayılı Kanun'un bazı hükümlerini Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını temel bir hak olarak güvence altına almakta.

Ancak, bu hakkın kullanımı siyasal açıdan kimi şeyler öne sürülerek engelleniyor veya yasak getiriliyor.

Ülkemizin gelişmiş demokrasiler standardına ulaşması için bireylerin ve toplulukların görüşlerini özgürce açıklama ve yaymasına engel olunmamalıdır.

Fikrini açıklayan, baskı ve şiddete uğramayan insanların, toplumların olduğu ülke demokrasinin, gönenç ve huzurun, mutluluğun diyarıdır.

Orada kişi başına düşen gelir yıllık 60-70 bin dolardır, işsizlik, yokluk, gelecek endişesi yoktur.

Böyle bir ülkede yaşamak hepimizin hakkı!

Tabi bedel ödeyerek, demokrasiye, Cumhuriyete, anayasal haklarımıza sahip çıkarak!