Dün sabah Kars Ardahan Iğdır derneğinde her zamanki yerimde oturuyordum burası bizim yöre derneğimizdir hiç tanımadığım biri spor giyimliği diğeri normal kıyafetli orta yaşlı iki kişi geldi yanıma yaşlı olanın ismi Ahmet affedersiniz sizi biraz rahatsız edeceğiz genç olanın karma karışık ve solgun bir yüzü vardı sesi titrek ve dağınıktı heyecanını bastırmak için sık sık nefes alıp veriyordu Ahmet benin hemşerim Karslı devlet memurluğundan emekli olmuş kibar hoş görülü sabırlı bir insan oturduk çay içtik Kars’tan arda handan peynirden koyundan kuzudan ve iklimden söz ettik Ahmet ben sizin okuyucunuzum dedi. İsmi ali olan bu arkadaş psikolojik tedavi görüyor biz sizle iki konuyu konuşmak istiyoruz biri Dostoyevski’ye olan sevginiz diğeri de sık sık yazılarınız da anlattığınız ruhsal bunalımlarınızdan nasıl kurtulduğunuz

Çoğu insanın arabasının markasını, telefonun modelini, evinin arsasını konuştuğu ülkemizin bir köşesinde biz edebiyatı konuşacağız tabi Dostoyevski’yi doğumundan ölümüne yaşamını bu bir sayfa kağıda sığdıramayız üstadın hayatı eserleriyle iç içe girmiştir her romanında kadını anlatmıştır en çok da suç ve ceza isimli eserinde anlatmıştır insanların acılarına ve yoksulluklarına karşı Dostoyevski’den daha duyarlı başka bir yazar yoktur sadece duyarlı olmamış bu amaç için mücadelede vermiştir bunun bedelini de ödemiştir kitaplarını ikişer üçer kez okudum sadece suç ve cezayı yedi kez okudum eserlerinde fikir edebiyatı önemlidir eserleri ilmi eserler lezzeti verirler işlediği konular çok derin ve anlamlı konulardır dünya edebiyatının en gizemli yazarıdır.

Ahmet bana dünyada yazılmış en önemli romanları sordu? Bende bir yerde ilahi kitaplardan sonra yazılmış en önemli kitaplar savaş ve sulh ( Tolstoy ) karamaz of kardeşler ( Dostoyevski ) don hikayeleri ( Şolohov Dante’nin ) cehennemi ve bütün bu romanların en büyüğü Don kişotlar ( Cervantes ) Türkiye’nin en önemli yazarı kim dedi hem sağı hem solun önemli özelliklerini kendilerinde birleştirmiş Mehmet Akif ve Yaşar Kemal’dir.

Benimle aynı fikirde olmayan beni seven benimde onları çok sevdiğim yüzlerce dostum var Gebze’de Ahmet’le arkadaşı da bu dostlarımdan bu ülkenin en çok böylesi dostluklara kardeşliklere ihtiyacı var bizleri bir araya getiren ideolojik fikirlerimiz değil vatanımızın halkımızın birlik beraberliği bağımsızlığı ve çıkarları olmalı her ülkenin sorunları var bizim ülkemizin de sorunları var sorunlar bitmez bir kısmını çözersiniz yenileri çıkar arkasından yenileri halk olarak bizler birlik beraberliğimizi oluşturalım o zaman tüm sorunlar çözülür

Sıra geldi psikolojik sorunları olan genç adama bazı meseleler vardır bu meselelerin tartışamayız eşler birde kendi aralarında tartışamaz insanın kendine bile söyleyemeyeceği meseleleri vardır üzülürüm diye korkarız insanı diğer canlılardan ayıran biricik yapan da bütün meseleleri olmasıdır Ahmet de arkadaşı da fevkalade kültürlü sözü sohbeti yerinde insanlardı Ahmet kıvrak zekasıyla bazı soruları konuştuğu tartışmalı gizemli cümlelerle soruyordu genç arkadaşa ünlü ressamımız Fikret Mualla’nın onun rahatsızlıklarına benzer bir rahatsızlığını anlattım Fikret mualla gibi rahatsızlığı olan milyonlarca insan var önemli olan rahatsızlığımız değil herkesin bu tür rahatsızlıkları vardır insana özgü durumlar bunlar önemli olan kişinin hastalığını bilmesi tartışması ve çözümler üretmesidir ressam akşam yatıp uyumaya başlamadan önce o gece ölmek istermiş bu gece inşallah ölürüm dermiş bunun için dua edermiş sabah gözünü açınca ölmediğini görünce A…. Yine yaşıyorum diye üzülürmüş varın onun nasıl sıkıntıları acıları olduğunu siz düşünün Fikret bu haller içinde uzun yıllar yaşamıştır bütün rahatsızlıklar insanı öldürmez insanlar öleceğini sanırlar böyle hasta olan herkes ölmüş olsa Dünya’da insan kalmazdı bu tür hastalıklardan kurtulmanın yolu doktoruna gitmek doktorun yapılmasını istediği şeyleri yapmaktır.