Sahaflardan aldığım çoğu kitapların sayfa aralarında özel notlar, sararmış siyah beyaz resimler, özel mektuplar, tren, vapur, otobüs ve uçak biletleri gibi çok ilginç hatıralar bulunuyor.

Bu tür şeylerden en çok geçmişe ait takvim yapraklarıdır.

İyi bir okurum. Bugüne kadar biriktirdiğim bu hatıralardan bir anılar müzesi yapabilirim.

İleri zamanlarda bunları bir kitap haline getirmek istiyorum.

Bu hatıralarda ismi geçen insanların yazılardan ne iş yaptıklarını nasıl insanlar olduklarını kendimce analiz etmeye çalıştım.

Mesela son okuduğum Fransız yazar George Sant İn İndiana isimli eserinin arasından Elana Ferrante’nin yetişkinlerin yalan hayatı isimli romanından bir sayfalık bir not vardı.

Çok ilgimi çekti, bir genç kız anlatıyor diyor ki ailece görüştüğümüz o aile o gece yine bize gelmiştiler.

Yemek yediğimiz masada çok ilginç bir şey gördüm masanın altında babamın ayaklarına misafir hanımın ayakları dolanmış, babam ayaklarını kurtaramıyordu. 

Kadın üstte sohbet ediyor altta fingirdeşiyordu bu çirkin olay beni hayatım boyunca etkiledi.

Bu yüzden hiç evlenmedim.

Böyle bir olayda ben Süreyya Paşa Verem Hastanesinde Görmüştüm.

Film çektirmeye gittiğimiz röntgenin önünde genç bir hanım iki gözü iki çeşme ağlıyordu; nedeni bir izin günü gittiği evinde eşinin biriyle seviştiğini görmüştü.

Bazı insanlar böyle çok zalim haysiyetsiz ahlaksızlar.

Hayat çok acımasız tarih’den hatırlıyorum.

Kral olmak için babasını, kardeşini öldürenler eşlerini zehirleyen kadınlar kraliçe tacı için babasının yaşında adamlarla evlenen genç kızlar bir taç için taht için ahlaklarını hiçe sayan insanlar yaşamın her döneminde böyle şeyler hep olmuş.

Hastanedeki aldatılan o kadını yıllar sonra çok zengin olmuş bir durumda gördüm.

Haysiyetli bir aşk ve evlilik emek, özveri, haysiyet ister.

Mutlu olmak içinde emek vicdan kültür gereklidir.

İkiyüzlülük ve sadakatsizlik en çok yapanları rahatsız ve mutsuz eder.

Bir adam bir kadına sensiz yaşayamam diyorsa ikiyüzlülük yapıyordur.

Kendilerine güveni olmayan bazı kimseler kendilerinin çok sevdiklerini karşılarındakilerinin kendilerini aldattığını düşünürler.

Bunlar psikolojileri bozuk kimselerdir.

Ön yargılıdırlar. Sevgi ve aşk çok hassas ve çok özeldir.

İnsan birini görmeden de sevebilir, hatta daha çok sevebilir.

Hakiki aşkta budur bence çoğu insanın başaramadığı da budur.

Bir kadını sever ve onun için acı çekebilirsiniz benim gibi sevdanızı yazabilirsiniz de.

Bundan daha değerli ne olabilir ki kadınlar olmadan biz erkekler hiç bir şeyiz.

Bizleri bir yerden bir yere taşıyan kadınlardır.

İstediklerimize kadınlar olmadan asla ulaşamayız.

25 yaşına kadar sevgili annem taşıdı evlendim.

Ondan bu güne kadarda eşim taşıdı.

Bana yol yordam, dil, ahlaki, vicdanlı olmayı annem öğretti.

Beni zenginleştiremediler ama haysiyetsiz biride yapmadılar.