Şimdi sizleri büyük bir şehrin hallerini , insanlarını anlatan bir filmin oynadığı. Türkiye’nin en büyük sinemalarından birine Gebze halk sinemasına götüreceğim ve filimde Gebze’de yaşayan herkes kendisini görecek bu filimin senaryosunu   ben yazdım nerde mi ? Gebze’nin sokaklarında , caddelerinde , meydanlarında ve parklarında yeter ki sizler izleyin ben sizlere uygun senaryolar yazarım  filim izlemle roman okumak ve müzik dinlemek gibi dikkat ister dikkat etmezsek filime konsantre olmazsak aklımız başka yerlerde olursa izlediğimiz filimden hiçbir şey öğrenemeyiz.

Şuan saat iki günün öğle saatleri öğle sıcağı ortalığı kavuruyor sıcak mevsimin normalinin üstünde yazımı dikkatli okursanız. İçinde kendinizi bulabilirsiniz  kendinizi bulamazsanız bile mutlaka bir yakınınızı annenizi , babanızı , oğlunuzu ve ya kızınızı bulabilirsiniz ve benim yazımın kahramanı olabilirsiniz neyse şuan bir halk otobüsünün içindeyim otuz kadar insan var felç olmuş bir trafik noktasındayız üç halk otobüsü ve arkalarından onlara araç var trafiğin açılmasını bekliyoruz Gebze’de trafik bu şehrin en önemli çözüm bekleyen sorunu bir milyona yakın nüfusu olan şehir hale kırk yıl önceki trafiğiyle idare etmeye mecbur bırakılmış.

Otobüsün içinde ki herkes bu durumdan rahatsız ama kimse rahatsızlığını açık açık dile getiremiyor. İnsanlar birbirlerine fısıltıyla şikayet ediyorlar toplum olarak sorunlarımızı açık açık söyleme kültürümüz yok. Dışarıda kaldırımdan geçenleri izliyorum kaldırımlar kadın erkek çocuk ve yaşlılarla hınca hınç dolu sarı , beyaz , siya Türkiye’nin her bölgesinde insan var Gebze’de dünyanın her yerinden de Arap , Afrikalı , sürüyeli , Bulgaristan’dan , Kafkasya’dan  gelme insanlar

Var yani Gebze insan çeşitliliği bakımından Türkiye’nin en güzel ve en zengin şehridir. Şahsen ben bu şehri çok seviyorum üç çocuğumu burada büyüttüm biz bu şehrin suyunu içtik ekmeğini yedik burada ağladık burada güldük tam kırk yıldır bu şehirdeyim asla bu şehrin hakkını ödeyemem. Aslen ardı hanlıyım hem ardı hanı , hem Gebze’yi ve hem de ülkemi Türkiye’yi çok seviyorum Veysel’in dediği gibi benim sadık yârim Türkiye’dir. şuan  trafik açıldı az sonra Gebze meydanında olacağım bu meydan benim için bir kütüphane gibidir burada okuyor yazıyorum hani bütün yollar rama ya çıkar derler ya.

Gebze’nin de  bütün sokakları bu meydana çıkar burası dostların arkadaşların ve komşunu buluşma yeridir Gebze’nin kalbi ve can damarıdır da diyebiliriz meydan cıvıl cıvıl insanlar soldan sağa , sağdan sola durup , durup gidip geliyorlar bu kimle konuşsam üç dört cümle sözden sonra mutsuz olduğunu söylüyor insanların ortak şikayetleri mutsuzluk , hayat pahalılığı , yüksek kiralar işsizlik gibi konular. Bu şehirde evlilik yaşlarını geçtikleri halde onlarca evlenmeyen insanlar var. Hayat arkadaşı özlemi çeken ama evlenmeyen orta yaşlı kadınlar ve erkekler var. Özellikli yaşlı insanların zamanlarını huzur içinde geçirebileceklerini ortam yok bu yüzden insanlar sıkıntı ve stresliler Gebze’nin sorunları bu sayfaya sığmayacak kadar çok. Şuanda bir falcıyla konuşuyorum bana hocam falına baktırmak ister misin? diyor elimi uzattım ellimin içindeki damarların ve kasların hareketliliğine bakıyor falcı bacının söyledikleri epey moralimi bozdu bunları sizlerle paylaşmayacağım.