Hayvanları Sevmez Sevenlere Saldırır
2017 Ocak ayının ilk günleriydi. Yeni bir yıla girilmişti. On gün en güzel sofralar kurulmuş, insanlar en yakınlarıyla yanana gelmiş, yeni yılın ilk gününü sevdikleriyle birlikte geçirmişti. En güzel dilekler dilenmişti. En güzel temenniler söylenmişti. O mutlu anların fotoğrafları paylaşılmıştı sosyal medyada. Toplu mesajlar atılmıştı barış ve huzur dolu bir yıl dileyerek herkese.
2017 yılının ocak ayında çok soğuk bir kış yaşadı İstanbul da. Kar yağdı. Rüzgâr esti. Yollar dondu. Camlar dondu. Elimiz, yüzümüz, kulaklarımız ve burnumuz dondu. Ve öyle bir haber geldi ki insanlığımızdan utandık. Kanımız dondu. Üsküdar'da kedilere ev hazırlamak isteyen gençlerin saldırıya uğramasının ardından Kadıköy'de de bir kişi o soğuk kış günlerinde kediler üşümesin diye onlara ev yaptığı için öldürüldü. Kedilerin soğuktan korunması için kedi evi hazırlayan psikolog Alper Engeler, komşusu tarafından bıçaklanarak katledildi.
Aklımız dondu. Vicdanımız dondu. Televizyon ekranında spiker dondu. Gazeteler de ki ölüm haberleri dondu. Dondu insanlığa dair güzel olan ne varsa. Dondu kaldı hayvan severler, hayvan hakları savunucuları bu zalimlik karşısında. Bu nefret, bu kötülük karşısında… İçinde azıcık sevgi, biraz saygı, şuncacık merhamet beslemeyenler karşısında. ‘’Oh olmuş’’ diyenler karşısında. ‘’O da kedi evi yapmasaymış’’ diyenler karşısında.
***
Geçtiğimiz ay ramazandı. İnsanlar otuz gün boyunca oruç tuttu. Aç kaldı. Susuz kaldı. Açları ve yoksulları anlamaya çalıştı. Nefislerini terbiye etmeye uğraştı. Ve peşine bayram geldi. Yine en güzel sofralar kuruldu. İnsanlar sevdikleriyle yan yana geldi. En güzel temenniler, en güzel bayram mesajları çekildi. En mutlu anların fotoğrafları paylaşıldı. Mutlu sağlıklı ve huzur dolu bir bayram dilendi.
Çok sıcak bir yaz oldu. Aniden bastıran sıcaklar karşısında eridik, tükendik. Yüzümüz yandı. Kollarımız yandı. Sırtımız yandı. Evimizin içi yandı. Arabamızın koltukları. Ve öyle bir haber geldi ki insanlığımız yandı. Vicdanımız yandı. Aklımız yandı. Çayırova da iki güzel insan, bu sıcak havalarda sokak hayvanlarına su verdiği ve beslediği için saldırıya uğradı.
Oysa daha ramazan yeni bitmişti ve birkaç gün önce aç kalmıştık. Susuz kalmıştık ve bayramda birbirimizin kapısını çalmış ve en güzel sözleri söylemiştik komşularımız için. Ama aynı insanlar sokak hayvanlarına bir kap su, bir kap yemek verdiği için yani sokaktaki dostlarımızın aç kalmamaları, susuz kalmaları adına emek verdiği için saldırdılar insanların üzerine. Bir insana kürekle ve sopayla saldırdılar. Kafasına üç dikiş atıldı. Bir annenin yüzüne tuğlayla vuruldu. Hem de belki de yıllarca komşuluk ettiği komşuydu bunu yapan. Dar günde kapısını çaldığı kişilerdi. Yahu bu neyin nefretiydi? Bu neyin kini?
Geçtiğimiz günlerde Barış Kızılırmak ve annesine köpekleri beslediği gerekçesiyle komşularınca yapılan saldırı, saldırının gerçekleştiği yerde Gebze Darıca Hayvan Hakları Hareketi Topluluğu tarafından kınandı. Dilek uğur yaptığı açıklamada şunları paylaştı. Barış Kızılırmak ve ailesine yapılan bu çirkin olayı esefle kınıyoruz. Barış Kızılırmak ve ailesinin yalnız olmadığını, bunun hesabının sorulacağını da buradan hep birlikte haykırıyoruz. Rabbim der ki; “Hayvanlar benim sessiz kullarımdır şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklar.”
Bizler de bunun şahidi olacağız.
Bende bu güzel iki insana geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, Gebze Darıca Hayvan Hakları Hareketi Topluluğuna bu anlamlı eylemlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Dilerim bu saldırıyı gerçekleştirenler hak ettikleri cezayı alır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.