BEN TÜRKİYEYİM TÜRKİYE BENDİR
Benim hayatımdan dünyanın en büyük romanı çıkmasa da ülkemin insanlarının etkilenebileceği bir roman çıkar aşkın en asilinden yoksulluğun ve ezilmişliğin en dibine yaşanmışlıklar olduğu gibi ölümü şah damarlarımda yaşadım verem hastanelerinden tımarhanelere giden bir yolculuk Türkiye’nin en büyük delileriyle yaşamı paylaşmışım bundan daha güzel ne olabilir işte bu yüzden ben Tükiyeyim Türkiye bendir diyorum Türkiye’min harmanlanmış bütünlüğüyüm adama arkadaşını söyle kim olduğunu söyleyeyim demişler insan yediği ekmek içtiği su ve güldüğü ağladığıdır roman dedim aklıma geldi dünyanın ilk romanı Don kişottur Cervantes ispanyalı bir maceraperestin öyküsünü anlatır İspanyolları don kişotluklarından tanırız batılılar kendilerini yazdıkları romanlarla tanıtmışlardır dünyaya Türk romancılarının bir kısmı romanlarına bolca soslu aşk katarak maalesef romanı sulandırmışlardır romanlarımızın çoğu birbirinin kopyası ve aynısı olan aşk romanlarıdır bu romancılarımız tımarhanelerimizi oradaki insanların hallerini anlatmak istememişlerdir sanırım yöneticilerden korkmuşlardır oysa Osmanlı zamanında deliler baştacı edilmiş her türlü dertlerine katlanılmış ve korunmuşlardır Türkiye’nin delilik tarafını yani tımarhaneleri anlatmak bana kaldı ülkemizin bu tarafını yok sayamayız yok sayarsak ülkemizi eksik anlatmış oluruz ben bu ülkenin en lüks otellerinde yattım en kötü hanlarında da kaldım aç da kaldım sokaklarda da yattım en lüks lokantalarında yemek yedim sevgili dostlar zenginlerin hayatlarından bir nane olmaz dünyanın en büyük romanları yoksulların hayatlarını anlatan romanlardır romanlara filmlere türkülere konu olan toplumun yüzde on beşinin hayat öyküleridir doğup büyüdüğüm Ardahan coğrafyası anlatsam bu roman için yeterli malzeme çıkar oranın karını yoksulluğunu ve doğanın acımazsızlığını hükümetlerin bölgeye bakış açılarını ağaların zulmünü anlatsam başlı başına bir roman olur bu bölgeyi öğrenmek isteyenlere Dursun Akçamın kanlı derenin Kurtları isimli romanını okumalarını öneririm benim hayatım romandır bu romanda Türkiye’yi tanıyacaksınız yirmi yılımı köyde atlarla itlerle öküzlerle koyun ve kurtlarla konuşarak yaşadım yani çobanlık yaptım bu yüzden benim hayatım romandır diyorum yaşım yetmiş beşi geçiyor son uzatmaları oynuyorum istiyorum ki benden sonra gelen jenerasyon bizim yaşadıklarımızı yaşamasınlar bunun için yazıp çiziyorum benim mücadelem kalemle verilen bir mücadeledir istiyorum ki ülkemin gençleri çocukları mutsuz olmasınlar bizim jenerasyon gibi fikirlerinden inançlarından dolayı birbirlerini boğazlamasınlar ülkelerine sahip çıksınlar dünyada gerçekten insanın isteyerek ve bilerek hayatını verecek tek şeyi vardır o da vatandır Suriye’de yaşananlar buna örnektir ahlaksız emperyalistler Suriye’yi parçalamaktadırlar istiyorum ki bizim gençlerimiz ülkelerine sahip çıksınlar birbirlerini sevsinler her konuda olmasalar da vatan konusunda birbirini desteklesinler emek harcamadıkları ter dökmedikleri her şeyden uzak dursunlar şerefli onurlu insanlar olsunlar şerefli ve onurlu insanlar vatanına milletine sahip çıkan insanlardır sevgili dostlar romanımda bütün bu konuları genişçe anlatacağım en başta da evsizleri hastaları ötekileştirilmişleri fikirlerinden dolayı dışlanmışları sokaklarda bedenlerini satmak zorunda kalmış sokak kadınlarını anlatacağım hayatı romanlardan anlamaya çalışanlardan için biçilmiş bir kaftan olacaktır ülkemizin sorunlarına tepki göstermeyenleri neden göstermediklerini her şeyi gören ama görmemiş gibi davrananları duyan ama duymamış gibi davrananları bilen ama bilmiyormuş gibi davrananları da anlatmaya çalışacağım sözünü ettiğim bu insanların bir çoğu kurnaz çıkarcı ve her şeyden kendi çıkarlarını üstün gören kimselerdir adam demiş ki tilki kendini anlatıyorsa gözünüz kümeste olsun sevgili dostlar bu ülke bizim çocuklarımızın torunlarımızın geleceği bu ülkenin bereketine bağlı buradan gideceğimiz başka bir yer de yok dünyanın hiçbir yerinde bizi kabul etmezler Suriyeliler ülkelerini terk ettiler de ne oldu ne olacak başlarına gelmeyen kötülük kalmadı ülkemizi seveceğiz sevmekle yetinmeyeceğiz her türlü sorunuyla ilgileneceğiz bu konudaki fikirlerimizi mutlaka söyleyeceğiz mesela zenginler biraz daha varlıklılar biraz daha doğal yaşasalar ellerindekilerini çok yoksul olanlarla paylaşsalar yani lüks yaşayacak yerine azla yetinseler hayat hem onlar için hemde bu ülkenin yoksulları için çok daha güzel olacak hep beraber mutlu olacağız özgürce yaşayacağız bu ülkenin geliri beş yüz milyon insana yeter bugün yüz milyon insan yoksulluk içinde yaşıyorsa bunun büyük nedenleri vardır bunu sorgulamamız gerekir mesela hayatı zorlaştıranlar bu insanların da çoğu cahil kaba insanlar kendi fikirleri yoktur onlar yaşamlarını başkalarının fikirleri üzerine kurmuşlardır bizim en çok ihtiyacımız olan insanlar toplumu cahillikten ülkemizi yoksulluktan ve insanları suç işlemekten kurtarabilecek iyi niyetli öz verili yurdunu seven insanlardır halimizi hatırımızı soran selam veren selam alan birbirini seven gerektiği zaman dayanışma gösteren insanlara ihtiyacımız var mesela yine her konuya mizah anlayışıyla bakabilen insanlara teslim olmaya değil özgür olmanın yollarını gösteren insanlara ihtiyacımız var
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.