Örtüsüz bir masanın başında oturmuş başını bacaklarının arasına sokmuş elleriyle gizlediği siyah beyaz bir resme bakıyordu. Çok garip sevdiğim bir davranıştır, genelde psikolojisi bozuz olan insanlar böyle davranırlar. Yemek için söylediği öteberileri iki kedi sevinç içinde hallediyorlardı yanına gittim merhaba dedim oturdum yanına dik dik baktı yüzüme elindeki resmi cebine soktu ne derdin var dostum yemeğini bile yiyememişsin dedim. Dertli söyleyen olur cebindeki resmi çıkardı bu benim eşim iki yıl önce ayrıldık ikide çocuğumuz var ayrıldığıma çok pişmanım yoksulluk işte ondaki becerikliliği anlatamam on parmağında on marifet vardır. size tam takır bir mutfaktan muhteşem bir yemek çıkarır. İsmi Ömer eşinden ayrılışını uzun uzun anlattı ayrılışlarının nedeni bilinen Türk aile düzenini yıkan ekonomik nedenler.

Türkiye’de iki kişi evleniyor dört kişi boşanıyor. Ömer’le sohbetimiz böyle başladı yazan biri olarak benim görevim toplumun yanında olmak sorunlarını tespit edip anlatmaktır. Edebiyatın sahası da böyledir yazar insanların seveceği şeyleri değil insanların ve toplumun gerçekliğini anlatır. Ömer’le iki saate yakın sohbet ettik bu sohbet ikimize de iyi geldi böyle seviyeli sohbetler işe yarar sohbet herkese iyi gelir Ömer sözü sık sık eşine getiriyor onu bit türlü unutamıyorum diyor her söz edişinde bende unutma tabi diyorum onların yeniden bir araya gelmeleri için elimden geleni yapacağım çocuklarda çok mutlu olacak genç insanlar hiç önemi olmayan şeyleri sorun yapıyorlar aileleri de yardım etmeyince böyle tatsız şeyler yaşanıyor.

Sevgiyi, sevilmeyi ve sevmeyi çoğumuz bilmiyoruz sevgiyi bilmiyorsanız bize yaşam kaynağı sunan güneşin doğuşunun batışının ton ağarmasının doğanın bülbüllerin ötüşünün çiçeklerin ve güllerin kokusunun ne değeri olabilir ne değeri olabilir aşkın, Sa’ba melikesinin, leylanın, aslının ve şirinin, müzik, tiyatro, şiirler neye yarar Harun Reşit çok zengindi ama mutsuzdu ama kardeşi Behlül yoksuldu ama mutluydu bütün yiyeceklerini balıklara yedirecek kadar mert ve alçak gönüllüydü çünkü sevmesini ve sevilmesini biliyordu. Ömer Hayâm bir sohbetinde hiçbir sultan benim kadar mutlu ve hiçbir dilenci benim kadar mutsuz değildir demiş. Şu sözleri de

Söylemiş denize düşüp kayıp olan su damlası – toprağa karışan toz zerresi – nedir bu dünyaya gelip gidişimizin manası. Bu sözlerin manasını da sizler çözün ben sevgisiz büyümüş sevmesini sevilmesini bilmeyen insanları gözlerinden tanırım sevgisiz yaşanmaz sevgisizlik insanı boğar ve ruhunu çökertir maskesini düşürür insanların servetleri arttıkça cömertlik duyguları azalıyor bu yüzden yoksullar zenginlerden çok daha paylaşımcı ve daha toleranslılar.

Ünlü yazar Sarventesin, Don kişot’un hayat hikayesi çoğu yazarın şairin ve ressamın hayat hikayesi gibi değildir. Bu romanı okuyanlar bilirler bu roman bir aşk romanıdır tutkulu bir sevginin macerasıdır ve on beşinci yüz yılında ilk romandır. Çokça okunması ve merak edilmesi bundandır sarı benizli yarı deli olan don kişotu anlatmak için onunla ilgili her şeyi bilmek gerekir don kişotun koca roman da yaptıkları sevgilisi dulicana içindir sevgisini sevgilisine göstermek için ordu sandığı koyun sürüleriyle dövüşür sevginin ne kadar yüce bir duygu olduğunu öğrenmek istiyorsanız mutlaka bu romanı okuyun. Dostoyevski’nin romanlarında yalnız insan davranışları yok büyük aşklarda vardır köyde yaşadığımız zaman başka bir köyden sık sık bize gelen babamın bir asker arkadaşı vardı sevgide düşünce ve fikir ile ilk insanla beraber var ve insanlık tarihi bu sevgi sayesinde gelişmiş ve dönüşmüştür her bünyede farklı farklı tesir gösterir derdi garip bir konuşma tarzı vardı söylediği her söz birkaç anlama gelirdi yıllar sonra onun cinnet geçirip öldüğünü duyduğumda kendi kendime sevginin delirttiği adam ışıklar içinde yat demiştim sevgisiz aşksız boşa giden zaman ölü ve beyhude geçen zamandır yaşamın tadını çıkarmak istiyorsanız sevin ve kendinizi mutlaka sevdirin bir ağaç, bir kedi, bir köpeği sevin yaşam sevdikçe güzelleşir. Türkiye’yi sevin halkınızı sevin, denizlerinizi dağlarınızı sevin.