UMUTSUZ YAŞANMAZ
Birkaç gündür yine sıkıntılıyım zaman zaman lüks eden panik ataklarım depreşti bir şey yapacakları yok ben onları yıllar önce inlerine hapis ettim yine de sıkıntı yaratıyorlar yarattıkları kuşku, öfke. Tedirginlik gibi sıkıntılı haller sabrımı sinirlerimi zorluyor iki günden beri tek satır yazmadım okuyamadım da tabi uyuyamadım da havalarda soğuk. Soğuk havalar bu mereti coşturur eşim sık sık doktora git diyor doktorun yerine spora gidiyor müzik dinliyorum soğuk suyla duş iyi geliyor aslında değişik bir ortama ihtiyacım var ya dün biraz güldüm bu meretin ilacı aslında gülmek eğlenmektir ya onlarda bende yok sizlere anlatayım sizlerde gülün diş doktorunun kapısında kalabalık bir grupla bekliyordum kalabalığı birden bir horoz ötüşü
Ala bula etti iki üç kez daha ötünce yaşlı bir amca cebinden telefonu çıkarınca anladık ki dedenin telefonunun sesi horoz ötüşlü dede diğer sesleri duyamıyormuş henüz telefon almadım bir gün alırsam ya kuzu sesi, yada kedi miyavlaması sesli olacaktır dedeyle sohbeti koyulaştırdık bir sürü hastalığı var yaşlılık kötü eşi ölmüş yalnız kalmış ağladı eşini anlattı yalnızlık ölümcül bir hastalık evlen dedim çok istedim ama olmadı dul kadınlar şimdi evlenmiyor eskiden olsaydı bir hafta içinde evlenirdim evlenmek isteyenlerde mal mülk para istiyorlar hükümete dullara maaş bağladığı için kızıyor sosyal devlet olmuş olsa böyle şeyler olmayacak ya yaşlılara kimsesizlere işsizlere devlet sahip çıkar.
Çok kötü bir dönemden geçiyoruz bu dönemde en çok kazananlar psikiyatrlar avukatlar ve tüccarlık yapanlar sıkıntı stres insanları perişan ediyor köylerde yaşayanlar kentlere kentlerde yaşayanlar da köylere heves ediyor özlem duyuyorlar işsizlik hayat pahalılığı perişan etti insanları ahlaksızlık vs vs gibi şeyler hep bu işsizlik yüzünden çıkıyor insanlar iyiliklerden daha çok kötü şeylere meyillidirler şimdi aklıma geldi Rus şairi Puşkin sıkıntılı bir zamanında ağlayarak bu Rusya ne kadar acınacak ve hüzünlü bir ülkedir der.
Niye dediğini de anlatayım az önce Gogol’un ölü canlar isimli romanını okumuştum bu romanı okuyun sizlerde şairin duygularına tercüman olun ilginç bir yazar Gogol bir gece garip bir düş görür kendi kendine bu romanı bana şeytanlar yazdırdı ben kötü günahkar bir insanım der düşünde bir papaz ruhunu kötülüklerden kurtarmak istiyorsan yazarlığı bırak sabaha ilk işi bu romanın ikinci cildini ateşe atıp yakmak olur Dostoyevski bu romanla ilgili bakışını eleştirir yazısını bir yerde arkadaşlarına okuduğu için önce idama sonra sekiz yıl küreğe mahkum olur
Cezası bittikten sonra tüm Rus yazarlarını kast ederek biz hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık der palto dediği Gogol’un palto isimli eseridir bende Puşkin gibi düşünüyorum Türkiye gerçekten acınacak bir ülkedir diyorum Gogol gibi bir yazar bile yaratamadı Türkiye’m gibiyim neşelenemiyorum en gülünç şeylere bile gülemiyorum eskiden gülmekten ölürdüm yaşımın filozofça bir dönemine girdim şu panik atıklara sıra gelmese dinlenmiş arıtılmış bir su gibiyim yapılan hakaretlere haksızlıklara artık aldırmıyorum kötü kalpli insanlar artık beni incitemiyor para pula gelince orta hali biri olabilecek paralar kazandım bu gün yoksulluk çekiyorsam parayı malı birikimi önemsemediğimdendir asgari ücret seviyesinden aldığım maaş cennetimdir benim neden bu kadar az bir ücret aldığımın nedenlerini biliyor ve bunun içinde mücadele veriyorum buda beni rahatlatıyor hayatı seviyorum halkımı seviyorum dövüşmeyi değil barışmayı seviyorum o zaman seni böylesi dertlere salanları ölüm zamanında söyleyeceğim ömür bir geceye benzer ölüm o gecenin sabahıdır işte o sabah söyleyeceğim Türkiye’de her şey önümüzde ki günlerde iyileşeceğini umut ediyorum umutsuz yaşanmaz umut herkes için vardır umutları olmasaydı kayıp edenler hemen ölürdüler kumarcılar ertesi gün kazanırım umutlarıyla yaşarlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.