Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

TRANVALI ÇOCUKLAR

TRANVALI ÇOCUKLAR

 

Bastırma, ötekileştirme, itilme ve aşağılanma gibi cümleler bence konuşma dilimizde büyük garda uğramışlardır. Kötülüğü, çirkinliği ve zafiyeti ifade ederler. Bütün cümleleri kullanan yazarların en başında Dostoyevski gelir. Dün Dostoyevski hakkında okuduğum bir biyografide bol bol karşılaştığım bu cümlelerle anlatıcı yazarların yer altından notlar isimli eserinin baş kahramanını anlatmış. Bu kahramanın birlikte olduğu bir hayat kadını var. Yine birlikte oldukları, bir gün kadına uzun uzun ahlak nutukları çektikten sonra onu şu sözlerle aşağılar. “Seni hiç sevmedim, sen ahlaksız birisin, seninle eğlendim, seni kullandım bana başkalarının yaptıkları aşağılanmalarının tüm acılarını senden çıkardım” bu aşağılanmadan sonra kadın intihar eder.

Romanda sözü edilen bu adam başkalarının acılarıyla beslenen egoist, kibirli, acıma duygusu olmayan gaddar, sapık ve ahlaksız birisidir. Böylesi aşağılanmalara uğramış anneleri belli babaları belli olmayan cahil kesimlerce piçlikle suçlanan, toplum dışına itilen, hayatın gama uğrattığı kimliksiz yaşayan çocuklar ve yine anneleri tarafından sokaklara ve cami önlerine bırakılan, yetim hanelerde büyüyen, anne baba sevgisinden nasibini almayan, anne sütü emmeyen, hayatları boyunca huzur bulamayan gönülleri ve ruhları yaralı çocuklarda her bu cümlelerle anlatılır.

Çocukluk dönemimiz çok önemli çocuklarında duyguları bastırılmış ötekileştirilmiş çocuklar hayatlarının bir dönemlerinde mutlaka bir psikolojik rahatsızlığa yakalanıyorlar. Şimdi sizlere çokça etkileneceğiniz çocukluk döneminde aşağılanmış ve bu suçluluğu ömür boyu içinde taşımış gün geçtikçe büyütmüş bir adamdan söz edeceğim. Bu öyküyü ünlü Rus yazarı Şolohov Don hikayeleri eserlerinden okumuştum, bu adam köyünden ayrılıp uzun yıllar büyük bir şehirde kaldıktan sonra

Köyüne döner, köyün girişinde hasta yaşlı bir adamla karşılaşır hoş beşten sonra ihtiyar kimsin, kimlerdensin, ismin nedir diye sorar yaşlı adamın kim olduğunu öğrenince düşer bayılır. ihtiyar onu yerden kaldırıp ihtiyara sen beni tanımadın ama ben seni tanıdım sen benim babamın ve annemin katilisin annemle babamla ölene kadar sana ve çocuklarına hizmet ettiler. Onları sevecek yerine küfür ettin aşağıladın, dövdün, hakaretler ettin senin yüzünden verem oldu öldüler ben senin zalimliğin yüzünden köyümü terk ettim bu adam 1917 Rus devriminden önce bir köy ağasıdır. Devrim tüm mallarına el koyar Don hikayeleri isimli olan bu roman hem devrim öncesini hem de sonrasını anlatır.

Çocukluk dönemi çok önemli bu yüzden insanın vatanı çocukluk döneminde yaşadığı yerdir demişler. Çünkü hayat boyu, yaşadığımız arzularımızı ve fikirlerimizi çocuklukta yaşadıklarımızın üzerine bina ediyoruz bu yüzdendir ki!! Psikologlar hastalarından ilk önce çocukluk döneminde yaşadıklarını anlatmalarını isterler çocuk “Orhan Veli Annesinde çok korkarmış yaptığı bir hatasını gören kargaları söyle der. Beni anneme söylemezseniz size simit verir ve akide şekeri alırım! Anne, baba, toplum ve devlet korkusu bu ülkenin çocuklarının çoğunu hastalıklı hale getirmiştir”.

Filozof Thomas Hobbes insan insanın kudurtur der. Haksızda değil şimdi de çok sevdiğim bir türkünün insana hatırlattıklarından bir küçük kesit anlatmaya çalışacağım, ismini şimdi hatırlamıyorum “Osmanlı zamanlı ozanlarımızdan biri tamburunu çalmak ister. Gel benim sarı tamburam senin aslın ağaçtandır. Ağaç dediği için ozana kızar çalmaz ozan bakar olmadı sevgi dolu sözlerle ağaç diyorsam kızma küsme üzülme gül ağacındansın sevgi sözlerini duyar duymaz çalmaya başlar” şair Cahit Irgatın güzel bir şiiriyle bitirelim yazımızı. “İki çocuk gördüm birinin bıçağı vardı elinde / birinin elinde de beyaz bir gül / bıçaklısı bıçağı sapladı / çiçekçisi çiçeğini koklattı”.    

        

Bu yazı toplam 3265 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi