Tez Koop-İş hemşeri derneği değil sendikadır
SEVGİLİ OKUR..
DİKKAT ÖNEMLİ...
SOSYALİST CAMİADA MEŞHUR
OLDUĞUM 10 YIL ÖNCEKİ YORUMUM
Yeni yorum yazmaya fırsat bulamadığım zamanlar, arşiv yorumlarıma başvurduğum doğrudur..
Bu yorum güncel değil, 10 yıllıktır..
Çok sayıda sosyalist/emek yanlısı yayın organında kaynak göstererek yayınlanmıştır...
**
Celalettin Kurt emek için ne büyük bir talihsizliktir ki bir sendikanın şube başkanı sıfatı ile o sözleri sarf etmiştir. Ve o dava açılırsa tanık olarak muhtemelen benim de görüşüm alınacak.
Her ne kadar Gebze’de oturmasa ve çalışmasa da özellikle emek hareketine hassas dikkatli yerel gazete okurunun tanıdığı TÜBİTAK çalışanı Aynu
Aynur Çamalan, Tez Koop-İş Gebze Şube Başkanı Celalettin Kurt’a dava açtı. Çamalan, Kurt’un bir açıklamasında, “Arsızı hırsızı savunamayız, provokatörler prim peşinde” gibi açıklamalarla şahsına yönelik hakaret yapıldığını belirterek, işten
Geçtiğimiz cumartesi günü TÜBİTAK MAM’da bireysel direniş başlatan üç emekçinin eş ve çocukları Gebze Sendikalar Birliği, GSB içinde yer alsa dahi eş ve babalarının orada üye olduğu gerekçesiyle ilaveten Tez Koop-İş ile GSB dışında yer alan Türk Metal Sendikası Çayırova ve Türk Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu/Gebze Şubeleri’nden randevu talep etti. Tez Koop-İş hariç hepsinden, “Buyurun bekleriz” yanıtı aldı.
Sendikaya üye direnişçilerin eylemine pasif destek veren, yemek ihtiyaçlarını gidermeye çalışan Celalettin Kurt sorunda çözümü Ankara’da ve akla zarar bir tercihle Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar’da arıyor. Yani ve bence Fikri Işık, Muzaffer Baştopçu ve Sibel Gönül’de arasa, “Yöntem kesinlikle yanlış ama hiç olmazsa sonuç alması muhtemel, konuyu hikayeden değil harbiden dinleyecek samimi kişileri tercih etmiş” derim. Nihat Ergün’ü Sanayi ve Ticaret Bakanı olmasının verdiği yoğun gündem, Osman Pepe’yi Pepe eşrafını ihya etmekten başka amacı olmadığına dair artık hiç şüphe duymadığım kanımdan ötürü pas geçtim.
Fetullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen GESİAD’ın ABD’nin Irak faşizminin zirve yaptığı dönemde o faşizmi onaylar bir şekilde ABD Başkonsolosu’na hazırladığı tabağı veren, akabinde “Ben bilmiyordum kime verdiğimi…” türü bence yalan bir savunmaya büründüğü, “GESİAD yanlış yaptı” demediğinden belli olan Eyüp Ayar o meseleyi çözmez. Kılını bile kıpırdatmaz. Çünkü bugün TÜBİTAK’ın başındaki Nüket Yetiş de, TÜBİTAK’ın omurgası konumundaki MAM’ın başında yıllardır kişisel menfaatlerinden ötürü vekil sıfatıyla görevi sürdüren Önder Yetiş’e de gıkını çıkartamaz. Çünkü Bayan ve Bay Yetiş de o cemaat ile hayli yaygın şekilde özdeşleştirilmekte ve üçüncü defa TBMM’yi zorlamakta olduğu belli olan Eyüp Ayar anlaşılan o ki icazeti her zaman olduğu gibi Gülen cemaatinden beklemektedir.
Ve Eyüp Ayar asli seçim bölgesi içinde yer alan Şekerpınar’daki arsa davasında kendisine Genel Başkanlık da yapan Başbakan’ın açık talimatına rağmen de kılını kıpırdatmamaktadır. Şimdi çoğu dar gelirli 1049 kişi için kılını kıpırdartmayan Eyüp Ayar, üstelik icazet aldığı Gülen cemaatini kızdırma pahasına 3 kişi için kılını kıpırdatacak ha! Yapsa yapsa Celalettin Kurt’a Meclis lokantasında tabldot yemek ısmarlayıp nasihatlerde bulunur…
Ve Celalettin Kurt, Tez Koop-İş Gebze Şube Başkanlığı yapmasına rağmen kendisini hala Gebze Trabzonlular Derneği, Gebze Anadolu Lisesi Okul Aile Birliği Başkanı sanmaktadır. Kurt’un siyaset biçiminin de aslında bugünkü iktidarla hayli özdeşleşen dönemin DYP’sinde olduğunu, DYP’nin bir zamanlar iktidar ve iktidar ortağı olduğunu da belirtmek isterim.
Tüm bunlara karşın iyi niyetlinden şüphe etmediğim Kurt iktidar partisinin teşkilatlarında yöneticilik, okul aile birlikleri ve hemşeri derneklerinde başkanlık yapabilir ama bir sendikada şube başkanlığı, asla yapamaz. Bunu tüm söylem, eylem, hal ve tavırlarında görmek mümkün. Çünkü hiçbir sendikacı iddia ettiği gerekçe her ne olursa olsun, söylemi doğru veya yanlış olsun Aynur Çamalan şahsında bir emekçiyi direkt hedef göstermez. Şunu da belirtmek isterim: Eminim ki sendikaların örgütlü olduğu birçok işyerinde, yüz kızartıcı sebeplerden ötürü de işten çıkartmalar olmuştur. Basın bunları üstelik sendikanın olmasına rağmen bilmez. Çünkü sendikalar zaten o kişileri savunmamakta, kişiler o suçlarından ötürü basına çıkıp işyerini ve sendikayı eleştirememekte, sendikaları ve işyerleri de hayatının devamı ve başka işyerlerinde tekrarlamaması dileğiyle, olası diğer işlere girmesinin önünü kesmemek için o kişiyi teşhir etmez. Burada işverenin bile yapmadığını, sendika şube başkanı yapmaktadır.
Celalettin Kurt özünde kimsenin itiraz etmediği doğru bir şey söylemektedir ancak bunu söyleyecek en son kişidir. Ve kaldı ki Aynur Çamalan da yüz kızartıcı bir suçu olsa basının önüne o şekilde çıkma cesaretini sergileyemez bile.
Onun içindir ki birileri Celalettin Kurt’a sendikanın hemşeri derneğini olmadığını anlatmalıdır. Ben bir sendikacıya söyledim, “Aktan haklısın. Bir kere ima ettim ama bir kere daha konuşmakta fayda var” demişti.
Ya da Celalettin Kurt bir an önce o görevden istifa etmelidir. Gerek basın, gerekse Gebze kamuoyunda dişiyle tırnağıyla edindiği saygın bir yeri, konumu vardı. Bilmediği bir konuda başkanlığa yeltenerek o sermayesini her geçen gün bitirmektedir.
17 Mayıs 2010 / Gebze Çağdaşkent Gazetesi