Şimdi kısa bir açıklama yapıyorum. Pazarlık yapıp kızımı 70 kilometre ötelerde işe yerleştirmedim. Namussuzluk yapıp Çayırova Belediyesi’nden arsa üzerime geçirmedim…

… Sizin tasmanızı tutanlara söyleyin. Makam sahibi olmak için önce şerefli ve ahlaklı olmak gerek.

**

Makamını kullanıp iskansız binaları dereye tepeye yapıp onlarca insanı mağdur eden şahıs ve onunla beraber kumpas hazırlamaya kalkanlara da verilecek cevabımı birkaç gün saklı tutuyorum…

… Bu yazımın fotoğrafını çekip şimdi whatsaptan gruplarınızda paylaşabilirsiniz etek giymiş erkek müsveddeleri, alçaksınız.

Macit KARDEŞ – Girişimci iş insanı

Çayırova Engelliler Derneği eski Başkanı

Çayırova Gazeteciler Derneği Başkanı

Yakın Takip Gazetesi’nin de sahibi

**

Bu ana kadar görmediğimiz bir olayla karşılaştık bugün Çayırova Meclisi sonrasında. Direk adres gösterilerek linç edilmek istenen bir baba oğuldan bahsediliyor. Bu güne kadar daha doğrusu medya sektörü içerisinde olduğum günden bu güne kadar bir çok şeyler söylenirdi ama böylesine şahit olmadım…

… Lakin birileri de çıkıp şahsıma göre haksız bir eleştiri yaparsa, geçmişi bilen biri olarak kalkıp bunları yazmayı da mesleki bir görev bilirim. Kim ne derse desin. Vesselam.

Bülent KÖMÜRCÜ

Batı Yakası Gazetesi

İmtiyaz Sahibi

**

Macit Kardeş’e ve Bülent Kömürcü’ye dair özet verdiğim bu paylaşımların tam metni, her ikisinin de Facebook sayfasında.

Kardeş’in paylaşımı birebir değil. Çayırova Gazeteciler Derneği Başkanı’nın  açıklamasını Türkçe kurallarına uygun hale getirdim.

Aslında birebir versem de yeriydi.

Bölgemiz yerel basınının ne durumda olduğunun teşhirini de amaçladığım yorumuma, görsel katkı da sunmuş olurdu.

**

Halimiz, durumumuz öncelikle şöyledir..

Sadece bölgemizde değil yanılmıyorsam ülke genelinde aslında önce ulusal basında başlayan, sonra yerele de yayılan şekilde..

Kendi çapında emekçi olduğum içinde yer aldığım iş kolunun bir yatırım olarak görülmesinden..

Ekseri hemşeri derneklerinde görülür ama ticaretin yanı sıra aktif siyasette de bir yer edinmek isteyenlerin el attığı bir iş kolu gazetecilik..

Artık haberi ve haberciliği ile değil ne yazık ki bu gibi konularla gündeme gelmektedir.

Sayı veremem ama Gebze Bölgesi’nde gerek yazılı basın, gerek internet basını ve gerekse giderek yayılan internet televizyon haberciliğinde sahibi gazeteci olan yayın kuruluşu sayısı, tek tüktür.

Ötesinde ve daha vahimi..

Aslında mesleği sadece gazetecilik olanlar da emlakçılık başta olmak üzere farklı iş kollarına da yönelerek, daha fazla kar hırsıyla mesleki anlamda bindiği dalı kesmiş ve kesmeye devam etmektedir.

Bu beraberinde olağanüstü bir mesleki dejenerasyonu, kirlenmeyi getirmiştir..

Bir ilçede bir siyasi partinin o ilçenin belediye başkanı aleyhinde belgeli düzenlediği basın toplantısına iki çalışanını gönderip yayınlarında haber ettirmeyerek mesleği çantacı haline getiren mi istersiniz..

Ya da aslında hiç oralı olmadığı bir kent/kentli sorununda durup dururken ortaya çıkıp iki üç yurttaş merkezli haber sonrası belediye reklamını aldığında o semtten ayağını kesip halkın dramından edindiği kazancın helal olduğunu iddia edenler mi..

Veyahut…

Sermaye sınıfından bakınca sanayi, halkın ekseri sınıflarından bakınca emek kenti olan bölgemizde hiçbir grev/direnişe oralı olmayıp o suskunluğunun karşılığı Anayasa çiğneyen o firmadan reklam alıp, halkın bir kısmı daha da yoksullaşırken onlardan sebep de para kazanan ve o kazancını da helal görüp ve kendisinin hala gazeteci olduğunu öne süren mi?

 İktidarın yere göğe sığdıramadığı “Yeni Türkiye” aslında özetle budur?

Çayırova Belediyesi ölçeğinde değerlendirdiğimizde AKP’li Belediye Başkanı Ekrem Faruk Taşçı döneminde “gazetesi” belediyeye girmeye yasaklı zevat AKP’li Bünyamin Çiftçi döneminde oğluyla birlikte fatura kralı oluyorsa..

Aslında umurumda bile olmazdı fazla: “Yiyin beyler yiyin. Yeni Türkiye’de aksırıncıya tıksırıncaya kadar yiyin..”

Ama mümkünse basın sektöründen, çekilin.

Dernek kuracak kadar gazeteci olmayan Çayırova’da Çayırova Gazeteciler Derneği kurup çıkarlarınız uğruna bir mesleği bu kadar kirleteceksiniz…

Mesleğimi merkeze aldığımda, şahsım adına…

Çayırova Belediyesi’nde Şevki Demirci ile Bünyamin Çiftçi dönemi arasında ne fark var.

Gitmişti bir Macit Kardeş! Geldi bir Macit Kardeş!

Ve aslında bir diğer dramatik ve komik yön şudur.

Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi de, AKP Çayırova İlçe Başkanı Servet Günay da Çayırova’da yerel seçimler öncesi belediye başkan aday adaylığı süreci, yaşamıştır.

Partilerinde Günay belde, Çiftçi ilçe teşkilatı kurucu başkanıdır.

Ve aday adaylığı döneminde her ikisi de, üstelik “AKP’ye yakın” denilen gazetelerde dahi, neredeyse tamamında görülmezden gelinmiş, haber konusu edilmemiştir.

Çünkü..

Bu iş koluna ama ticari ama siyasi çıkarları için mesleği bir batağa, çirkefe sürükleyip kendilerine benzetenler..

Her dönemin iktidarları..

İktidar partilerindeki iktidara da biatları gereği geçen dönemin belediye başkanı haricinde AKP’li aday adayı haberi yapmaktan dahi imtina etmiş..

Ama soran olursa, “Gazeteciyim” demişlerdir.

“Yeni Türkiye”de çocuk tacizinden aleni hüküm giyeni dahi itibarlı hale gelmiş..

Kaymakamlar tarafından dahi kabul edilmişlerdir.

Çocuk tacizi ulan çocuk tacizi: Belgeli ve hâkim onaylı çocuk tacizi!

**

Çayırova Belediye Meclisi’nde CHP Denetim Komisyonu raporundan yansıdığı şekilde hangi AKP’linin belediyeden hangi işi kaça aldığı ile bir yere kadar, ilgiliyim.

Ancak meseleye mesleğim karıştırılırsa, müdahilim.

1994’te mesleğe başladım. CHP, Saadet/Fazilet, MHP, ANAP’lı belediye başkanları da gördüm.

Belediyeler ile ilişkilerimde eteğinde taşın zerresi olmayan biri rahatlığındayım.

Bir de inceden polemik de içeren bu yorumda varsa yanıt hakkı isteyen..

“Çocuk tacizci”si yazılı göndersin. Sesiyle telefonumu kirletmesine dahi göz yumamam.

Diğerleri içinde

Bu yorumun muhatabı benim, sadece ben..

Siyasi ve ticari yatırımlarınız için yaptığınız gazetecilik değil, “Gazetecilik”tir.

Lütfen, daha fazla kirletmeyin diyorum.

Şimdilik başka da bi’şi demiyorum.