Sen benim kim olduğumu biliyor musun yetmiyor psikolojik tahlillere girişiyor ben senin gördüğün gibi birisi değilimdir benim onu nasıl gördüğümü nasıl düşünüyorsa kendisini daha iyi anlatabilmesi için anlaşılsa da sen kiminle dans ettiğini biliyor musun bütün bu sözler ben ben değilim ben aslan kadar güçlü biriyim arkamda beni destekleyen çok büyük etkili yetkili adamlar var devletin önemli yerlerinde dostlarım var sen anlamıyorsun senin başını ağrıtırım hayatını karartırım böyle söyleyenlere bazen laf olsun diye yav boşver bunları demirden korksaydım trene binmezdim diyorum sevgili dostlar bu tür sözleri kendine güveni olmayan kendini önemsemeyen ve tanımayan aciz insanlar söylüyorlar karşısındaki insanlara göz dağı vermek korkutmak susturmak maksadıyla söylenen sözlerdir bunlar bilinçdüzeyi sıfır olan feodal kültürden kurtulamamış toplumda kendilerine yer edinememiş insanların saçmalamalarıdır bu tür sözler içimizde kirlenmiş nefes gibidir o nefesi nasıl dışarı veriyorsak sözleri de dışarı veririz vermezsek içimizde içimizi yok ederler sizin kim olduğunuzun hiçbir önemi yok insan olun yeter bu tür sözleri söyleyenleri biraz araştırın psikolojilerinin bozuk olduğunu göreceksiniz normal olan kendini bilen insanlar böyle sözler söylemezler kültürlü toplumlarda bu tür sözlerin karşılığı yoktur şimdi ben size iki örnek vermek istiyorum birisi edebiyatta don kişot isimli kahramandır efsane olmuştu hakkında yüzlerce kitap yazılmış söz söylenmiştir don kişot çocukluğunda çok macera romanı okurmuş sanırım okuduğu romanlardan birinin kahramanlarından etkilenmiş o yeldeğirmenini ve koyun sürülerini düşman kabul edip savaşması kendi gerçek olan kişiliğiyle değil okuduğu romanın kişiliğiyle yapmıştır bu işleri onun için bazen bu tür sözleri söyleyenlere normal olmayan hareketler yapanlara don kişot diyoruz hem çağımız don kişotlar çağı değildir böyle şeyler orta çağda yaşanırmış kendi kişiliğinin dışında başka bir kişiliğe bürünen kendinden çok güçlü bir beyle yani Kiziroğlu ismiyle nam salmış Mustafa beyle dövüşen Köroğlundan söz etmek istiyorum bu hikayenin türküsünü Köroğlu şöyle çalar söyler “bir atı var alapaça mecal vermez kırat kaça az kaldı ortamdan biçe Kiziroğlu Mustafa bey “ sevgili okurlar bu tür öyküler türkülerin yazılıp söylenmesinin sebebi yalnız gülüp eğlenmek değil bu tür tecrübelerden ders almak içindir siz siz olun başkası olmaya kalkışmayın mesela okey oynarken kendinizi dünyanın en büyük kumarbazı olarak görmeyin her şeyi bildiğinizi sanmayın başkalarının kişiliğine bürünüp yanlış işler yapmayın kavga etmeyin ha illa da birilerini örnek almak istiyorsanız mesela nazım Hikmeti, Mehmet akifi ,Atilla ilhanı , Dostoyevski’ gibi Tolstoy gibi büyük romancıları örnek alabilirsiniz kısa yoldan çalışmadan para kazanmayı sakın düşünmeyin küfür dedikodu etmeyin kötü söz söylemeyin kitap okuyun şiir yazın resim yapın boş çuval boş durmaz diye boşuna dememişler benim hayatımda en çok hayranlık duyduğum insan dostoyevski ve tolstoydur ama hiçbir zaman ben bir Tolstoy , dostoyevski olabilirim demedim ama onları örnek aldım şöyle bir söz vardır konuştuğumuz yalan sustuğumuz gerçektir diye konuya dönersek sen benim kim olduğumu biliyor musun sözü yalan ve palavradan başka bir şey değildir aslında bir tür korkaklıktır Paris’in lüks otellerinde garsonluk yapmış genç bir adam otele gelmelerini istemediği insanlasın hakkında bir kitap yazmış müthiş bir eser bu kitapta varlıklı insanların ne kadar adaletsiz insanlıktan yoksun yoksullara çalışanlara nasıl tepeden baktıkları anlatılıyor gerçekten de hayat dersi niteliğinde bir eser sevgili dostlar her şeyiniz varsa ama tatlı bir diliniz yoksa rasyonel akılcı düşünmüyorsanız var olan şeylerinizin hiçbir değeri yoktur ve hiçbir işe yaramazlar kimse sizi sevmiyor güvenmiyor önemsemiyorsa var olmanızın bile bir önemi olmaz dilinizle ve eğitimsizliğinizle kendi kendinizi insanlıktan çıkarırsınız söylendiği gibi herkes sizin hakkınızda şeytan görsün yüzünü derler diliniz tilkinin kargayı aldattığı gibi birilerini aldatıyorsa ağzınızdan kötü söz çıkıyorsa kötüdür