Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

ÖLÜM NERDEN VE NASIL GELİRSE GELSİN

ÖLÜM NERDEN VE NASIL GELİRSE GELSİN

İnsanların fikirlerini değiştiren önemli ortamlardan biri de hastane ortamlarıdır en ön yargılı en zalim ve en katı olanlar bile değişir burası bir başka dünyadır buranın ruhu insana hemen işler vicdanı merhameti hemen ortaya çıkarır ameliyat ya da ölümcül bir hastalıkla karşı karşıyaysanız Azrail etrafınızda dönmeye başlar akşam sağ Salim yatan sabaha ölen çok insan gördüm hasta eşlerini terk edenleri gördüm ciğerleri parça parça lavaboya dökülenler gördüm hiç mi hiç hastalığına aldırmayanları da gördüm öte yandan Allah’a canlarını alması için yalvaranları gördüm burada anlatamayacağım sözler ve davranışlar da gördüm çünkü 5 yıldan uzun bir süre önce süreyyapaşa verem hastanesi sonra Cerrahpaşa daha sonra da Bakırköy ruh ve Sinir hastalıkları hastanesinde tedavi gördüm ilk defa kendimi bu hastanelerle sorguladım hastane ortamı insanın yaptığı kötülükleri aç gözlüklüleri ve zalimlikleri hemen önüne koyar bu konuları konuştuğum çok insan söz vererek buradan çıkayım hiçkimseye kötülük yapmayacağım diye söz verdiler hastalıklarla karşılaşmadan ve ölümle yüzleşmeden ne yazık ki hayatın ve insanların değerlerini anlayamıyoruz sevgili okurlar yaşamak ağır aksak da olsa hayat çok güzel hayata bakın araştırın mutlaka kendinize anlam çıkarcaksınız bu sizin elinizde hayat asla kibirliliği ön yargıyı cahilliği ırkçılığı aç gözlülüğü kabul etmez bütün bunlardan alınabilirseniz hem kamil bir insan olursunuz hem de hayat size düğün bayram olur bunları söylememin sebebi iki yüzlülükleri döneklilikleri samimiyetsizlikleri görmüş bir insan olduğum içindir ben insanlaşmış insanları da hastanede gördüm babalarını analarını ayakta tutabilmek için inanılmaz uğraş veren çok insan gördüm hep beraber öldü dediğimiz insanlığın hastanelerdeki deneyimlerimden ölmediğini gördüm elbette ki hak hukuk tanımayan insanlar var ama bunların sayıları haktan adaletten insanlıktan yana olanlardan çok değildir öyle olmuş olsa gerçekten yaşam diye bir şey olmaz çocuklarına hiç düşünmeden veren analar babalar kardeşler gördüm bu yüzden hastane ortamı insanı değiştirir bir kitaptan okumuştum romalı bir imparatora karar verme anlarında emir eri kulağına ölümlü olduğunu sakın unutma dermiş yaşanılan kötülüklere bakıp sakın aldanmayalım hayatın yasasıdır ne kadar yaşarsak yaşayalım sonunda öleceğiz her şey ortada kim olursak olalım namımız şanımız ne olursa olsun sonunda ölürüz ölmek hiç önemli değil önemli olan namuslu vicdanlı halksever yurtsever insanlar gibi ölmektir adamın biri ölmeden kısa bir süre önce oğluna eskimiş çoraplarını gösterip bunları kabrime koydurursun imam karşı çıkarsa çorapların içinde not vardır onu oku gerçekten de olmaz diyor adam bir bakayım babam notunda ne yazmış adamın yazdığı not şu bak oğlum görüyorsun eskimiş bir çift çorabımı bile götüremiyorum hayatını buna göre düzenle buna göre yaşa bir şairimiz de zamana yenik düştük esiri olduk anlamsız koşuşturmaların demiş sevgili dostlar hayat sadece görünen şeylerden ibaret değil gördüğümüz şeylerin ötesinde de çok daha önemli şeyler var insanlaşmak için bunları arayıp bulmak bize düşüyor zaman zaman hayattan kaçmak isteriz güzel olan şeyler bile çirkin görünür can deseler bile çor gibi gelir bize işte böyle zamanlar hayatı insanlığı düşünmek için bize verilen işaretlerdir bir şair çüru-U Naciye özümü kattım- insan sıfatında çok geldim gittim - bülbül oldum gülün bağında öttüm - bir zaman gül için zara düş oldum Ali ekper çiçek çok güzel söyler bu türküyü ve devam eder on dört bin yıl gezdim pervanelikte -sıtkı ismi duydum divanelikte -içtim şarabımı mestanelikte kırkların ceminde dara düş oldum - bu sözler hayata anlam katan sözler ölüm nerden gelirse gelsin diyorum ya en sevdiğiniz insanı toprağın altına koyup gidiyorsunuz söz söylemeye kıyamadığınız onsuz yaşayamayacağınızı söylediğiniz insanı toprağın altına koyup gitmek ne kadar zordur sevgili annemi toprağın altına koyup gittiğimde bütün bunları düşünmüştüm annemin ölmesi çok ağrıma gitmişti onsuz yaşayamayacağımı düşünmüştüm yıllar geçti aradan ama yaşıyorum hayat böyle bir şey işte hayatın sırrı eziyettir acıdır ve sıkıntıdır parası pulu olmayanlar bu eziyetin daha da fazlasını yaşarlar

Bu yazı toplam 18540 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi