KURA AKMASA, GANJ KURUSA, İSTANBUL OLMASA
Urfa'ya peygamberler şehrine bir günlük için gitmiştim. Birkaç saat içinde gördüklerimi siz okurlarımla paylaşmak istiyorum. Dünyada bir başka bu kadar güzel müstesna bir şehir var mıdır bilmiyorum... İlk hissettiğim duygu Nemrut'un korkusu. Nemrut rüyasında iktidarını yıkacağı cocuğun hayalini görür ve o yıl doğan bütün çocukları öldürtür. Bu çacuklardan biri de bilindiği gibi Hz. İbrahim'dir. İbrahim'i annesi bir mağarada doğurur ve Nemrut'tan saklamayı becerir ama yıllar sonra Nemrut, peygamberin izini bulur. Büyük bir ateş yaktırır, peygamberi içine attrır. Çocuk ateşin içine düşer düşmez ateş büyük bir göle dönüşür, ateşin içindeki odunlar da balığa dönüşür. Nalıklı göl dediğimiz gölün küçük öyküsü böyledir. Bana gelince yıllardır düşünü kurduğum Urfa'yı gördüm ve şehre karşı olan tutkularım daha da şiddetlendi. Görmek istediğim bir başka ülke de Gandi'nin Hindistan'ıdır. Bu ülkede en çok görmek istediğim yer hinlilerin kutsal kabul ettikleri Ganj Nehri'dir. Ganj, hintliler için hac yeridir. Her yıl milyonlarca hintli gelir bu nehre girer ve günahlarını affettirmek için dua ederler. Mısır'ın, Nil'in, Alman'ların Ren'i ve Fransız'ların Sen'i de güzeldir ama dünyanın görülmeye değer en güzel nehri Ganj'dır. Nehirlerden söz ederim de doğup büyüdüğüm Ardahan'ın şanı şöhreti ve namı olan benim de aşkım olan Kura Nehri'nden söz etmem mi? Duyar, küser, incinir ve boynunu büker akmaz, balık vermez ve tüm bereketini bizden gizler Kura... Bizim yaşam kaynağımız, cennetimiz, onurumuzdur. Kura'sız bir Ardahan düşünülemez. Şimdi de biraz Gebze'deki Çoban Mustafa Paşa Camisi'nden söz etmek istiyorum. Ardahan doğumluyum ama kırk yıldır Gebze'de ikamet ediyorum. Ardahan'ı ne kadar çok seviyorsam Gebze'yi de o kadar seviyorum. Çocuklarım bu şehirde doğdu, bu şehrin suyunu içerek, ekmeğini yiyerek büyüdüler. Tahsillerini burada yaptılar, sevmeyen insanlar var onları da kınıyorum. İzmit'in hem gelir bakımından hem nüfus açısından iki üç büyüklüğünden neyse? Bu politik bir soru. Gebze'nin en müstesna varlığı tabiki Çoban Mustafa Paşa Camisi'dir. Gebze'ye tarihi bir şahsiyet hem de kültür kazandırır. Benim ülkem güzel bir ülkedir, her yanı cennettir ama biz insanlar bunu göremiyoruz. Avrupa, Amerika ona buna gönül veriyor, kendi ülkemizi kör gözlerle izliyoruz. Bu ülke için ben şahsen her türlü belaya girerim çünkü bu ülke buna değer. Şuan yüzümü güneşe, gözlerimi denize dönmüş, sırtımı ormana dayamış Eskihisar'da çayımı yudumluyorum. Çok önemli bir şey daha söyleyeyim, Allah bu çoğrafyaya Hz. Muhammed gibi güzel bir peygamber ve Mustafa Kemal gibi harika bir devlet adamı vermiş. Türkiye burdan da cennettir. Ne yazıkki biz bu ülkemizin değerini de bilmiyoruz hala. İstanbul namusumuz, haysiyetimiz, şanımız İstanbul dünyanın en büyük nimeti ama bunun da değerini bilmiyoruz. Kızıl güneş denize düşerse İstanbul'da akşam olunca, ülkemde fabrika tren sesleri çalmaya başlayınca, işyerlerinde kadınlı erkekli boşanınca görmek lazım İstanbul'u. Yatıp ameliyat olduğum Cerrahpaşa, tedavi gördüğüm Süreyyapaşa yine tedavi gördüğüm Bakırköy Ruh ve Sinir Hastane'lerinden tanıyorum İstanbul'u. Ülkemiz çok güzel, biz bunu kavrayabilsek bir de aklı ceplerinden olan zenginler bir de bu güzelliği görebilseler...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.