İhtiyaçları yokmuş, ama...
Piyasacılık böyle bir şey işte.
Sağlık hizmetlerini piyasacılığın tekeline terk ederseniz, nitelikli ve parasız hizmet vermek anlayışını da anımsamazsınız. Çünkü, sizin dışınızda hizmet verenler, ''rekabetin kuralını ihlal ediyor'' diye hakkınızda dava açabilir.
İşte, tam da bu yüzden, Sağlık Bakanı itirafta bulunuyor. Diyor ki, ''sağlık sisteminin devam etmesi için, vatandaştan ayak bastı parası olarak bilinen ücreti, ihtiyaç olmamasına rağmen almaya devam edeceğiz..........''
Neden almasınlar ki ?
AKP zihniyeti, sağlık birimlerini ''sektör'' diye anmaya başaldığından itibaren gereğini de yapıyor, yapacaktır.
'Sektör'ün yakın zamana ilişkin ekonomik girdilerini, piyasacı bakanın ağzından duyuyoruz.
''Vatandaşlarımız, milyarlarca dolayı yurt dışında, kendi sağlıkları için para harcıyordu. Ama bugün yurt dışından gelenler Türkiye’ye 2.5 milyarlık bir katkı sunmakta. Sağlık hizmetleri önünde vatandaşın önünde var olan engelleri kaldırdık. Bütün engelleri kaldıracağız. Şayet bazı engeller koyuyorsak o da sistemin sağlıklı kurgulanabilmesi içindir. Diyoruz ki, şuradan sizden bir lira, iki lira alıyoruz. Bunlara bizim ihtiyacımız yok ama sistemin sağlıklı devam edebilmesi için istiyoruz. Zaman zaman, sanki vatandaşımızın cebindeki o üç liraya ihtiyacımız varmış gibi sunuluyor.''
Böyle bir sakat anlayış olabilir mi ?
İhtiyaç olmadığı halde, ''Sistemin sağlık devam etmesi için'' vatandaştan 1-2 lira gibi paraları almak niye ?
Nedir bunun mantığı ?
Bence, şudur: Sağlık sektörüne' devlet eliyle yapılacak yatırımlar için ek bütçe oluşturmak.
Ülkedeki büyümeden söz edilirken, ''2002’de 190 milyon TL ile bütün Türkiye’de yatırım yapılıyorken, şimdi yalnızca Kocaeli’deki yatırımlar bunun 3 katı'' deniyor. Bunu, Sağlık Bakanı da doğruladı.
Sadece Kocaeli açısından baksak bile, bu 600 milyon TL'lik yatırım bütçesini oluşturmak adına 1-2 liralardan oluşturulacak yeni fonun önemini çok daha net anlaşılır.
Kaba bir hesap yapalım;
4 kişilik bir ailede, sağlık kurumlarına ayda 2 kez başvurulsa bu yılda 24 başvuru demektir. 2 TL'den 48 TL eder. Yılda 100 bin başvuru olduğu düşünülürse totalde bu fona 4 milyon 800 bin TL'nin Kocaeli'nden aktarılacağı görülür.
Kocaeli bu rakamı bir yılda fona akrataracak da, eş değerde yatırım ya da hizmet alacak mı ?
''İhtiyacımız yok, ama............'' diyenler, bu denklemin hesabını halka vermek zorundadır. Açıktabn oluşturulan bu büyüklükteki kaynak kimler için, hangi şartlarda ve ne oranda kullanılacak ?
Bilmek hakkımız değil mi ?
Sağlık Hizmetleri Değerlendirme Toplantısı adı altındaki buluşmalarda şov yapacaklarına, yaratılacak bu yeni kaynaklarla ilgili gerçeği açıklamalıdırlar.
Ama yapmıyorlar, yapmayacaklar. Çünkü, Belediye Başkanı, Vali, Milletvekili, Bakan ve Başbakan hepsi piyasacı bir mantığa sahip. Hepsi, sağlık sorunu olan herkesi salt müşteri olarak görüyor.
Ne de olsa, ''müşteri velinimet'' değil mi ?