Madalyonun iki yüzü
Bir taraftan çevreye duyarlılığı aşılamaya çalışacaksınız, ama diğer taraftan da ‘’çevre katliamı’’ sayılabilecek işler yapacaksınız.
Olmadı, olmuyorrrrrr…
Madalyonun ön yüzüne “Geri dönüşüm geleceği kazanım” sloganıyla gerçekleştirilen çalışmalarda toplumun her kesiminin projeye desteğini hedefleyen belediyeler arasında, İzmit Belediyesi ön sıraları tutuyor.
Bu belediyenin geri dönüşüm çalışmaları çerçevesinde ambalaj atıkları, kullanılmış bitkisel yağları, elektronik atıkları, atık pilleri, atık lastikleri toplayıp geri dönüşüm sağlama işlemini yapıyor olması önemli.
Evet, bu yolla hem ülke kaynakları korunmuş oluyor hem de ekonomiye katkı sağlanıyor. Bu işin okullar, kurslar ve evlere yönelik propaganda çalışmalarının yarattığı olumlu etki de cabası.
Bakın, bu kapsamda neler olmuş…
Okullar, kamu kuruluşları, alış veriş merkezleri, ofisler başta olmak üzere bir çok yere 18 bin adet iç mekan ambalaj atık kutusu koyulmuş.
Bu yolla, ayda ortalama 600 ton atık toplanıyormuş. (Bu, on binlerce ağacın kesilmesi önlemek anlamına da gelir)
Projeye destek olan okulların durumu ise bambaşka. Onlar, destekleri karşılığında ödüllendiriliyor.
Söz konusu okullara şimdiye kadar 29 bin 600 paket A4 fotokopi kağıdı, 49 yazıcı, 61 masaüstü bilgisayar, 85 projeksiyon cihazı, 133 dizüstü bilgisayar, 12 fotokopi makinesi ile çok sayıda sarf malzemesi verildi.
Yani, proje sayesinde hem okullar kazanıyor, hem de ülke.
Daha ne olabilir ki, değil mi ?
Diğer ilçe belediyeleri de, eminim ki, ‘’Biz de şunları yapıyoruz’’ diye ortaya çıksalar, benzer onlarca proje ile kent ve ülke yaşamına sayısız yararlar sağladıklarını rahatlıkla söyleyebilirler.
Ancak, bir de madalyonun arka yüzü var. O yüzün gerçek otoritesi ise Kocaeli Büyükşehir Belediyesi. Ve o yüzde yapılan işler ustalıkla gizlenmeye çalışılıyor.
Çünkü, olmaması gereken işler, o sözde devasa projeler eliyle kent halkına yedirilerek yapılıyor.
Çünkü, kentte yaşayan nüfusun yüzde 99’unun hayal bile edemeyeceği oranda maddi kaynak o mekanizma eliyle paylaştırılıyor.
Madalyonun arka yüzü de böyle değerlendirilebilir.
Çünkü, o yüzünde ayıpları var.
Mesela, son ayıplardan biri raylı sistem çalışması yapılan güzergahlardaki keyfilik…
Bu çalışma bahane edilerek, yürüyüş yolunun Anıtpark kesiminde kökünden sökülen ağaçların akıbeti belli değil.
Belediyeler, sözde ağaç budama çalışmaları ve kentsel yaşama yön vereceklerini düşündükleri yeni projelerin gerçekleştirilmesi için yerinden ettikleri ağaçlarla, madalyonun diğer yüzünü oluşturan işleri gizleme konusunda oldukça maharetli.
Gebze’de durum farklı mı ?
Hayır…
Çayırova, Darıca, Derince, Dilovası, Gölcük, Kandıra, Karamürsel, Kartepe ve Körfez’de farklı mı ?
Elbette ki hayır…
Bir tek, Başiskele’yi bu çerçevenin dışında tutabiliriz belki.
Durum buyken, madalyonun sadece ön yüzüne değil, arka yüzüne de bakarak değerlendirme yapmakta yarar var. Çünkü, geleceğimize etki edecek kararlar, her iki yüzdeki durumu değerlendirme sonucu alınacaktır.