AKP iktidarları döneminde işlenen cinayetlerin, katliamların ardı arkası kesilmiyor. Yani, AKP’nin halka karşı işlediği suçlar yüzünden ödeyeceği hesap kabarıyor.

Daha, baretin altındaki ölümlerin hesabını vermemek için her türlü yolu deneyen AKP zihniyeti, seçim hesaplarını lehine çevirmek için işlenen cinayetlerin ve patlatılan bombaların yarattığı katliamların yarattığı kabarık hesabın altında ezilecek.

Soma’da 301 kardeşimiz öldürüldü.

Üzerinden 1.5 yıl geçti ama iş cinayetlerine ilişkin hiçbir önlem alınmadı.

Soma’nın acısı hala taze, ama üzerine yenileri de ekleniyor.

Soma’da yaşamını yitiren madenciler dolayısıyla açılan dava aileler için bir çileye dönüştü.

Polis ablukası altında görülen davada, sorumlular kurtarılmaya çalışılıyor.

Unutulup gitsin isteniyor.

Somailk değildi, son da olmayacaktı.

Ostim,

Davutpaşa,

Ermenek,

Torunlar ve daha niceleri…

O dönem 5 ay içinde 3 büyük iş cinayeti yaşanmış bu cinayetlerde 329 can yitirilmişti.

AKP iktidarı dönemlerindeki iş cinayetlerinin ve bu cinayetlerde yitirilip gidenlerin sayısı de 20 bine yaklaştı.

Soma’nın ardından söylenenleri anımsayın, AKP ‘işin fıtratında var’ demiş, Diyanet İşleri de, ‘fazla kurcalamayın’ diye uyarmıştı.

Şimdi de pişkince ‘’terörün her türlüsünü lanetliyoruz’’ açıklaması yapıyorlar.

Biliyoruz ki, iş cinayetlerinin nedeni özelleştirmeler, taşeron, güvencesiz, esnek ve kuralsız çalıştırmadır.

İş cinayetleri yetmedi,

Düzene muhalif olanların bir bir ortadan kaldırılması gerekiyordu. Bunun için öncelikli olarak Kürtler ve soygun-talan düzeninin muhalifi olan sosyalistlerin saf dışı bırakılması gerekiyordu.

Hesap bunun üzerine kuruldu ve bertaraf edilmelerini sağlayacak yöntem siyaseten bulunamadığı için ilkel dönemden bu yana gündemde olan öldürülmeleri yeniden öne çıktı.

Ama, bu kez birer birer değil, toplu olarak, katliam biçiminde.

Önce Diyarbakır’da,

Sonra Suruç’ta,

Şimdi de Ankara’da…

Sermaye ve onun savunucusu gerici-faşist AKP iktidarı, bu bombalı saldırılardaki sorumluluklarını örtbas etmek, kamuoyunun gözünden kaçırmak için ortak bir propaganda sözcüğü de buldu.

Nedir biliyor musunuz ?

Provokasyon yaratmak isteyen canlı bombalar…

O canlı bombalara hem kaos yaratacak hem de muhalifleri yok edecek. Yani, bir taşla iki kuş vuracak.

Hesap, hep kar üzerine kurulmuş değil mi ?

Ama, biz çok iyi biliyoruz ki, katliamların nedeni iktidar gücünü terk etmeme eğilimidir. Yani, faşizm özlemidir.

Her şeyin bir hesabı var, her hesabın da bir görülme yöntemi.

Faturalar öyle kolay ödenmiyor. Karşılayacak sermayeniz yoksa, yerine bedel ödemeye başlıyorsunuz.

Evet, bundan sonra da cinayetler, katliamlar artabilir.

Resmi sorumluluklar kapsamında bu olayların tümü sümen altı edilmeye çalışılır.

Açılan sözde davalar katliam sorumluları lehine kararlarla kapatılabilir.

Ama, halkın defterindeki bu kara kaplı sayfaların hesabını hiçbir güç kapatamaz. Bu hesap mutlaka görülecek.

AKP, bu iş cinayetleri ve katliamların hesabını sermaye ile ödeyemez. O yüzden bedel ödeyecek.

AKP’ye, yaptıklarının bedelini ödeteceğiz…

Yağma yok, SARAY YENİLECEK, HALK KAZANACAK.