Dilek ALP

Dilek ALP

GERÇEKTEN FARKLI MIYIZ?

GERÇEKTEN FARKLI MIYIZ?

Son 8 aydır birbirinden farklı sayısız kültürle iç içe yaşamanın tecrübe zenginliğini çok değerli görüyorum. Kendimi bildiğim yıllardan itibaren bu konuda çalışıyorum. İletişim kurma becerilerimin bu bilgilerle donatıldığını ciddi olarak düşünmüşümdür. Bu konuda derinlemesine okumak hoşuma gidiyor. Yüzeyde taban tabana zıt gibi gözükse de derinlere indikçe insanlığın aynı kaynaktan beslendiğini keşfetmek heyecan veriyor. Bu konuda neden bugün yazdığıma dair ipuçlarını yakında paylaşacağım.

Yaptığınız şeyler ve size öğretilen uygulamalar, kim olacağınızı belirler. Kültür, inançları, değerleri, normları, davranışları kapsayan geniş bir terimdir ve genel olarak “varoluş biçimimiz” olarak anlaşılabilir. Dünyaya çıktığımızda farklı geçmişlerden ve farklı yaşam alanlarından insanlarla temasa geçeriz. Eylemlerimizle kültürel çeşitliliği onurlandırmak bana göre iyi bir kuraldır.

Kültürel çeşitlilik çok kültürlülükle eş anlamlı olarak düşünülür. Çok kültürlülük, şu şekilde tanımlanmaktadır: "Kültürlerin, ırkların ve etnik kökenlerin, özellikle de azınlık gruplarının, egemen bir siyasi kültür içindeki farklılıklarının özel olarak kabul edilmesini hak ettiği görüşüdür."

Kültürel çeşitliliğin önemi bu ilgili eylemler temelinde yorumlanabilir:

  • Çok sayıda kültürün var olduğunu kabul etmek
  • Birbirimizin farklılıklarına saygı duymak
  • Tüm kültürel ifadelerin geçerli olduğunu kabul etmek
  • Kültürlerin masaya getirmesi gerekenlere değer vermek
  • Farklı grupların katkıda bulunmasını sağlamak
  • Farklılıklara hoşgörü göstermek değil, farklılıkları kutlamak


Kültürel Çeşitlilik Nasıl Desteklenir?

Bireyler ve kurumlar kültürel çeşitliliği destekleme yetkisine sahiptir. Bu konuda hepimizin dikkat edeceği ayrıntılar vardır:

  • Kendi kültürünüzün dışındaki insanlarla etkileşim kurun,
  • Dinlemeye açık fikirli olun ve yargılamayı bırakın,
  • Kültürel açıdan duyarsız davranan birini görürseniz, buna karşı çıkın,
  • Farklılıkların zararlı değil yararlı olduğunu kabul edin,
  • İnançlarınızı karşıt görüşlü insanlara dayatmayın,
  • İnsanları işe almayı veya aynı kültürden olmayan insanlarla çalışmayı savunun,
  • Kültürlerin içinde yer almak ve onları kaynağından anlamak için dünyayı dolaşabildiğiniz kadar dolaşın,
  • Edebiyat okuyun ve farklı kültürlerden öğrenin,
  • Dünyanın dört bir yanından medyayı ve sanatı özümseyin,
  • Yeni bir dil öğrenin ve kendi ana diliniz yerine bir arkadaşınızın ana dilinde iletişim kurun.

Dünya farklı inançlara, dinlere, geleneklere ve yaşam tarzlarına sahip insanlarla doludur. Güzelliği farklılıklarımızın içinde bulabiliriz. Hem eğitim hem de profesyonel ortamlarda kültürel çeşitlilik herkese fayda sağlar. Daha iyi problem çözmenin, daha fazla empati ve şefkatin, derin öğrenmenin yolunu açar ve dünyaya farklı açılardan yaklaşmanın yolunu açar.

Herhangi bir ulus veya kültür içindeki insanlar arasındaki farklılıklar, küçük gruplar arasındaki farklılıklardan çok daha fazladır. Eğitim, sosyal statü, din, kişilik, inanç yapısı, geçmiş deneyimler, evde gösterilen sevgi ve daha birçok faktör insan davranışını ve kültürünü etkiler.

Kültürel ve ideolojik farklılıklar bir kültürün gelenek ve göreneklerini anlamak için önemlidir. "Kültürler arası farklılıkları incelerken bireylere değil, bir etnik grubun diğerleriyle karşılaştırılmasına bakarız. Dolayısıyla iki çan eğrisini karşılaştırıyoruz ve genellemeden kaçınmaya çalışıyoruz." diyen bir arkeolog arkadaşımla sohbetim aklıma geldi şuan. “İnsanın sınıflandırma ihtiyacı belirleyicidir.” demişti. Doğru ve bazen de tehlike, yapılan genellemelerden bazılarına göre hareket ettiğimizde, özellikle de hatalı gözlemlere dayandıklarında ortaya çıkar. Göz teması, kişisel alan, dokunma, katılıma ilgi gibi konularda genellemelerden hareket etmek ve kanı oluşturmak ciddi ve olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Elbette, toplumda neyin uygun ve doğru davranış olarak kabul edildiği konusunda yaklaşım farklılıkları vardır. Bazı kültürlerde "evet", "katılıyorum" yerine "seni duyuyorum" anlamına gelir. Yapılan sohbetlerin ve selamlaşmaların uzunluğu; nezaket veya görgü kuralları açısından olası kültürel farklılıkların ve geleneklerin örnekleridir.

Meksika'da ortama gelen kişinin diğerlerini selamlaması gelenektir. Örneğin, yemek yiyen bir grup insanın arasına giren biri kişi “yemeğinizin tadını çıkarın” der. Şili'de kadınlar hem diğer kadınları hem de erkekleri yanaklarından öperek selamlarlar. Rusya'da kadınlar genellikle kadın arkadaşlarıyla kol kola yürürler. Latin Amerikalılar daha fazla göz teması kuruyor, birbirleriyle daha çok yüzleşirler ve konuşurken daha çok dokunurlar. Geleneklere ve kültürel farklılıklara dikkat etmek, o kültürün dışındaki birine asimilasyon şansını artırabilir. Bu detayı unutmamak gerekir.

Benim düşüncem hiçbir kültürel farklılığın olmadığı yönünde değil. Kültürler ve insanlar arasındaki bu farklılıklar gerçektir ve yaşamın dokusuna zenginlik ve mizah katabilir. Benim iddiam, her yerdeki insanların bağlılık ve sevgi, katılım ve katkı ihtiyacı gibi pek çok ortak noktaya sahip olduğudur. Dış kısım soyulduğunda çok fazla fark olmadığını biliyorum. Bu konuda düşünmenizi ve daha duyarlı olmanızı dilerim.

Bu yazı toplam 17865 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Dilek ALP Arşivi