CHP’de 12 aslan “miyav” dedi
2019 yerel seçimlerinin aday adaylığı sürecinde Musa Yılmaz başkanlığındaki CHP Gebze İlçe Örgütü’nün Doktor İsmail Demir şahsında CHP’nin iki aday adayından birinin aday gösterilmesine yönelik yönetim kurulu kararına anlam verememiştim.
Israrla; sadece CHP’de değil tüm siyasi partilerde il/ilçe yönetimlerinin aday adaylığı sürecinde biçim ve davranış itibariyle tarafsız kalması gerektiğini savunuyorum. Elbette her bir başkan veya yöneticinin o süreçte, parti içinde kalmak kaydıyla görüşü, temayül veya ön seçimde ferdi oyu vardır. Ancak yönetim kademesinde olanların tüm parti tabanının ve üyelerinin başkan ve yöneticisi olmasından sebep tarafsızlığı olmazsa olmazdır.
CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan’ın, bir önceki il kongresinin arifesinde Hikmet Erenkaya şahsında iki adaydan birinden yana tavır aldıklarını açıklaması, üstelik gençlik kollarındaki görevlerinden ötürü deneyim sahibi bir siyasetçi ve ekibi için, bence akla zarar bir yanlıştı. Bunun savunması, “Delegelerle toplandık. Delege çoğunluğunun iradesidir. Bir kurultay delegeliği için o idareyi ifade ettim” olamaz.
O zamanlar şöyle düşünmüştüm, şimdi de pek değiştirdiğim söylenemez: Lafla, sloganla, sol kolu havaya kaldırıp sol eli sımsıkı tutmakla devrimci olunsaydı…
CHP’nin 30 Eylül Cumartesi (yarın) günü gerçekleşecek kongresi öncesi CHP’li 12 ilçe başkanının Bülent Sarı şahsında iki adaydan birinden yana tavırlarını açıklamaları, günümüz siyasetinin geldiği boyutun talihsiz bir göstergesidir.
28 Eylül Perşembe günü davetli olduğumuz iki haber takibi için İzmit’teydim. İki haber arası meslektaşlar ile CHP kongresine dair sohbette –bence- “Gebze Bölgesi’nde dört ilçenin sandığından Bülent Sarı çıkar gibi” dedim. Arkadaşlarım, İzmit dâhil diğer sekiz ilçede de görünümün aynı olduğunu söyledi. Yani zaten Bülent Sarı şahsında adaylardan birinin sandıktan çıkacağı aşikâr iken ama sandıktan “tulum” çıkmayacağı da aşikâr iken, o tutum o açıklama neyin nesi.
12 ilçede de, söz konusu durum sonrası adaylıktan çekilen Mehmet Ümit Küçükkayı’nın o veya bu sayıda, oranda bir tabanı, oyu, potansiyeli var.
12 ilçe başkanı olarak, onların da ilçe başkanı olduğunu nasıl unutursunuz?
Kongre ve kurultay sonrası belediye başkan aday adaylığı süreci başlayacak. Önseçim veya atama; aday belirlendikten sonra partinin tabanının tamamını sahaya, işin içine nasıl katacaksınız?
Israrla tekrarlarım.. Zaten mevcut zeminde dahi Bülent Sarı’nın kazanmasının neredeyse banko olduğu bir kongre öncesi, üstelik yerel seçim öncesi bu nasıl bir gaf?
Bu zihniyetle mi genel ve yerelde sistemi değiştireceksiniz, bu kafayla mı?
Kongreye kesin katılacaktım. Şu anki ruh halimle ifade ederim ki başkan adayının genel merkez tarafından atanıp “Kongrecilik”, “Demokrasicilik” oynanan AKP ve MHP kongrelerinden hiçbir farkı kalmamıştır.
CHP üyesi, kayıtsız şartsız seçmeni olmamakla birlikte beklentilerimin olduğu bir partiydi. Mevcut düzen ve sisteme uydu, hayal kırıklığına uğrattı. Genel başkanlığa da yeniden Kılıçdaroğlu’nun seçileceği neredeyse garanti. Demek ki bir sonraki kongrede aday adaylarının genel merkeze çağrılacağına, CHP’de de sonucu açıklanmayan “Temayül” oylamaları ile “Tabanın görüşünü aldık” film fırıldaklarına, genel merkez tarafından atanan tek adayla kongrelere gidileceğine tanık olabiliriz..
CHP’de 12 ilçe başkanı, “Bülent Sarı” dedi. Adaylardan Mehmet Ümit Küçükkaya çekilirken Uğraş Çiftçi tepkisini, “Ben adayım” diyerek gösterdi.
Değerli sanatçı Kayahan’ı da, kendisiyle özdeşleşen şarkı sözleriyle analım. Bugünkü CHP’yi ne güzel de anlatıyor.
12 ilçe başkanı, kusura bakarsın baksın: Bir aslan ‘miyav’ dedi.
Şimdiye kadar bir kere bile bir ortamda bir araya gelmediğimiz ama ben kendisini bilirim, o da beni bilir kanaatindeyim..
Anne babasından sebep de hukukumuz olduğunu düşündüğüm Uğraş Çiftçi, kusura bakmayacaktır: Minik fare kükredi!
Bir aslan miyav dedi / Minik fare kükredi / Fareden korktu kedi / Kedi pır uçuverdi