Emekliyseniz, yandınız ! (2)
Hemen seçim sonrası bu konu nereden çıktı diye düşünenleriniz olabilir. Ama, emeklilerin sıkıntıları seçim öncesi de vardı, bugün de var, yarın da olacak gibi.
O yüzden devam ediyorum…
Emekli sendikaları ve dernekleri, üyelerinin, yaşamlarının bu döneminde biraz daha fazla nefes alabilmesi için bazı önermeleri var. Ve elbette, dikkat edilmesi gereken önermeler bunlar.
Mesela;
Aylıklarının çalışma döneminde alınmakta olan toplam gelirin çok altında olması emeklileri mağdur etmektedir. Bu haksızlığı giderecek olan da, emekli aylık bağlama yöntemini değiştirip, hak kayıplarına yol açmayacak ve çalışma döneminde alınan tüm sosyal haklar ile yan ödemeleri kapsayacak şekilde yeniden düzenlenme yapılmasıdır.
Devam ediyorum,
Emeklilerden, işsiz çocukları için, GSS primi alınması, aldığı emekli aylığıyla geçinemeyen emeklileri mağdur etmektedir. Bu uygulamaya derhal son verilmelidir.
Emeklilerin birlikte zaman geçirebilecekleri, aktivitelere katılabilecekleri, sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunabilecekleri emekli evleri mutlak suretle hayata geçirilmelidir
Yaşlı, hasta ve kimsesiz insanların evlerinde bakım ve temizliklerinin yapılması için, düzenlemeler yapılarak, gerekli teşkilat derhal kurulmalıdır.
Emeklilerin bu gün yaşadıkları sorunların temel nedeni örgütsüz bırakılmalarıdır. Bu eksikliğin giderilmesi ve emekliler adına sendikalarıyla sözleşme yapılmasının önünü açacak, sendika yasası derhal çıkarılmalıdır.
Bu talepleri gören, dikkate alan, değerlendirip ‘’tamam, biz şunu yapabiliriz’’ diyen siyasi parti ya hiç yok ya da bir tane var. O yüzden, seçim sonuçlarının yaratacağı atmosferin değişmesi halinde bile emeklilerin sorunlarının kalıcı bir çözüme kavuşturulacağı yönünde pek umut yok.
Emekliler, her daim yüksek sesle dile getirdi, ‘’vaatlere karnımız tok’’ diye. Çözüm beklediler yıllardır, ama kalıcı adım atan bir siyasal anlayışla karşılaşmadılar.
Emeklileri, çocukları ve torunları karşısında boynu bükük duruma getiren herkes, bu işin sorumlusudur.
Geleceğini gören ya da görme becerisine sahip olan insanlar, yaşama onca katkıdan sonra sadece insanca yaşayabilmekten başka bir şey isteyen emeklilere zulmetmez.
Ülkeyi yönetme iddiasıyla seçimlere giren siyasi partilerin aldıkları sonuçları da değerlendirip emeklilerin sorunlarının ne kadarını çözebileceklerini hep beraber göreceğiz.
Ama biliyoruz ki, ülkenin geleceğine yön veren sermaye politikaları içinde, emeklilere daha mutlu bir yaşam sağlayacak ekonomik program yok, olmayacak.
Ayrıca biliyoruz ki, emeklilere şaşı bakan bir siyasal iktidarla geçti 13 yılımız. Devamında, bu durumun süreceği de kesin.
Bir daha biliyoruz ki, iktidar değişse bile devleti ‘’piyasacı bir bakış açısına kilitleyen’’ politik tarz yüzünden, bırakın emekliye çalışanına bile insanca yaşayacak ücreti vermemek için elinden geleni yapanların yönettiği bir ülke modeli var.
Ama, herkes unutmamalıdır ki,
Mızrap çuvala sığmaz hale geldiğinde, dereler akarsu olur, nehir olur, sel olur taşar. O taşkınlık, seni de, beni de yakar, kısaca herkesi yakar.
Gemileri yakmadan yaşamak için,
İnsanca yaşamak için,
Bugünden tezi yok, emeklilere ve çalışanlara yönelik ekonomik politika tercihleri gözden geçirilmelidir.
Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir ülke bırakmak, ülkemizin onurunu daha da yüceltmek, insanlığa iyi bir miras bırakabilmek için sadece sorunları çözücü adım atma kararlılığı sergilemek yeterli olacaktır. Bunun altyapısı vardır, sadece üst iradeye ihtiyaç bulunuyor.
Var mısınız ?