Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

DEVRİM VE DEMOKRASİ

DEVRİM VE DEMOKRASİ

Yazıma var olup olmamayı anlatan bir öyküyle başlamak istiyorum. Bilime, teknolojiye, sanata, barışa ve demokrasiye inanmıyorsanız sizi hep başkaları istedikleri gibi yönetirler. Rusya’da Ekim Devrimi sırasında devrimcilerle Çar yanlıları ülkenin en başta fabrikalarını ve şehirlerini yakıp yıktılar, bu fabrikaların arasında Rusya’nın en büyük fabrikalarından biri olan çimento fabrikası da var. Devrim olup bittikten sonra iş zamanı başlıyor, bu fabrikayı üretime hazırlamaları gerekiyor devrimcilerin ama içlerinde fabrikayı yeniden çalıştıracak teknik eleman yok. Bir grup insan fabrikanın içerisinde araştırma yaparken bir odada bir adama rastlıyorlar, sorup soruşturuyorlar. Adam fabrikayı kuran en önemli insanlardan biri olan mühendistir. Devrim sırasında bu odaya saklanmış, devrimden önce bu fabrikada çalışan kimi devrimcileri ihbar etmiş ve tutuklatmıştır. Adamla pazarlık yapmak zorunda kalıyorlar, fabrikanın çalışması karşılığında affedeceklerine söz veriyorlar. Buradan şu özet çıkıyor; devrimci olmak yetmiyor, teknoloji bilimi de bilmek gerekiyor. Yaratıcı olmak için genel kültürünüzün ve bilginizin olması gerekiyor. Devrimci olmak kolay değil, yönetmeyi de bileceksiniz. Asıl devrimcilik, ele aldığınız sistemi çalıştırmaya başladığınız zaman ortaya çıkıyor Ülkenizi sonsuzluğa kadar adaletle yönetmek istiyorsanız eğitimden, teknolojiden, mühendislikten ve yaşama ait her şeyden anlamış olacaksınız. Yönetemediğiniz zaman halk sizi hemen aşağı alır. Sözünü ettiğim bu öyküyü yazan Fyodor Gladkov’dur.  Dönemin en önemli yazarlarındandır. Yaptığınız devrimin devrimci heyecanı birkaç günden fazla sürmez sonra ekmek, iş ve yaşamak ortaya çıkar. Bu öyküyü yazmamın nedeni bugünkü Rusya’yı dünkü Sovyetler birliğini ve geçmişin çarlık düzenini anlatmak içindir. Bugünkü Rusya Ukrayna savaşını anlamak istiyorsanız bu yazarın Çimento isimli romanını okumanızı tavsiye ederim. Demokrasiyi de istemek devrimi istemek gibi bir şeydir. Türkiye’de demokrasiyi getireceğiz diyerek iktidara gelenlerin hiçbiri asla demokrasiyi getirmediler çünkü iktidarda olanların demokrasi işlerine gelmez. Altlarında makam arabaları, astronomik maaşlar ve ömür boyu sağlık garantisi olanlar ne yapacaklar demokrasiyi? İktidarda demokrasiyi isteyenlere gülerler. Ben 15 yaşında demokrasi getirmek isteyenleri tanıdım bugün 70 yaşına geldim bu ülkede bırakın demokrasiyi demokrasinin D’sini bile getirmediler ve bu ülkeye demokrasi 100 yıl daha gelmez çünkü demokrasi isteyenlerin hiçbiri demokrat değiller. Hepsi küçük burjuvadırlar asıl demokrasiye ihtiyacı olanlar köylüler ve işçilerdir. Köylüler ve işçiler demokrasi bilinci oluşturup iktidara gelmedikleri müddetçe bu ülkede demokrasi falan olmaz özellikle de bugünkü eğitim sistemiyle asla olmaz. Anlatmaya gayret ettiğim gibi Rusya’da devrimi yapanlar hak için adalet için savaşsız bir dünya için yapmıştılar. Bugünkü Rusya‘da yapılan o devrimin hiçbir esamesi yoktur. Yeni Rus yöneticileri artık devrimden yana değil sömürüden baskıdan ve zulümden yanadırlar. Bunu daha bugün Ukrayna üzerinde sürdürmektedirler. Çocukları ve kadınları öldürüyorlar, şehirleri yakıp ormanları yakıyorlar, milyonlarca Ukraynalıyı bu kış ortasında evsiz barksız, aç susuz bıraktılar. Elbette ki olayın öteki tarafında ABD ve Avrupa emperyalistleri var. Bütün dünya halkları bilinçlenip birlik beraberlik yaparak başta ABD sonra Çin ve Rus emperyalistlerine karşı çıkmadıkça bu emperyalistler gelişmemiş yoksul ülkeleri sömürmeye sık sık savaşlar çıkarmaya devam edeceklerdir. Halkların bu emperyalistlerle mücadele etmesi hiç kolay değil. Bunun için okumaları, yazmaları, düşünmeleri ve tüm dünya emekçilerinin örgütlenmeleri gerekiyor. En iyi kitaplar, en iyi üniversitelerdir. Üniversiteye gitmeden de isteyen herkes iyi bir felsefeci, tarihçi, dil bilimci ve hukukçu olabilir buna kesinlikle inanıyorum.

Bu yazı toplam 2943 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi