Çayırova’da “asıl gündem”i İYİ Parti, Türkçe belirledi
Bu örneğimde hiçbir isim vermemem daha doğru..
Bir süre önce iki Milli Görüşçü ile sohbetteyim.
Çayırova’nın dünden bugüne belediye başkanlarını değerlendiriyoruz.
“Falanca filanca başkan, yiyor ama çalışıyordu!”
Hemen şerh koydum.
“Yanlış düşünüyorsunuz abi. Yemeyecek, yetmez yedirmeyecek, çalışacak!”
**
Bir diğer önemli anektod, yine yakın tarihten gelsin:
İYİ Parti Çayırova İlçe Başkanı İlhami Bayrak geçtiğimiz aylarda yeni yönetimiyle basının karşısına çıktığı, Deniz Kolo’nun da yer aldığı toplantıda –yanılmıyorsam Adnan Ayvaz sordu- özetle, “Deniz Kolo mecliste çok düşük performans sergiliyor” şeklindeki eleştirel soruya verdiği yanıtta, “Deniz Kolo’nun arkasında artık güçlü bir yönetim ve teşkilat yapısı var” demişti. Bayrak’ın bu söylemi Mehmet Şeref Uzunal başkanlığındaki bir önceki İYİ Parti Çayırova İlçe Teşkilatı yönetimine de yanıt hakkı getirecek bir söylem olmuş ancak Uzunal yönetimi sessiz kalmıştı.
**
Çok yakın tarihten henüz dün hatta bir gün önce bile denemez, 14-15 saat falan önce Çayırova Belediye Kültür Salonu’nda meclis toplantısındayım.
Halis Koç’u dinliyorum, gözlerim kapalı!
Gözlerim kapalı derken sözün gelişi demiyorum. Önergeler falan okunurken bir ara uyuya kaldım.
Turan Ağaç hemen arka sıramdaki meslektaş adayım, gönüllü, genç ve idealist gazeteci adayı, İYİ Parti önergeleri üzerinden ilgili haberi hazırlayan, naçizane az biraz redakte edip başlık ve spot işçiğiyle emeğine karınca kararınca katkı sunduğum Filiz Ocak’a dürttürerek uyandırdıydı…
Bu arada Filiz’e imrendim doğrusu. Çayırova’nın gerçek gündemine dair habere imzasını attı.
Ama ben de ona CHP’nin önergelerini verecek kadar kötülük edemezdim.
Genç meslektaşları veya meslek adaylarını;
Hele ki elinde çok daha iyi geçineceği bir meslek ve o mesleğine dair sayısız iş teklifini elinin tersiyle itip, “Sıfırdan başlayacak, gazeteci olacağım” diyen..
Yüksek lisansını Üsküdar Üniversitesi’nde gazetecilik üzerinden yapan genç ve idealist bir güzel insanları;
Daha yolun başında iken yıldırmamak lazım.
Şuna eminim;
CHP Grubu’nun önergelerinin yazılı halini haberleştirmesini isteseydim sabahleyin gözleri uykusuzluktan şişmiş halde, “Sabaha kadar uğraştım abi, yazılı metin yahu üstelik, çözemedim. İyisi mi bırakayım bu işi…” diyecekti.
O CHP ki Türkiye’nin kurucu partisi.
Kurumsal kimliğiyle Çayırova Belediyesi’ne yanıtlaması istemiyle meclis aracılığıyla önerge veriyor.
Burada empati yapıyor ve belediyeci oluyorum: O metin, o ifade, o imla kuralları hataları üzerinden ne sormak istedin, neyi yanıtlayayım?
İlgili haberde var. Bir detay da dikkatimi çok yönlü çekti. Encümen, Reysaş Lojistik’e dair üzeri örtüldüğü öne sürülen imar cezasına dair, üstelik fotoğraflara rağmen anlamadığını ifade etmiş.
Encümen, CHP Çayırova İlçe Örgütü / Çayırova Belediye Meclis Grubu tarafından yazıldığını öngördüğüm o metinden bir şey anlamamışsa, bence anlamamakta haklıdır. O kanaatteyim nedense. Hele ki dün meclise sunulan yazılı önergelerle ile o önerge, aynı kalem tarafından yazıldıysa.
Yazılı önergelere sözlü yanıt verilmedi ancak imla kurallarının dip yaptığı önergelere belediyenin o metinlerin Türkçe mealini nasıl çözüp cevap vereceği de merak konusu. Gazetemiz, belediyenin yanı sıra kamuoyunun da soruları anlayabilmesi için titiz bir redakte çalışması sonrası önergelerdeki soruları anlaşılabilir hale çevirdi.
**
Halis Koç’u dinliyorum bu sefer gözüm açık haliyle kapalı. Bakar kör konumundayım.
Grup sözcüsü olarak iki sayfa dolusu konuştu. Yazılı metinleri aldım. Biri bilgisayar çıktısı, diğeri tükenmez kalemle el yazısı.
Şüphem şu:
Tükenmez kalemle, el yazılı metni grubun diğer üyeleri gördü mü, değil mi ama? Mademki hem grubu hem de CHP Çayırova İlçe Geçici Başkanı Lütfü İlhan’ı da bağlar bir detay.
Herhalde kağıt tamamen dolsun diye belediyenin bütçesine dair de bilgilendirmede bulunmuş. Galiba, “Belediye bu bütçeyle daha çok iş yapmalı” demeye getiriyor.
Bu arada bazen uyukladım ama yanılmıyorsam önerge konuları üzerine her iki sayfa dışı da konuştu. Öyleyse; önergelere ne gerek vardı ki. Zaar üstelik AKP’li meclis üyesi ve meclis kâtibi Burak Fidan tarafından da okundu. Bence şanssız bir durumdu. Ama bir dönem AKP Çayırova Gençlik Kolları Başkanlığı da yapan ve akıcı bir dile sahip öncelikle o özelliğinden sebep meclis katipliği için çok iyi bir tercih. Değil Türkçe’yi, imla ve yazılım kuralları üzerinden Türkçe olmayan metinleri bile çok iyi okuyor.
Anlıyor anlamıyor ayrı mesele. Oradaki görevi önüne gelen önergeyi okumak, diğeri kendisini bağlamaz.
**
Halis Koç’un nasırıma bastığı mesele ise, “Pes yahu..” dedirten cinsten.
Gündemin ikinci ve üçüncü, imarla ilişkili gündem maddeleri kritik. İmar konusu çok anlamam etmem ama CHP Grubu tetikte. Ortalık haber kokuyor. O iki önerge hemen onaya mı sunulacak, komisyona mı havale edilecek.
Ola ki hemen onaya sunulursa haberin spotunu kafamda kurmuşum bile: “1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Çayırova Belediye Meclisi’nde “savaş”…
Komisyona havale edildi ama benim de hevesim kursağımda kalmadı. Bu sefer ironiyle çözdüm mevzuyu.
Konu imar ve anlamıyorum ya, bir bilene gitmem lazım.
Konu ziraat, tarım falan olsaydı ayaklarım yere sürte sürte de olsa Halis Koç’a giderdim.
Konu hukuk olsa, Tayfun Budak’a giderdim.
Konu İnönü Mahallesi olsa Turan Ağaç giderdim.
Konu ekonomik olsa Muharrem Gökçe’ye (meclisten sonra telefonla) ulaşır demeç alırdım.
Konu imardı..
Gebze ve Kocaeli Büyükşehir Belediyeleri eski meclis üyesi..
Mimarlar Odası Gebze Temsilciliği eski Başkanı..
Mimar Salih Işık’a gittim. Kime gitseydim?
Hay gitmez olsaydım. Kendi adıma değil Salih Işık gibi naif, centilmen bir siyasetçi adına üzüldüm. Bence Halis Koç’un o tavrına kırıldı.
Ne demek laf arasına girip, “Asıl gündem bu…” demek.
Şahsıma da saygısızlık..
Hadi alıştım artık ayrı mesele.
Yarına devam edeceğim ama girizgahın ilk iki paragrafında Çayırova’nın asıl gündemini İYİ Parti’nin belirleyip meclise taşıdığına, neden öyle olduğuna dair iki önemli ipucu var.
Üstelik Türkçe yazmışlar, diyorum.
Arkası yarın diyorum..