Büyükgöz’ün Gebze’de Belediye Başkanlığı’na Seçildiği Doğrudur…
Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Gebze’de askeri kışlada neler yapılacağına dair kararın alındığı Büyükşehir Meclis toplantısı öncesi kısa aralıklar ile düzenlediği iki basın toplantısının ilkinde Gebze Endüstri Meslek Lisesi binasının, ikincisinde ise Alaettin Kurt Stadı’nın yıkılacağına dair kimi söylentileri de yalanlamıştı.
Yani demem o ki..
Söylentilere bile bu kadar duyarlı bir belediye başkanı..
Gel gör ki..
Asıl muhatabı Valilik veya Kaymakamlıklar olan patates soğan dağıtımında çuval çuval patates ve soğanların Gebze Belediyesi’ne ait (veya kiralık) araçlarla vakıf adı altında bir tarikat/cemaate sevkine dair iddialara dair dut yemiş bülbül..
İktidar sarhoşluğu veya güç zehirlenmesi denilen vaka bu olsa gerek..
Yalan ise, “Yalan” de..
CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan şahsında kurumsal olarak CHP Gebze İlçe Örgütü tarafından açığa çıkartılan meselede fotoğraflar kurgu ve bilgisayar hilesi ise, söyle..
Konunun birinci derecede muhatabı Kocaeli Valiliği, Gebze ve Darıca Kaymakamlıkları ile ikinci derecede muhatabı Gebze Belediyesi’nin aradan geçen bunca süreye rağmen kamuoyuna yönelik bir açıklamada dahi bulunmaması..
Bence bu kentin halkının hak etmediği bir tutum ve yönetim biçimidir.
Biraz ayıp olmuyor mu?
**
Görevde iki yılı aşkın süreyi geride bırakan Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz..
İş lafa, söze geldi mi..
Günümüzde Hünkar Çayırı’nda TOKİ Konutları dikilmediyse önleyen bir kahraman..
Gel gör ki..
Eskihisar’da Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi..
Neredeyse dökülüyor.
Halbuki..
O evin müzesi ve bahçesinde yakın tarihte neler olup bittiğine dahi şöyle bir alıcı gözle baksanız, incelesiniz..
12 Eylül 1980 askeri darbesinden hemen bir sene sonra, 1981’in karanlığında, o evin bahçesinde gizli kapaklı 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamasının yapıldığını bilirdiniz.
Sessiz Ev..
Yazar Orhan Pamuk’un Cevdet Bey ve Oğulları’ndan sonra yazdığı ikinci romanıdır. (1983)
12 Eylül 1980 askeri darbesinden bir ay önceki bir zaman dilimini anlatan roman, Gebze’ye bağlı Eskihisar’da eski, büyük, sessiz bir evde başlar..
Orhan Pamuk..
Türkiye’de bilinen ilk okur söyleşisini..
1990’lı yılların başlarında..
O dönem için SHP’li Gebze Belediye Başkanı Mehmet Emin Akın’ın döneminde..
Şair Akgün Akova tarafından düzenlenen Gebze Belediyesi Edebiyat Günleri etkinliğinde..
O evin bahçesinde düzenlemiş ve abartmıyorum sadece Marmara Bölgesi değil Türkiye’nin birçok yerinden insanlar o gün Eskihisar’a akmıştır.
Kaldı ki, etkinliğin duyurusu da o günün koşullarında yapılmıştır.
**
Yine Gebze tarihine dair az konuşulan bir tarihe dair bilgilendirmede bulunmak gerekirse..
15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bilinen en büyük işçi eylemlerinden birisidir.
DİSK’in kapatılmasına yönelik Demirel Hükümeti’nin kararı sonrası gerçekleşen o tarihi direnç ve yürüyüşün bir ayağı da Gebze’den Kadıköy’e doğru gerçekleşmişti. Dönemin çok sayıda tanığı ve yürüyüşçüsü, hala hayattadır.
Yürüyüşün bir diğer ilginç tarafı, mevcut Hükümet’e oy verenlerin de yürüyüşte yer almasıdır.
Malum, “Eski Türkiye”dir.
Örneğin “Biat” denilen kültürsüzlüğün ve edilgenliğin, kelime anlamının dahi bilinmediği yıllardır, muhtemelen..
**
Ve Gebze..
Sermaye ve sermaye yanlısı AKP Hükümeti tarafından bakılınca bir sanayi ve üretim..
Emeği merkeze alınca ise bir emek ve emekçi kentidir. Bir işçi kentidir.
Gerek Gebze’yi gerek Gebze Bölgesi ilçelerinin insanlarını nereli oldukları, hangi mezhepten oldukları, hangi tarikat veya cemaat ile ilişkili oldukları gibi çağ ile örtüşmeyen ama sistemin beslendiği “nitelik”leri üzerinden değil..
İşçi, esnaf, memur, emekli, zanaatkar, sanayici, sanatçı… gibi nitelikleri üzerinden değerlendirip sınıflandırdığınızda ve oranlarını tespit ettiğinizde..
Emeklisi ve çalışanıyla işçi ve memuru, “Emekçi” sınıf diye kümelendirdiğinizde..
Hem sayısal hem oransal üstünlük emekçinindir.
Bu ilçede kimin belediye başkanı olacağını belirleyen sınıf da, emekçi sınıfıdır.
Gel gör ki..
Vakıf adı altında tarikatlar/cemaatler..
Halkın vergisiyle alınıp dar gelirlilere dağıtılan patates soğana talip olduklarında Gebze Belediyesi kurumsalında devletin aracını sorgusuz sualsiz gönderenler..
“Kimlere dağıtıldı o patates soğanlar” sorusuna dahi yanıt getiremeyenler çünkü kontrol mekanizması olarak tamamen devreden çıkanlar..
Emekçi kentinin grevde, direnişte, ücretsiz izinde olan emekçisine bir koli gıdayı bile çok görmektedir.
Geçtim grev, direniş ziyaretlerini..
(Çayırova Belediyesi’nin olumlu bir yaklaşımı hariç..)
Başvurularına dahi yanıt vermemektedir.
Milli ve manevi değerlerde her daim mağduru oynamayı çok iyi bilen yeri geldiği zaman kıyameti yalan dolan üzerinden dahi kopartan iktidar..
Üstelik ulusal egemenliğin 101’nci yılında tarikat talimatı ile kamyon tahsis ederken kimlerin manevi duygularını incittiğine dair oralı bile olmamakta..
Vahşi kapitalizm ve neo liberalizm gereği, yanıta dahi tenezzül etmemekte..
Sanki kendi parasıyla halka gıda kolisi dağıtırmış gibi..
Emekçinin parasıyla edinilen gıda kolilerine günün koşulları gereği emekçi talip olduğunda yanıt dahi verememektedir.
Tüm bu gerçekler doğrultusunda..
Zinnur Büyükgöz’ün 2019 yerel seçimlerinde Gebze Belediye Başkanı seçildiği doğru olmakla birlikte..
Kendisini o makama oylarıyla layık görenlerin hangi sınıfa mensup olduğunu ne kadar bildiği..
Hangi kentte belediye başkanlığını yaptığını ne kadar bildiği..
Adaylığı atama usulü gerçekleşmesinden sebep hasbelkader belediye başkanı seçildiği Gebze’de,
Gebze’yi ne kadar bildiği..
Kamuoyunun takdiridir.