Tuncer Altunbulak

Tuncer Altunbulak

ADI YOK KADINLAR

ADI YOK KADINLAR

İzmir'in basmahane semtinde oteldeki son gecem tepecik tren istasyonuna yakın bir yer  burası. Akşamın saat 10'u. Penceremden sokaktaki hayatı izliyorum. Karşımda 3 katlı eski bir otel var. Bu tip oteller burada çoktur, genelde evsizler, kimsesizler, dilenciler ve gurbetçiler barınırlar. Her yıl üç gün tatil yaparım. İzmir'e gelir bu otellerin mutlaka birinde kalırım. Gerçek insanı ve hayatın heyecanını görmek istiyorsanız sözünü ettiğim basmahanede görebilirsiniz. Karşı otelin  önünde orta yaşlı çirkin sayılabilecek bir kadınla üstü başı yırtılmış saçı başı dağılmış berduş  diye nitelendirdiğimiz bir adam tartışıyor.  Aslında kavga ediyorlar adam sık sık kadına kendini temizleme senin nasıl biri olduğunu tüm İzmir biliyor. Kaldığım oteli eliyle göstererek şu otel  dile gelse de seni anlatsa. Bir dükkan açtın diye kendini ne sanıyorsun kadın. Ne kadar alttan alıyorsa adam da o kadar bağırıyor. Git kardeşim başımdan bela mısın ne istiyorsun benden. Adam hiç oralı olmuyor. Habire hakaret ediyor. Çevreden birisi adamı sırtından kaptığı gibi gel ulan ş… Bugün basmahenedeki günün en ilginç olayı buydu. Kadının kim olduğunu otelin  katibinden öğrendim. Sağolsun adam beni onunla tanıştırdı. Mahallelerden eski elbiseleri topluyor. Dükkanında yıkıyor, ütülüyor ve satıyor. İki yıldır bu işi yapıyormuş. Hayat kadınıymış. Birisi onu ordan çıkarmış, evlenmişler sonra birgün adam kaybolmuş. Kadın da sokaklara  düşmüş. Kendi anlatışı üç yıl sokaklarda yaşadım. Ben de çöplerden barınan yüzlerce insan gibi  çöplerden gıdalandım. Geceleri hastanelerin acillerinde yattım, gündüzleri de sokaklardan  öteberi toplayıp sattım. Yazın yine neyse de kışın yağmurda karda çok zor oluyor. Daha acı  verici utandırıcı şeyler anlattı. Ya ben onları anlatamıyorum. Bir yurttaş hem de kadın bir yurttaş. Dışarıda neden yatar, nerede kalır, ne yer ne içer, neden evsiz barksız olur, neden ona  devlet sahip çıkmaz? Bu ülkede milyonlarca kadın var ve bunları yazmakta bana düşüyor. Bu kadınların böyle acılar içinde yaşamalarına neden olanları ben biliyorum. Bundan dolayı da  hem kendimden hem bu kadınları bu tür yoksulluklara düşürenlerden utanıyorum. Sonra da  kalkıp cennet annelerin ayağı altındadır diyoruz. Ünlü yazar Victor Hugo mezarından kalksa  bugün türkiyeye gelse yazdığı sefiller romanı gibi bir roman da Türkiye'de yazar. Sefiller  romanında sözünü ettiğim kadın gibi yüzlerce kadın vardır. Yine romanın başkahramanı Jan Valjan gibi ekmeğe muhtaç ekmek çalan yüzlerce insan vardır.  Yanından ayrılırken bana Tuncer  abi  tanıdığın   hayatı  öğrenmek isteyen  insanlar  varsa  ben onlara  hayatı  öğreteyim böyle yaparak belki insanlara bir faydam olur ve allahta günahlarımı affeder. Bu kısa hayatımda neler gördüm neler... Kırk yaşındayım ama kendimi 100 yaşımda gibi hissediyorum. Hayat dediğimiz  şey gülmek ağlamak öfkelenmek. En çok da büyük acılar çekmektir. Bu hanımefendiyle  konuşurken izlediğim bir operada çığlık atan o kadın geldi gözlerimin önüne. Kadın çığlık atmak için ağzını açıyor ama bağıramıyor. Biz seyirciler onun neden çığlık atamadığını, neden sesinin  çıkımadığını, neden konuşamadığını, yüz hatlarından anlamıştık. Bu ülkede muhalif olmak  dünyanın en zor işidir. Ayrılırken elini sıktığım zaman elleri elimin içinde kaybolmuştu. Bir deri  bir kemik kalmış. Son olarak sana bir şey söyleyeyim dedi. Bu sana anlattıklarımın hiçbirini  isteyerek yapmadım. Kim ister birilerinin sermayesi kölesi olmayı. Onun hayatı biraz benim  yaşadıklarıma da benziyordu. Bir dönem doktorlar önemsedikleri ve beni samimiyetle içten  dinledikleri ve sorunlarımı paylaştıkları için sık sık psikiyatrlara gittim. Çünkü açık seçik  konuşmak istediğim her şeyi konuşuyordum. Çevremde konuşup içsel sorunlarımı  anlatabileceğim gibi devlete de anlatamıyordum. Anlattıklarımın çoğu arkamdan dedikodumu  yapıyordular. Bu ülkedeki insanların bence en önemli sorunları karşılıklı oturup samimiyetle  sorunlarını paylaşamamalarıdır. Toplumca buna ihtiyacımız var...

Bu yazı toplam 4083 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuncer Altunbulak Arşivi