Yol yürümek
Nerede, ne zaman ve hangi gerekçelerle kiminle yol yürüyeceğine karar vermek o kadar kolay iş değil.
Bunu, siyasal düşünceleri uğruna uzun yıllardır yol yürüyen ve bu yürüyüşler sırasında etrafında sürekli kalabalıklar biriktiren, bazen biriktirdiği kalabalıkların yaşadığı içerik değişikliğinden etkilenmeden kararlılığını sürdüren biri olarak söylüyorum.
Evet, birlikte yol yürümek gerçekten zor iş. Çünkü, yürüdüğünüz insanlarla eşit koşullarda, kolektif anlayışla konuşabilmek, gerektiğinde tartışabilmek ve önyargısız doğruları bulup pozitif programları hayata geçirebilmek gerekir.
Şimdi birlikte düşünelim...
Yıllarca halk adına işler yaptığını söyleyen, ama programında piyasacılığa övgü düzen, sonra da çıkıp ''halktan yana politika yapıyoruz'' teranesi arkasına sığınıp, solcu olduğu iddiasını taşıyan organizasyonlar var. Bu organizasyonların ismi çok önemli değil. Çünkü, oldukça geniş yelpazeye sahip bu yapılanmalar içinde radikal solculardan cemaatçilere kadar herkese yer var.
Hal böyleyken bile ''ülkenin onuru ve vicdanı'' olan sol adına oy isteme kurnazlığını sürdürürler. Yetmez, sol partilere oy veren kişileri de ''Oyları bölüyorlar, onlara verilen her oy AKP'ye gider'' diyerek baskı altına almaya çalışırlar.
Bunun adı, ahlaksız propagandadır...
Sosyalistler için sosyal demokratların içinde elbette yol yürünebilecek insanlar vardır. Elbette, o unsurlar da bu ülkenin onuru ve vicdanıdır. Ama, ''iktidar için her şeyi mübah'' sayan militan sosyal demokrat kadroların piyasacı, işbirlikçi, Amerikancı ve halk düşmanı muhafazakar kadrolardan pek farkı yoktur.
Ülkedeki genel tabloya bakarsanız, bu piyasacı-işbirlikçi ittifakı daha iyi görülür.
Ankara'da, MHP'den devşirme Mansur Yavaş ile seçime giren bir CHP var karşımızda. Ve bu CHP, yüzsüzce sol seçmenden, yoksul ve emekçi halktan oy istiyor.
İstanbul'da da durum pek farklı değil.
Şişli'de kent burjuvazisi ve cemaat desteği ile Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Mustafa Sarıgül, yine aynı kesimlerin arkasında durması sonucu Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapılıyor. Burada da, soldan, yoksul ve emekçi halktan oy isteniyor.
Kocaeli için aday tahlili yapmaya bile gerek duymuyorum. Büyükşehir ve ilçelere gösterilen adaylar herkes tarafından bilinen ve siyasal geçmişleriyle geleceklerinde kimlerle hareket ettikleri gözlenen isimler.
Her şey bu kadar açıkça ortada dururken, gelin de birlikte yol yürüyün...
Elbette ki yürüyemezsiniz. Elmalarla armutlar aynı sepete toplarsanız, AKP'nin torba yasalarına benzer bir yapılanmayla halkı kandırmış olursunuz. Bunun sonucunda da ne İsa'ya, ne de Musa'ya yaranamazsınız.
Eğer ki, ''yolu olmayan tramvayı yürütmenin'' hesaplarını yapan siyasal anlayıştan farkınız yoksa, yarın yol yürüyecek insan bulmakta zorlanırsınız. Vakit çok geç olmadan gerici, piyasacı ve Amerikancı rüzgardan kurtulmak gerek.
Aksi halde, kendinizi çamura batırmanın yanı sıra sizinle yol yürüyebileceğini düşünen siyasal organizasyonları da tarihin çöplüğüne çekersiniz.