YAZARLIKTA NESNELLİK…

YAZARLIKTA NESNELLİK…

 

                      

                                                                                               Ertuğrul KAZANCI

       Gazetemiz yönetimi, bana sizlere seslenme olanağı verdiği günden beri yazıyorum. Düşünsel arenanın farklı görüşlerle dolu olduğu bir ortamda değerlendirmelerimi açıklıyorum. Görüşlerim, kimi okurların hoşlarına gitmeyebilir. Kimilerince desteklenebilir. Demokratik ortamlarda bu durum olasıdır, doğaldır.

      Taraflı olduğum tek husus; Cumhuriyet ve aydınlanma devrimidir.Bilim ve aklı rehber edinerek, uluslararası yankılar yapmış onurlu bir  geçmiş,bu ülkenin tarihidir. Ama bu gerçeği göz ardı eden, ret ve inkâra kalkışanlar alabildiğine çoktur.

     Nesnel bakış kişisel saltanat yerine konan Cumhuriyetin, safsatalardan arınmış erdemini bize göstermektedir. Toplumun yarısı olan kadınların hakları, öğretim birliği, yazı ve kıyafette uygar olmak, ekonomide % 9 oranındaki büyüme, Osmanlı borçlarını ödemek, Cumhuriyetin başarılarıdır.

    Dünya üzerindeki birtakım emperyalist ülkelerin buyruklarını almadan “tam bağımsız” bir ülke konumunun büyük kıvancını bize Cumhuriyet yaşatmıştır. “Washington” ve “Brüksel” gibi adreslerle uyum arayan devlet politikaları değil, kendi ulusal  çıkarları önde gelen  siyasetler 1930’larda uygulanmıştır. Onun için de Türkiye , kuruluşuyla birlikte  itibar sahibi olmuştur .

   Şimdi karalamalar modadır. Sanki tarihte; İnönü, Sakarya ve Dumlupınar savaşları olmamıştır. ”Mudanya” mütarekesi ve “Lozan” antlaşması yapılmamıştır. Sanılmaktadır ki; bu ülke altın tepside bu halka zahmetsizce sunulmuştur, öyle midir? Bu açıdan; çarpıtma ve saptırmalarla yol almanın bir hüner olduğu ortamdayız. Üzücü olan budur.

   Ülkemizde tarih bilinci olan her kişi, Cumhuriyet  ve devrime saygılı  olmalıdır. Temel ilke bu esas üzerinde yükselmelidir. Türkiye Cumhuriyetinin sade bir yurttaşı olarak; Cumhuriyet ve devrime taraf olarak sahip çıkıyoruz. Nesnel tavır da zaten bunu gerektirmektedir.

    

   

  

  

 

 

 

Bu yazı toplam 169 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi