İSİM ve SIFATLAR…
Devlet adamlarına çeşitli sıfatlar takmak bir gelenektir. Zamanla, takılan sıfatlar, isimleri aşar. Yakın tarihte; “Ebedi Şef” sanıyla Atatürk,”Milli Şef” nitelemesiyle de İnönü yer tutmuşlardır. Daha sonraları, Şevket Süreyya Aydemir’in; “Tek Adam” ve “İkinci Adam” tanımlamaları öne geçmiştir.
Ebedi Şef ve Milli Şef’in siyasal iktidarları döneminde, dünyanın başına bela olan iki sıfat sahibi de vardı. Biri;”Führer” yani “Başbuğ” sıfatlı Hitler diğeri de “Duçe” yani “Kılavuz” sıfatlı “Mussolini” tam bir buyurganlıkla devletlerini yönetiyorlardı.
Ebedi ve Milli Şef’ler; demokratik rejime daima öncülük ettiler. Terakkiperver Cumhuriyet,”Serbest Fırka(Parti) Atatürk’ün başta olduğu yıllardaydı.”Demokrat, Milli Kalkınma ve Millet Partileri de İnönü’nün çok partili yaşamı yeğlemesi sonunda kuruldular.
Ünlü Fransız siyasal bilimci Marıce Duverger, Atatürk ve İnönü’yü dikkat ve özenle değerlendirir. Onları; “Demokrasiye her an öncülük yapan liderler” olarak görür. Değer verir. Öbürlerini;” Halklarını felâket girdabına sürükleyen “demagoglar ” olarak tanımlar.
1950’ler sonrası Türkiye’sinin siyasal iktidarları, sürekli olarak bu ülke ve bu halka yaşamsallık veren Atatürk ve İnönü’yü hedefleyerek işlev göstermişlerdir. İşleri güçleri; Cumhuriyet ilkelerini ve devrim esaslarını zedelemekle geçmiştir. Bunun doruk noktası da son yıllardır.
Bireysel saltanat yöntemini Cumhuriyetle değiştirmek, uluslararası ilişkilerde eşitlik noktasına erişmek, tam bağımsızlık, ekonomik ve sosyal kalkınma, kültürel bilincin gelişmesi, kadınlara insan olma hakkının verilmesi, yoz-yobazlık ve ırkçılığın ret edilmesi, Cumhuriyet kazanımlarıdır.
Barışı evrensel bir ilişki olarak görmek ve icra etmek hep Atatürk ve İnönü’nün tavırlarıdır. Onların dönemlerinde; Kore’ye Mehmetçik göndermek, saldırgan NATO ve CENTO gibi askeri paktlara üye olmak yoktur. Komşularla dalaşmak, iç işlerine müdahale etmek akıllardan bile geçmez.
Atatürk ve İnönü, sıfatlar taşımışlardır. Ama bu sıfatlar hiçbir zaman kamu zararına yönelik bir eylem ve işleme dönüşmemiştir. Yurt ve ulus kaygısı tüm gayretlerini teşkil etmiştir. Bu irdeleme;iyi bilinsin,iyi yapılsın…