Su ayak izinizi azaltın!
Tamam azaltalım da, su ayak izi ne demek?
Bir markanın sponsorluğunda başladı bu proje, iyi ki de başlamış. Birçok yeni kavramı öğrenmemize neden oldu. Bu kavramlardan biri de su ayak iziniz.
Bu kavram insanların kullandığı su miktarının tümünün toplamı olarak tanımlanıyor. Amaaa sadece tüketilen su miktarı değil elbet, çok daha karmaşık bir hesaplama…
Tüketilen ve bir işletme tarafından üretilen ürünün, üretim aşamasında kullandığı su miktarını da hesaba katmak gerekiyor.
Biraz karmaşık mı oldu?
Şöyle söyleyeyim, bu gün öğle yemeğinde hamburger sipariş ettiniz diyelim, işte bu hamburgeri yediğinizde, ürün üretilirken kullanılan su miktarını da eklemeniz gerekiyor su izinize.
Pekiii, ne kadar bu su miktarı derseniz, ben çok şaşırdım, sizi bilemem ama tam tamına 2 bin 500 litre
Çok değil mi?
Ya kıyafetlerinizin de su izi var dersem!
Mesela bir tişört aldınız, pamuklu olsun. Pamuğun sulanmasından, iplik haline, bu aşamadan, kumaşa dönüşmesine, boyanıp dokunmasına kadarki süreçteki su kullanımı!!!
Bu miktar da az değil 2 bin 720 litre
İşte bu tükettiğiniz gıda, giyim ve satın alınan hangi ürün olursa olsun, bir su tüketimi var.
Bu sizin su ayak izi hesaplama yönteminiz…
Umarım bun yazıyı okuduktan sonra harcama yaparken bu yazdıklarım aklınıza gelir.
Her sene ekranlarda,” su kıtlığı kapımızda”, “bu sene acaba susuz mu kalacağız?” gibi haberlerle karşılaşır olduk.
Evet durum vahim!
Ama bu haberleri nedense görmezden geliyoruz bir süre sonra.
Ne de olsa, ilahi bir şekilde, her seferinde yumurta kapıdan dönüyor. Bir dahaki seneye kadar yapılacakları rafa kaldırıyoruz.
Ama nereye kadar!
Her ne kadar mavi gezegen denilse de, yani dünyanın yüzde 74’ü su olsa da, kullanılabilir su miktarı, toplam suyun yüzde 97’si, okyanustaki tuzlu su, kalan yüzde 2.5’ un sadece yüzde 0.5’i kullanılabilir su olarak bilinmekte. Tatlı suyun ise yüzde 92’si buzullarda ve yer altındadır.
Bu kadar kıymetli olan suyu, biz nasıl kullanıyoruz acaba?
En fazla tarımda serbest sulama olarak kullanılıyor (yüzde 75), içme suyu olarak yüzde 15, sanayide ise yüzde 10 olarak hesaplanmış. İşte sorun da burada başlıyor. Tarıma ayrılan bu kaynak kontrolsüz bir biçimde kullanılmakta. Acilen tarımdaki sulamaya teknolojinin el atması gerekiyor.
Aksi takdirde, 2050 yılında dünyanın yüzde 40‘ının su sıkıntısı çekeceği öngörülüyor.
Bireysel olarak yapılacak çok şey var, ama siz onları çok iyi biliyorsunuz. Bunlardan bahsetmeyeceğim.
Ama yurt dışında yapılan bazı önlemlerden bahsedeceğim. Mesela İngiltere’de hortumla sulama yasak. Rezervuarlara ciddi yatırımlar yapılıyor kaçakların önlenmesi amaçlı. Bazı ülkeler deniz suyunu arıtma tesisi kurdu bile. Ve en önemlisi ise, plastik kullanımı. Çevreye, özellikle sulara geri dönüşümsüz zararlar veriyor.
Bunun için bir gelişme var bundan bahsetmek istiyorum. Bu konu beni çok heyecanlandırdı.
Yenilebilir su.
Evet evet, yanlış duymadınız!
Su ve yemek tezat kelimeler gibi gelse de artık bu mümkün.
Plastik şişe kullanımını ve maliyeti azaltmak, taşıma kolaylığı ve çevreye etkilerini düşünürsek muhteşem bir icat.
Adı da var ” OOHO”.
Londra da bir grup bilim insanı tarafından bulunmuş. Ve hatta 2018 de bir maratonda kullanılmış. Amaç tabii plastik şişe kullanımını azaltmak. Başarılı da olmuş. Görenler ilk etapta şaşırmış olsalar da, deneyimlerini genel olarak “sudan farkı yoktu” diyerek anlatmışlar.
Hadi merak edenler için tarifini de vereyim:
İki ayrı karışım hazırlanıyor.
Bir kapta dört bardak su diğer kapta ise bir bardak su koyarak başlıyoruz.
Sonra bir bardak suyun içine bir gram Sodyum Aljinat ( Doğal olarak gıda kıvam arttırıcı olarak kullanılıyor) ve mikserle çırpıyoruz. Kıvam alması bekleniyor.
Diğer suyun içine ise, dört gram Kalsiyum Laktat ekleniyor. ( Bu kimyasal ise koruyucu olarak kullanılıyor yani gıda maddelerinde doğal koruyucu.) iki madde de yenilebilir.
Şimdi gelelim esas önemli noktaya, bir bardak su koyduğumuz kıvamlı karışımdan bir kaşık alıp yavaşça diğer suyumuzun içine ekliyoruz istediğiniz kadar ekleyin ama kaşıkla. 3-4 dk sonra hazır.
Dört bardak su koyduğumuz kabın içinde ooho’larımız hazır. Afiyet olsun.
Harekete geçme zamanı, unutmayın yarının suyunu bugünden korumak gerekiyor.
SEVGİ İLE KALIN