İster kadın olun, ister erkek eşinize ve işinize ayıracağınız vakti mutlaka belirleyin.

Bu vakitleri belirlemek ruhsal ve fiziki olarak bedeninizde bir huzura sebebiyet verecektir. İşlerinizin stresini ve yoğunluğunu eve taşımak ve yine aynı şekilde ailevi meseleleri işyerinize taşımak  verimsizliği, başarısızlığı getirirken aynı zamanda   hiç şüphesiz vakti israftır.

En güzeli baştan bir program belirleyip  hem eşinizi ve işinizi dengede tutmaktır.

Tabi ki nadirde olsa aksi durumlar ufak tefek aksaklıklar insanidir ve yaşanabilir. Ancak bu bütünlüğü bozmamalıdır.

Gündelik hayatımızın gereksinimleri olan en basitinden ve en gerekli ihtiyaçları almak bu alışverişi yapmak ne tek başına kadının ne de erkeğin görevidir.

En basitçe ifade etmek gerekirse eşinizle market önü buluşmaları  ayarlayabilirsiniz.  İş çıkışı, ‘filanca marketin önünde buluşalım mı?’ diyaloğu iki taraf için heyecan verici olabilir. Eşlerden işe önce gidenİ daha sonra gidecek olana - veya çalışmıyor olabilir ki genelde bu kadın olur-  ‘yine gel bir daha beklerim’ cümleleri sabah saatlerinizin neşeli başlamasına  vesile olur.

Gün içerisinde, öğle arasında eşlerin birbirlerini aramaları, küçük mesajlaşmalar iki tarafıda fevkalade hissettirir.

Huzur tüten evlerin birinci kuralı evden işe gitmek için ayrıldığınızda, birbirinize özleyeceğinizi söylemek, gelindiğinde ise eşlerin birbirlerini sevgiyle karşılamasıdır. İş yerinde verimin ve eve gidildiğinde vicdanların rahat olmasının birinci kuralı ise ipe un sermeden verilen görevleri hakkıyla yerine getirip işimizden şikâyetçi olmamak  ve aldığımız her kuruşun hakkını vermektir.

İş yerinde  sizden hizmet talep eden insanların taleplerine kendi talebiniz gibi empati yapıp işleri sorunsuz bitirmekti. Bu, bu kadar kolaydır çünkü siz  oraya hakkıyla gelmişsinizdir ve liyakat sahibisinizdir ve o hizmetleri yerine getirmek  size zor gelmemelidir. Aynı zamanda mesai saatlerine dikkat  bu kuralın başlıca sebebidir. Her dakikasını  dolu dolu kullanmak, memursak devletimizin bize verdiği hakka, değilsek patronumuzun hakkına ve güvenine riayet etmek başlıca dikkat etmemiz gereken asla değişmez kural olmalıdır. Kendimize ve işimize olan saygımız ve aldığımız maaşlarımızın bereketinin artması içinde çok önemlidir. 

Ne eşinizi, ne işinizi ihmal etmeyin. Hem işimiz hem eşimiz, bu ikisi birbiriyle bağlantılıdırlar. ev hayatının sorunsuz olması  iş yaşamını kaliteli kılar. İş hayatı ise ne için kim için çalışıldığı her an hatırda kalırsa mükemmele ulaşır. 

**

"Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar"

Mustafa Kemal ATATÜRK

ve Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in şu hadisi şerifi kalpleri yumuşatır:

“Allah bir evin rızkının bereketini karı kocanın muhabbetine gizlemiştir.”

İş ile eşin arasında ki bu bağa  dikkat çekmiştir.  

Sevgiyle kalın, sevgide kalın.

Dünyayı sevgi ve muhabbet kurtaracak hem eşinizi, hem işinizi muhabbetle sevmeniz dileğiyle