Sözümüz olmalı (2)
Kentteki önemli sorunlardan biri de, eğitim sistemindeki değişikliklerin öğrencilere ve velilere olan yansımasıdır.
Yeni eğitim ve öğretim yılı öncesinde, 4+4+4 sistemi gereği gerçekleştirilen okul düzenlemeleri konusunda da bir sözümüz olamadı, oysa her birimiz öğrenci sahibi veliyiz, doğal olarak da söz sahibi olmalıydık.
İlimizdeki bazı okulların ilk ve ortaokul olarak dönüştürülmesine yönelik belirsizlikler ve kargaşalar daha okullar açılmadan sıkıntıları da beraberinde getirdi. Günlerdir kulaktan kulağa dedikodu üretildi ve belirsizlikler halen sürüyor.
Hızırreis ve İnkılap İlkokulu’nun velileri, dedikodular üzerine huzursuzluk yaşadıkları için Valiliğe giderek yetkililerden açıklama ve çözüm bekledi. Ancak Vali ve Milli Eğitim Müdürü ile görüşemeyen boyun eğerek oradan ayrılmak zorunda kaldı.
Hızır Reis İlkokulu öğrencileri için sorun, eğitimin devamı için Ulugazi ilkokuluna bu yıl geçiş yapılacak olması. Bu, aslında bir duyum ama gerçeği açıklayan olmadığı için herkes huzursuz. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri bu konuda bir nabız yoklaması yaptı ama uygulamanın ne olacağı konusunda halen suskunlar.
İnkılap İlkokulu velileri de aynı sorunun mağduru. Okulun kapatılarak tamamen ortaokul olması ve 4 şubesinin Mehmetçik İlkokulu'na gönderilmesi, veli ve öğrencileri mağdur etti. Veliler, konutlarına yakın Gültepe İlkokulu yerine uzaktaki Mehmetçik İlkokulu’na kayıt yaptırmak zorunda kalmalarına isyan ediyor.
Her iki okulun velileri muhatap bulamıyor ve yanıt alamıyor. Gün geçtikçe daha da büyümesi beklenen sorun ise orta yerde duruyor.
Okullar açıldı, sorun ne kadar giderildi ya da mağduriyetler ne kadar engellenebildi, bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama, şimdiden gördüğümüz bir gerçek var ki, temel eğitim sistemini dinselleştirmek adına atılan adımlar, bu düzeyde bile toplumsal gerginliklerin artmasının ana nedenlerinden biri.
On yıllarca laik eğitim sistemi içinde eğitilmiş insanlarımız, yeni sistemi algılamakta zorluk çekiyor. Bu, çok doğal. Çünkü, sonuçtan bakarak nedenlere ulaşmaya çalışırsanız, başarılı olma ve gelişmeleri pozitif yöne çevirme şansını bulamazsınız.
Laik eğitim sisteminin değiştirileceği, AKP kadrolarınca yıllardır dillendirilen bir konu. Bu alanda, ‘’yeni bir cumhuriyete ve yeni bir eğitim sistemine ihtiyacımız yok. Laik sistemde verilen eğitim, bu ülkenin temel ilkelerinden biridir’’ diyen toplamın yıllardır süren sessizliği geriye doğru değişimin ana nedeni olmuştur.
Bu yüzden;
Eğitimin dinselleştirilmesi ve yurttaşlık bilinci yerine ümmet bilinci aşılayan eğitim modeline karşı sesimiz gür çıkmalı, her koşulda laik eğitim sisteminin, toplumun çağdaşlaşması açısından önemini vurgulamalıyız.
Gerici bir eğitim sisteminin, toplumsal değer yargılarını da yüzyıllar gerisine taşıyacağı vurgusunu öne çıkarmalıyız. Aksi halde, toplumu, gerici ve piyasacı eğitim modeline boyun eğme sınırında yalnız bırakmış oluruz.
(Sürecek)