Sorun daha da büyümemeli
Şehir içi ulaşımı, bu kentte hep sorun olmuş, hep tartışma başlıklarından bir olma özelliğini korumuştur.
Öncelikle, şehir içi yolcu taşımacılığı güzergahının fiziken yetersiz oluşu, yolcu taşıma hatlarının rasyonel belirlenmemesi, fiziki sıkıntılar yüzünden yeterli araç sayısına ulaşılamaması, yolcu taşıma ücreti v.b konular hep tartışıldı, tartışılmaya da devam ediliyor.
Bu ulaşım sorununu çözmek için uygulanma olanağı bulunmayan çok sayıda proje seçim dönemlerinde havalarda uçuşur ama sorunu çözücü hiçbir adım atılmaz, bugüne kadar atılmadı da.
Bunun en önemli nedenlerinden biri, kentin, ulaşımda master planı uygulamak için gerekli ve uygun fiziki yeterliliğe sahip olmamasıdır.
Bir de, yolcu taşımacılığı için belirlenen ücretler sorunu var ki, sormayın gitsin…
Önceki günlerde, toplu taşıma ücretlerinin tam ve indirimli bilette 20 kuruş, öğrencide 10 kuruş zamlanması öngörülmüştü.
Yani buna göre; tam 1.90 kuruştan 2.10 kuruşa yükselecekti. İndirimli ulaşım da 1.40 kuruştan 1.60 kuruşa, öğrenci ise 1.25 kuruştan 1.35 kuruşa çıkacaktı.
Karar alındı ama uygulanması için Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun onaylaması gerekiyordu. Olan oldu, o da onayladı. Artık, ulaşım için cebimizden çıkan para daha fazla olacak.
Şu 10 ve 20 kuruşluk artış bu kadar abartılır mı demeyin…
Düşünün ki, ulaşım için günde 40 kuruş fazla ücret ödeyeceksiniz. Bu ayda 12 TL yapar. Evde 2 kişi varsa ayda 24 TL demek. Bir de çocuklar var tabi ki. Her çocuk aylık 9 TL ek ulaşım masrafı olacaktır. İki çocuğunuz varsa rakam ayda ek 18 TL’ye yükselecek. Yani, toplamda 4 kişilik bir aile, artık şehir içi ulaşımına ayda 42 TL daha fazla ödeme yapacak demektir.
Bu durum, aile bütçesinde yeni bir delik açılması anlamına geliyor. Aile olarak biraz gezmeyi planlıyorsanız, bu maliyet daha da artıyor olacak.
Mesele, ulaşıma yapılan zamma temelden karşı çıkıp, istemezuk demek değil. Sorun, hizmete yapılan zam oranında ücret artışı alamayan çalışanların, aile bütçesinde verdiği açığın her geçen gün büyümesinde.
Ev geçindirmeye çalışanların tek bir geliri maaş ve o da yılda 1 kere zamlanıyorsa iyice düşünmek gerekir. Çünkü, sadece şehir içi ulaşım gideri yok. Bunun elektriği, suyu, doğalgazı, yeme-içmesi, giyimi, haberleşmesi ve özel ihtiyaçları var.
Tamamı düşünüldüğünde, çok sayıda kalemde yaşanan dudak uçuklatıcı zamlar can sıkıcı bir hal alıyor.
Elbette ulaşım zammı gerektiğinde olacaktır, ama çalışan bir kişi yılda ortalama 50 lira zam alırken, aldığı zamdan çok daha fazlasının cebinden çıkması, toplumsal bunalıma yol açabilir. Bunun da sonuçları, beklenenden daha acı olabilir.
Sorun da burada zaten…
Sorunu çözecek olanların, biraz da bu pencereden bakması, bir orta yol bulması gerekir. Yoksa, sorunu köklü biçimde çözecek olan projeleri hayata geçirmekten başka yol yok.
Söz yerine iş yapmak, eyleme geçmek belki de sorunu kökten çözecektir…
Sorunu daha fazla büyütmeden adım atma birikimi, gücü ve becerisine az da olsa sahip bir idari yapılanma var. Asıl sorun önceliklerde düğümleniyor. Yani, yakıcı bir hale gelen hizmet alımındaki pahalılık toplumsal sıkıntı haline dönüşmemeli. Bu sıkıntının giderilmesine yönelik önlem alınması öncelikli hale gelmeli.
Bir düşünün, neden olmasın ki ?