Valilik, muhalif seslerin yükseldiği yürüyüş ve mitingleri ‘’anayasal hak olması’’ dolayısıyla yasaklayamıyor. Ama, her iki eylem biçimini de önemsizleştirmek için elinden geleni yapıyor.

Anayasaya göre, herkes önceden izin almaksızın barışçıl gösteri yapma, basın açıklamasında bulunma hakkına sahip olmasına rağmen, İzmit’te bunu deneyen kişiler ya da örgütleri sert müdahalelerle karşılaşıyordu. Dolayısıyla, anayasal hak çoğunlukla güvenlik güçlerince gasp ediliyordu.

Bu yapılırken ‘’yürüyüş güzergahı değil’’ ya da ‘’izinsiz açıklama’’ gibi gerekçe olmayan saçmalıklar öne çıkarılıyordu.

Temel hak ve özgürlükler arasında yer alan bu hakka pervasızca saldırılmasındaki amaç, kent merkezinin ‘’gösteri, yürüyüş ve basın açıklaması’’ yapılması türündeki etkinliklere kapatılmasıydı.

Protesto eylemleri kentten ve kentliden uzaklaştırılmaya çalışıldı. Protestocular izole edilmiş alanlara hapsedilmek istendi. Bedel ödeyerek kazanılan gösteri yürüyüşü ve basın açıklaması yapılan alanlar, polis zoruyla kapatılmaya çalışıldı. Uymayanlara cop, biber gazı, boyalı su ve TOMA, yetmezse gözaltı ve tutuklama. Ardından da kabahatler kanunu gereği para cezası.

Ama, fayda etmedi…

Valilik, alınan yeni kararlar gereği yeniden düzenlemeler yapmış ve kazanılmış hakları gasp etmenin bir yolunu da bulmuş görünüyor.

Bu konuda yerel gazetelere verilen ilanda, miting alanlarının Perşembe Pazarı Alanı (Perşembe günleri hariç), Anıtpark Meydanı ve Sekapark Alanı olduğu belirtiliyor.

Perşembe Pazarı alanındaki mitinge katılacak olanlar Kandıra kavşağında toplanıp Şehit Rafet Karacan Bulvarı’nı takip ederek yürüyebilecek. Dağılırken de bu bulvarın yanı sıra Gazanfer Bilge Bulvarı ve yürüyüş yolunu takip edilebilecek.

Anıtpark miting alanını kullanacaklar için de yürüyüş ve dağılma güzergahı aynı.

Sekapark miting alanını kullanacak olanlar ise Adliye ve Mimar Sinan üstgeçidi arasında toplanıp Salim Dervişoğlu Caddesi’ni yürüyecek. Dağılımda da yine bu cadde kullanılacak.

Bu kararlar, göstericilerin kent nüfusu ile iletişimini kopartmaya yönelik. Kısacası, göstericilere ‘’kendiniz çalıp, kendiniz söyleyin’’ demeye getiriyorlar.

Bu arada, iktidarı destekleyen gösterilerin kent merkezindeki kalabalığın içinde yapılmasına olanak sağlayacak ek madde de gözden kaçmıyor.

‘’Günün şartlarına göre kamu düzenini bozmadan ve provokasyon olma ihtimali de gözetilerek küçük gruplara izin verilebilir’’ denilen noktalar da var. Bu gruba dahil olanlara tren istasyonu önünde bulunan geçitten Merkez Bankası önüne kadar olan alanda toplanma, Hürriyet, Cumhuriyet ve Cengiz Topel caddelerinden yürüyerek Perşembe pazarı alanına ulaşma izni de verilecekmiş.

Gebze’de de Cumhuriyet ve Cirit alanında miting yapılmasına izin verilecek. Toplanma, yürüyüş kolu oluşturma ve miting yapmak için gösterilen yerler, İzmit’te olduğu gibi izole edilmiş bölgeler değil.

Valiliği bu kararı, gösterilere katılacak olan protestocuların kamuya mesaj verme olanağını ellerinden alıyor. Yani, yürüyüş ve mitingleri işlevsizleştiriyor. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması anayasal güvence altında olmasına rağmen, valilik ‘’ben ne dersem o’’ demeye getiriyor. Geçmişte de demişti ve bazı yasaklamalar getirmişti. Ama, bu yasaklar kısa sürede delinmişti. Hem de kolluk kuvvetlerinin saldırgan politikalarına rağmen.

Bakalım bu kez ne olacak…