Peki, ne olacak ?
Herkesin kafası bulanık şu günlerde.
Nasıl olmasın ki ?
Resmi ağızlar halkın önüne çıkıp, ''50 yılın en kurak dönemini yaşıyoruz. Yuvacık Barajı'nda 15 günlük su rezervi kaldı'' diyor ve herkesi karamsarlığa sevk ediyor.
İyi de, bu açıklamayı yapan resmi ağızlar, neden görevlerini layıkıyla yapmıyor. Halkı sususz bırakmamak onların görevi. Bölgede yaşanacak kuraklığı tespit etmek için yeterli meteorolojik veriler olduğunu düşünüyorum. Aylar öncesinden hava tahminleri yapılabildiğine göre, gereken önlemler de alınabilir.
Ama, yoooookkkkk, yapmazlar, yapmadılar da. Sapanca Gölü'nden su çekmeyi ve Yuvacık Barajı'nın su seviyesine takviye yapmayı önlem diye önümüze koydular. Bir de, ''Namazgah Barajı su tutmaya başlıyor, merak etmeyin su sorunu yaşanmayacak'' diye aylarca propaganda yaptılar.
İyi de, şimdilerde değişen ne ?
Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü İlhan Bayram, Devlet Su İşleri’nin kayıtlarındaki verilere dayanıp ''son 50 yılın en kurak dönemini yaşıyoruz'' derken rahat.
Ve ekliyor;
“Sapanca hattı olmasaydı Kurban bayramından önce Yuvacık barajında su kalmayacaktı. Kocaeli’yi Sapanca hattı kurtardı. Vatandaşlarımız rahat olsunlar, B planımız olan Sapanca gölü ve C planımız Namazgah barajı devrede olduğu için su sıkıntısı yaşamayacağız.”
İyi de, Sapanca Gölü'ndeki su seviyesi de alarm vermeye başladı. Oradan Adapazarı'nın çeşme suyu karşılanıyor. TÜPRAŞ yıllardır bedelsiz kullanma suyunu oradan alıyor. İşin içine bir de İzmit'e verilecek su girince zaten kaynaktan yeterince beslenemeyen göldeki su seviyesi gittikçe azalıyor.
Bu yüzden, Yuvacık Barajı üzerinden politika yapma enerjisini, Namazgah barajından Kandıra ve sahil bölgelerinin yanı sıra dağıtım hatları ile Derince ve Körfez üst köylerine kadar 290’nın üzerinde yerleşim alanına su verecek biçimde düzenlemekte gecikilmemeli.
Bu yaparken de, çok geç kalınmamalı...
Çünkü, 15 günlük su var dedikleri 5 gün oluyor. Buna göre,Yuvacık barajında halen var olan 5 milyon metreküpe yakın su en fazla 10 gün yetecek.
Az bir zaman değil. Bölgede bu yılki kuraklığı tarif eden zaman birimi 2 ay. Düşünün, sonrasında yaşanabilecek sıkıntıları.
Sonra ne olacak ?
Yağış bakımından böyle bir aralık ve ocak ayı görmeyen kentin bu zaman dilimindeki halkı, susuzlukla terbiye edilmemelidir.
Kentin doğusu ile batısı arasındaki yerleşim birimlerinde yoğun nüfus yaşıyor. Yapılaşma da oldukça yoğun. Bu nedenle, hem içme hem de ihtiyaçları gidermek için gereken su, kesintisiz olarak gerekmektedir.
Bence, yerel yöneticilerin ve su satıp para kazanan Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin, sorunu ivedilikle çözüp, bunu kent halkına duyurmalı.
Aksi halde, hakkını helal etmeyecek olanların sayısı her geçen gün artacaktır.