Güvenin nimetini güvenilirken bilin
Kimseye koşulsuz güvenilmez. Dünya serüvenimizin bile yasak elmaya ihanetle başladığını kabul edersek buradan anlayabiliriz insanoğlunun aslında ne kadar güvenilmez olduğunu...
En hassas noktamızdır güven. Kalbe düşen kara bir girdaptır. Ve asla sonu olmayacak olan bir anafor. En güzel duyguları alırda bir daha geri vermez.
Karşınızda sizi koşulsuz seven biri olduğunu varsayalım. O kişiyi siz umarsızca incittiyseniz bunu düzeltmek ve o yüreğe ferahlık vermek birinci asli göreviniz olmalı. ‘Ben buyum’ diyerek kesip atmak yaratılmışların en şereflisine yakışmaz.
Kaldı ki en şerefli varlık insanoğlunu yarı yolda bırakmaz.
Karşınızdakinin gururunu, hayallerini yok eden, bu güvensiz haller belki de karşınızdakinin en önemli ve hayatının kalan kısmının nasıl şekilleneceğine yön veren çok büyük bir travma olabilir. Kimse ve hatta hiçbir canlı böyle bir muameleyle karşılaşmamalı zannımca. Çünkü bu olay sonrasında bu tarz durumla karşı karşıya kalmış insan önceden dert etmediği her şeyi kendine dert edebilir.
Şunları da yazmak hiç kolay değil tabi ki;
Sürekli sizi üzen, sizi şüphelendiren kimsenin yanında kalmak için mücadele etmeyin. Olmayanı zorlamak kendimize yaptığımız en büyük haksızlık. Ait olmadığınız kalplere emek vermek çok yorucu olabilir. Ve bunun hakkını da kendinize ödeyemez ve yine kendinize borçlu olarak çeker gidersiniz bu dünyadan.
Peygamberimizin söylediği gibi, “Mümin aynı delikten iki defa sokulmaz,ısırılmaz” (Buhari,Edep)
Allah’ın verdiği bu hakkı kendinize çok görmeyin. İkinci ve üçüncü hatta sonsuz şansı kimseye vermeyin. Farkındalık oluşturun hayatlarınızda, okumaya çalışın, neden ve niçin böyle bir durumla karşılaşmış olabilirim diye düşünün.
Bu tarz, hayatınızı kökten etkileyecek bu durumla neden karşı karşıya kaldığınızı, aslında ne anlamanız gerektiğini iç sesinizle içinizde ki ‘ben’ e sorun O size en güzel cevabı verecektir. Ve ilk cevap doğru olandır. O yolda ilerleyin.
Sizi yarı yolda bırakanlara, yaşattıklarıyla sizi üzenlere en güzel cevabı siz kendiniz verin. Ya kendiniz değişeceksiniz her şey düzelecek. ‘Adem değişir alem değişir’ mantığı. Veyahut yakacaksınız gemileri. İkisi de doğru olabilir ama ikisi de yanlış da olabilir. İkisine de sahip çıkın. İkisi de değerli çünkü. Sonra şükredin kimseyi yarı yolda bırakmadığınız için, kimsenin güvenini kırmadığınız için. Siz doğru olun, eğriye buldururlar yolunu.
Ve tüm güven kıranlara yarı yolda bırakanlara gelsin: Dünyada birine güvenmekten daha büyük bir nimet yoktur.
Kıymetini, size güven duyulurken bilin. Yitip gittiğinde değerini bilmek, sonuç vermeyecektir.
Nimetlenmeniz dileğiyle...