Kocaeli seçmeni, 7 Haziran seçimlerinde tercihini yaparken, seçim pusulasına basılan ‘evet’ mührüne çok farklı değerlendirmelerin yansıdığını düşünüyorum.

Biraz etnik tercih, biraz dini tercih, çokca da birikmiş sıkıntıların öfkesi ve politik tercih yansıdı o oy pusulalarına. Bunun sonucu, ülkeyi 13 yıldır tek başına yöneten ve 2023 vizyonu diyerek toplum üzerindeki prangaları sağlamlaştıracak adımlar atmanın yolunu arayan AKP’ye ve temsil ettiği sermaye siyasetine dur denildiği ortada. Çünkü, toplumu ‘’ilahi bir güce sahip olduğuna’’ inandıracak kadar küstahlaşabilen zihniyete, iktidar yolunu kapatan bir sonuç çıktı sandıktan. Dengeler bozuldu, şimdi iktidar gücünün sarhoşluğundan kurtulup ne yapabileceklerini kara kara düşünüyorlar.

Çok düşünmeye gerek yok, öncelikle çekip gideceksiniz…

Sizin yerinize, sizden daha başarılı politikalar izleyebilecek kadrolar bu ülkede var ve onlar gerekeni elbette yapacaklardır. Yapamazlar ise yakın gelecekteki yeni seçenek yeniden seçime gitmek olacaktır.

Buradan koalisyondan başka hükümet çıkmaz,

Koalisyonu şu partiler kurar,

Azınlık hükümetini şu parti kurar, şunlar da dışarıdan destek verir…

Bu tür değerlendirmelere girmeyeceğim. Zaten, hergün, her saat bu değerlendirmeler yapılıyor ve sizler de tartışmaların göbeğinde gelişmelerden nasibinizi alıyorsunuz.

Yerine, bu kentten seçilen milletvekillerin bendeki algısına değineceğim…

Önce AKP’den seçilenler.

Fikri Işık, tanıdığımız bir isim. Siyasetteki varlığı Recep Tayip Erdoğan’ın kadroları içinde yer alıp biat etmesinden geliyor. Sözde ılımlı kimliğiyle de kent halkına sevdirilmesi konusunda yerel medyanın inanılmaz bir başarısı vardır. Uğraştığı işlere bakıldığında, tam anlamıyla sermayenin tercihlerinden yana olduğu görülecektir. Yani, sözde halk için yaptıkları, ‘’devede kulak’’ bile değil.

İkinci sıradan seçilen Radiye Sezer Katırcıoğlu’nu, ‘’camide siyaset yaparken’’ tanıdık, bakacağız…

Üçüncü sıradan Meclis’e giren ve ikinci dönem görev yapacak olan Zeki Aygün’ü, SEDAŞ ile halk arasındaki sıkıntılar konusunda verdiği demeçler dışında kente ve halka karşı sorumluluklarını yerine getiren bir adım attığına tanık olmadık.

Dördüncü sıradan giren İlyas Şeker’i, belediye meclis üyeliği döneminden bu yana imar düzenlemeleri konusundaki becerileriyle tanırız. Yeminli Tapu Kadastro Mühendisliği bürolarına geçici bir süre için tanınan olanakla yaratılan milyarlarca liralık kaynağın yaratıcılarından biri olarak bilinir. Bu kaynağın faturasının halka çıkartılmış olduğu da gizlenemiyor.

Mehmet Akif Yılmaz beşinci sıradan girdi. Kendisini tanımam, tek bildiğim yanı, laiklik karşıtı söylemleriyle ülke gündemini geçmişte fazlaca işgal eden Rize eski Milletvekili Şevki Yılmaz’ın oğlu olmasıdır.

Cemalettin Kaflı Gebze kontenjanından altıncı sıraya yerleşti ve AKP ancak o kadar milletvekili çıkartabildi. Yakından izlememiz gereken isimlerden biri.

CHP, yine 3 milletvekili çıkartabildi. İlk sıradaki Av. Fatma Kaplan Hürriyet, sevilen ve çalışkan bir isim olarak anılıyor. Kentine ve insanlarına katkısı olacaktır inancı yaygın. Birlikte yaşayacağız.

Haydar Akar, CHP’nin bu kentten son 40 yılda seçilmiş olan milletvekilleri arasında en çalışkanı olarak göze çarpıyor.

Tahsin Tarhan’ın performansını, ben de çok merak ediyorum.

MHP’den Saffet Sancaklı’nın paraşütle indiği sıralamadan Meclis’e gidiyor olması bu kent için bir kazanım olarak adlandırılamaz.

HDP’den seçilen Av. Ali Haydar Konca ise kimliğiyle, duruşuyla ve üretkenliğiyle kentine sahip çıkacak görüntüsüne sahip.

Özce değerlendirmelerim bunlar. Detaylar için görmek, izlemek, odan sonra yeni değerlendirmeler yapmak gerekir.

Yaşanacak gelişmeler, elbette düşüncelerimi değiştirebilir. Bu nedenle, siyasetin ve gücünün bu dönem nasıl sonuçlar vereceğini şimdiden merak ediyorum.