Dilek ALP

Dilek ALP

Kent Serisi 75: TÜRKİYE KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ

Kent Serisi 75: TÜRKİYE KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ

dsc-0331.jpg

Röportaj: Selim TERZİ
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı -
Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü
Türkiye Kültür Yolu Festivali Direktörü


Kent yaşamının sürekli hareket ve yoğunluğu içinde nefes alacağımız en önemli sahadır kültürel etkinlikler. Bize kentimizin ruhunu hissettiren, hayatın içinde kendimizle bağ kurmamızı sağlayan ve günlük koşturmacalarımızda önemli bir mola vermemize olanak tanıyan değerli deneyimlerdir. Bir şehri yerel etkinliklerin sürekliliği canlandırır. Bu sahada çok uzun yıllardır çalışmış olmanın rahatlığı içinde savunuyorum bu düşünceyi. Tam da bu noktada ülkemizde büyük bir ivme ile yoluna devam eden şahane bir etkinliğin direktörü ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürümüz Sayın Selim Terzi ile sohbet etme şansım oldu. Kendisini ve değerli takım arkadaşlarını öncelikle bu kadar özenle hazırlanmış ve ciddiyetle sürdürülen bu dev uluslararası etkinlikler zinciri için kutluyorum. Yaşadığım kentte birkaç unutulmaz etkinliğe katılma şansım olduğu için de çok mutluyum.

Festivalin adı da beni çok etkiledi “Kültür Yolu”, toplumun evrensel, sanatsal ve sosyal zenginliklerinin fiziksel ve sembolik bir devamlılığını gösteriyor. Bu yol, geçmişle günümüzün kültürel hayatı arasında bir köprü kuruyor. Kültür Yolu, yalnızca fiziksel bir rota olarak kalmıyor, aynı zamanda bir toplumun hafızasını, yaşamlarını ve ortak değerlerini yaşatan, taşıyan bir anlatı haline dönüyor. Bir yerin kültürel varlıklarını gezip görmenin ötesinde, zengin derinliklerine inme fırsatı sunuyor. Bu yolda ki her durak, her yapı taşı, aynı zamanda orada yaşamış insanların ve hikâyelerin bir temsilidir. Sanatın, mimarinin ve sosyal dinamiklerin birleştiği bu yolda, toplumların çalışmalarını anlamamıza, farklı kültürlerle empati kurmamıza ve dünyaya saygı duymamıza olanak tanır. Kültür Yolu, geçmişin mirasını sadece korumak değil, onu yeniden saklanabilir ve kopyalanabilir anlamına da gelir. Sizlere bu yolda keyifli okumalar diliyorum.

1. Türkiye Kültür Yolu Festivali projesinin çıkış noktası nedir?

2021 yılında Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un önemli projelerinden biri olarak İstanbul’da başlayan Kültür Yolu Festivali yolculuğu bugün güzel ülkemizin yedi bölgesindeki on altı farklı ilde devam ediyor. Festivalin başladığı ilk yıl olan 2021 yılında Bakanlığımız tarafından restore edilerek veya yeniden inşa edilerek vatandaşlarımızın ve yabancı ziyaretçilerimizin ilgisine sunulan tarihi ve ikonik mekânların kültür ve sanat etkinlikleri vasıtasıyla görünürlüğünü ve bilinirliğini artırmayı hedefleyerek yola koyulmuştuk. 2022 yılında festival 4 şehirde, 2023 yılında 11 şehirde hayata geçirildi ve bu yıl 16 şehirde halkımızı Türkiye Kültür Yolu Festivali ile buluşturuyoruz.

2. Projenin temel hedefleri nelerdir?

Bildiğiniz gibi Türkiye, zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle dünyanın dört bir yanından turistleri kendine çeken eşsiz bir ülke. Bu potansiyeli daha da ileri taşımak ve turizmi sürdürülebilir kılmak amacıyla son dört yıldır Türkiye Kültür Yolu Festivali önemli bir adım ve proje. Bu anlamda Türkiye Kültür Yolu Festivali, özgün kültür ve sanatımızı uluslararası kültür-sanat formlarıyla harmanlayarak, şehirlerimizin tarihi ve doğal dokusu içinde halkımızla buluşturan, ülkemizin kültürel zenginliğini ve turizm potansiyelini en üst düzeye çıkaran bir proje olduğunu söyleyebilirim.

3.Kültür Yolu Festivalleri projelerinin şehirlere ve halka yönelik en büyük katkıları nelerdir?
Bakanlığımızca son dört yıldır Türkiye Kültür Yolu Festivali’ni düzenliyoruz. Festivalin düzenlendiği tüm şehirlerde turizm hareketliliği gözle görülür bir şekilde artarken, yerel ekonomi de gözle görülür bir şekilde canlanıyor. Turizm tesisleri başta olmak üzere zincirleme bir hareketlilik söz konusu. Buna ilişkin verileri yüz yüze yapmış olduğumuz temasların yanı sıra festivallerin düzenlendiği şehirlerimizin yerel yöneticilerinden, meslek odalarından ve yerel paydaşlarımızdan alıyoruz. Ancak buradaki anahtar kelime “sürdürülebilirlik”. Festival döneminde yapılan tüm etkinlikler şehirlere ve şehirlerin değerlerine yönelik ciddi bir farkındalık oluşturuyor. Ülke çapında hem geleneksel medyada hem yeni medyada yapmış olduğumuz tanıtımlar ve görünürlük çalışmaları 9 günlük festival dönemi dışında kalan dönemler için de ciddi bir talep oluşturuyor.

Elbette festivalin ekonomik getirileri kadar rotadaki şehirlerin sosyal kimliğine kazandırdığı değerlerin de önemine dikkat çekmek gerekiyor. Uluslararası sanatçıların ve farklı sanat disiplinlerinden yerel sanatçılarımızın katılımıyla daha da zenginleşen festival programları, şehirlerin kültürel dokusunu ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtırken, sosyal birlikteliği ve kültürel kaynaşmayı da artırdığını görüyoruz. Festival şehirlerine ülkemizin farklı bölgelerinden gelen sanatçıların o şehrin insanlarıyla karşılıklı paylaşımları bizim en çok önem verdiğimiz konuların başında geliyor.

4.Bu proje kapsamında hangi şehirlere odaklanılıyor? Şehirlerin seçimi neye göre yapılıyor?

Festivalimizde güzel ülkemizin 7 farklı bölgesinden şehirlerimiz olması bizim için önemli. 2021 yılında İstanbul ile başlamıştık. 2022 yılında İstanbul’a; Ankara, Çanakkale, Diyarbakır ve Konya eklendi ve şehir sayısı beş oldu. 2023 yılında ise şehir sayımız 11’e çıktı. Saydığım beş şehrimize; Nevşehir, Erzurum, Trabzon, İzmir, Gaziantep ve Antalya eklendi. Bu yıla geldiğimizde ise festivalimizin düzenlendiği şehir sayısı 16’ya yükseldi. Adana, Şanlıurfa, Bursa, Samsun ve Van eklendi.

Sayın Bakanımız İstanbul Kültür Yolu Festivali açılışında yaptığı konuşmalarında önümüzdeki yıl programa dahil edilen dört şehri daha açıkladı. 2025 yılı festival takviminde Manisa, Mardin, Malatya ve Kayseri de olacak. Amacımız her yıl takvime beş yeni şehir daha ekleyerek 2028 yılına kadar 35 şehire festivalimizi götürmek.

3672177-6979b517400ad94bac20ec3a292c2fd1-001.png

5.Kültür Yolu Festivallerinin Türkiye'nin uluslararası tanıtımına katkıları nelerdir?

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bu alanda ortaya koyduğu hedef çerçevesinde Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un vizyonu ve yönlendirmeleri ile 2021 yılında İstanbul’da ilk adımı atılan Kültür Yolu Festivali, kısa sürede büyük bir başarı hikâyesine dönüştü. Dördüncü yılında festival, Avrupa’nın en seçkin kültür sanat festivallerini bünyesinde barındıran Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edilerek uluslararası alanda tanınırlığını artırdı. Bugün, ülkemizin yedi bölgesindeki 16 şehrimizde düzenlenen ve her geçen yıl büyümeye devam eden bu festival, sadece halkımızın değil, uluslararası sanat ve kültür meraklılarının da ilgisini çekiyor. İstanbul Kültür Yolu Festivalimizde Avrupa Festivaller Birliği Başkanı Sayın Jan Briers da davetlimizdi. Kendisi de çeşitlilik, erişilebilirlik, festivalin ulaştığı kitlenin büyüklüğü ve festivale katılan sanatçıların farklı deneyimlerden gelmesinin çok ilgi çekici ve önemli olduğu konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Turizmde ürün çeşitliliği ve markalaşma, Türkiye’nin turizm politikalarının merkezinde olan bir hedef. Türkiye Kültür Yolu Festivali ise bu vizyonun somut bir örneği. Bakanlık olarak kültür ve sanatın turizmle bütünleşmesini sürdürülebilir turizmin anahtarı ve ayrılmaz bir parçası olarak değerlendiriyoruz. Bu festivalin, yalnızca kültür ve sanat etkinliklerinin turizm hareketiyle karşılıklı fayda sağlamasıyla kalmadığını, aynı zamanda çeşitli etkinliklerle restore edilen tarihi eserlere ve mekânlara yönelik farkındalık kazandırılması, kültür-sanat kurumlarının görünürlüğünün artırılması ve çocuklarımızın kültürel mirasımızı yaşayarak öğrenmesi gibi birçok alanda faydalar sunduğunu son dört yılda yakından gördük.

Diğer taraftan Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin ekonomik ve sosyal katkılarına da ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. Festivalin düzenlendiği şehirlerde turizm hareketliliği gözle görülür şekilde artarken, yerel ekonomi de canlanıyor. Festivalin ekonomik getirileri kadar rotadaki şehirlerin sosyal kimliğine kazandırdığı değerlerin de önemini ayrıca değerlendirmemiz gerekiyor. Uluslararası sanatçıların ve farklı sanat disiplinlerinden yerel sanatçılarımızın katılımıyla daha da zenginleşen festival programları, şehirlerin kültürel dokusunu ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtırken, sosyal birlikteliği ve kültürel kaynaşmayı da artırıyor.

6.Büyük miktarlarda bir projeyi koordine ederken karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdir?
Sekiz aylık bir zaman zarfında 16 farklı şehirde yüzlerce noktada binlerce etkinlik ve binlerce sanatçıdan bahsettiğimiz bir organizasyon. Dünyada süresi, coğrafi yaygınlığı ve erişilen kitle açısından festivalimizin eşi benzeri bulunmuyor. Çok dar ama yetenekli bir ekiple çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bir şehirde festivalin açılışını yaparken hemen bir sonrakinin çalışmaları başlıyor. Ama planlama tarafı çok daha uzun bir süreç. Tüm bunları zorluk olarak kabul etmediğimizi söylemek isterim. Yaptığımız iş, içerikleri ve ulaştığımız kitleleri düşündüğünüzde çok keyifli bir iş. “Zorluk” diye adlandırdığınız durum, sanatçılarımızın sanatlarını sundukları andaki gözlerindeki mutluluğu, sanatseverlerimizin etkinliklerden aldığı keyfi görünce bizim için keyfe dönüşüyor. Yerel yönetimlerin, resmi-özel kurum kuruluşların ve paydaşlarımızın verdiği destekle güzel işlere imza atıyoruz.

7.Proje ekibi nasıl bir organizasyon yapısına sahip? Farklı şehirlerdeki etkinliklerin koordinasyonunu nasıl sağlıyorsunuz?

Festivalin tüm koordinasyonunu ve uygulamasını benim şu anda başında bulunduğum Bakanlığımızın “Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü” yürütüyor. Ben de şu anda Genel Müdürlük görevim dışında Festival Direktörü görevini yürütüyorum. Daha önce farklı bir isimle ve işlevle faaliyet gösteren Genel Müdürlüğümüz yeniden yapılandırıldı ve başta Türkiye Kültür Yolu Festivali olmak üzere kültürel etkinliklerin yürütülmesi görevini üstlendi. Konuyla ilgili birimlerimiz Valiliklerimiz başta olmak üzere yerel yönetimlerle, resmi-özel kurum kuruluşlarla ve paydaşlarla koordineli bir şekilde hazırlıkları ve uygulama aşamasını yürütüyor.

8.Kültür Yolu Festivalleri projesinin sürdürülebilirliği konusunda ne tür önlemler alıyorsunuz?
Türkiye Kültür Yolu Festivali artık bir marka. Takvimimizdeki şehirlerdeki festivaller her yıl aynı tarihlerde düzenleniyor ki o şehirde yaşayan vatandaşlarımız ve o şehri ziyaret etmeyi planlayan ziyaretçilerimiz programlarını o takvime göre yapabilsinler. Etkinliklere olan ilgi zaten bir sonraki yıllar için de talebi de doğuruyor. Diğer şehirlerimizden de festival için bu anlamda yoğun bir talep var. Her yıl artan festival düzenlenen şehir sayısı ile etkinlik sayısı ve çeşitliliği ile sürdürülebilirliği sağlama yolunda çalışıyoruz.

9.Projede yerel halkın katılımını nasıl teşvik etmek istiyorsunuz? Özellikle gençler ve sanatçılar bu projeye nasıl dahil oluyor?
Festivallerimizdeki etkinlikler 7’den 70’e her yaş grubuna hitap ediyor. Kısıtlı katılımın olduğu bazı salon etkinlikleri dışında hemen her etkinliğimiz ücretsiz. Özellikle çocuklarımızın kültür-sanatla buluşabilmesi için çok sayıda etkinlik planlıyoruz. Her şehrimizde bir Çocuk Köyü kurmak da bunların başında geliyor. Çocuklarımızın özellikle geleneksel sanatlarla, kültürel miraslarımızla ve onların korunmasın yönelik çalışmalarla tanışmasını sağlayacak etkinlikler takvimimizde önemli bir yer alıyor. Gençlerimiz festivaller süresince kurduğumuz sahnelerde sevilen sanatçıların konserlerini izleme fırsatı buluyorlar. Bununla birlikte dijital sanatlardan geleneksel sanatlara kadar sanatın farklı alanlarındaki sergilerimizi görme şansı yakalıyorlar. Yine farklı alanlardan farklı isimlerin söyleşi ve gösterilerine katılabiliyorlar.

10.Festivallerin yapısı oluşturulurken nasıl bir yol izleniyor? Hangi sanat dallarına ve etkinlik türlerine önem veriliyor?
Geleneksel sanatlardan dijital sanata ve görsel sanatların hemen her dalına, opera, bale ve tiyatro gibi sahne sanatlarından popüler müzik konserlerine, tasavvuf musikisinden dünyaca ünlü sanatçı ve orkestraların konserlerine kadar birbirinden farklı etkinlikleri sanatseverlerimizle buluşturuyoruz. Bu etkinlik seçkisinde yine en çok dikkat ettiğimiz husus yaş sınırlılığının olmaması. Festivallerde, her yaştan insan kendisine yönelik bir etkinlik bulabiliyor ve katılım sağlayabiliyor.

11.Her düzenlenen etkinliklerde neler değişiyor? Ziyaretçilere sürekli yenilik sunmak adına nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Her festival sonrası değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Mümkün olduğunca farklı ve çeşitli etkinlikleri programlara dahil ediyoruz. İletişim kanallarımız olabildiğince açık. Hemen her kanaldan gelen görüş ve önerileri değerlendiriyoruz. Elbette hem sanatçılarımızla hem de sanatseverlerimizle bire bir yapmış olduğumuz görüşmeler ve değerlendirmeler de bize fikir veriyor.

12.Kültürel birikimin korunması ve reklam açısından festivallerde hangi önemli projeler yer alıyor?
Bakanlık olarak; UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında ulusal ve uluslararası düzeyde somut olmayan kültürel mirasın korunmasına yönelik yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Halen, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde kayıtlı otuz kültürel değeriyle Türkiye, bu alanda en çok unsur kaydettiren ikinci ülke konumunda.

Hem UNESCO’ya kayıtlı hem de ulusal envanterimizde bulunan unsurların yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için Türkiye Kültür Yolu Festivali önemli bir araç. Bu maksatla festivalde birçok etkinliğe ve sanatkara ev sahipliği yapmaya özen gösteriyoruz. Geleneksel sanatlarımızın anlatıldığı ve tanıtıldığı birçok etkinlik bu anlamda festivallerimizin önemli bir parçası.

13.Festival boyunca özellikle hangi performanslar öne çıkıyor? Uluslararası katılım nasıl?
Festivalimiz kapsamında, uluslararası alanda geniş kabul gören ve alanlarında özel önem atfedilen sanatçıları ve eserlerini ülkemizdeki sanatseverlerle buluştururken uluslararası sanat akımlarını da takip ediyoruz.

- Tüm dünyada büyük ilgi gören ve yankı uyandıran, festivalimizin uluslararası kimliğini yansıtan etkinlikleri de halkımızla buluşturuyoruz.

Çağımızın en önemli fotoğrafçılarından ve aktivistlerinden biri olan Sebastiao Salgado’nun Genesis Sergisi,

20. yüzyılın en önemli sanatçıları arasında yer alan Picasso’nun 80’den fazla eserinin yer aldığı Resimden Seramiğe Bir Serüven: Pablo Picasso Sergisi,

Pop Art hareketinin öncüsü Andy Warhol’un Warhol’un Dünyası – Pop Art’ın İkonu Sergisi,

Dünya çapında büyük ilgi gören Frida Kahlo’nun Günlükleri Sergisi,

Leonardo da Vinci hakkındaki bugüne kadar açılmış en kapsamlı sergi olan Leonardo Da Vinci -Rönesans Dehası Sergisi,

Yaşayan en büyük caz müzisyenlerinden biri kabul edilen Grammy ödüllü trompet virtüözü, besteci Chrıs Bottı’nin Konserleri,

Olağanüstü tınısıyla dinleyicilerini kendine hayran bırakan ünlü topluluk Deutsches Symphonıe Orchester Berlın’in Konserleri

240 yıllık tarihi ile dünyanın en köklü ve en üretken nadir sanat kurumlarından biri olan Mariinsky Orkestrası Marıınsky Orkestrası’nın Konserleri festivalimizde yer alıyor.

Festivalin uluslararası ilişkilerimize katkısına da dikkat çekmekte fayda var. Avrupa, Latin Amerika, Asya ve Afrika ülkelerinin temsilcilikleriyle yapılan iş birlikleri sayesinde dünyanın dört bir yanından sanatçıları ve sanat kurumlarını festivalimizde misafir ediyoruz.

14.Kültürel olayların düzenli etkinliklerle buluşturulması Türkiye'nin imajını nasıl şekillendiriyor?
Bu yıl 60 milyon turist hedefimiz var. Ülkemize gelen ziyaretçilerin sadece turizm imkanları ile değil kültür-sanat etkinlikleriyle karşılaşması ülkemizdeki turizm çeşitliliğinin geliştirilmesi için de katkısı yadsınamaz. Tarihi değerlerimiz yanında kültürel değerlerimizin ziyaretçilerle buluşturulması, ziyaretçilerimizin yerli ve uluslararası isimlerle bu festivaller döneminde buluşması elbette ki büyük fark yaratacaktır.

15.Bu proje, Türkiye'nin sanat ve kültür alanında uluslararası düzeyde varlığını nasıl etkiliyor?
Dünyaca ünlü ve takip edilen sanatçılarımız var. Biraz önce bahsetmiş olduğum Avrupa Festivaller Birliği üyeliğimiz de bu alanlardaki varlığımızı ve etkinliğimizi tescil etmiş durumda. Çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırarak, dünyaca ünlü isimleri festivallerimizde ağırlayarak ve özellikle genç sanatçılarımıza bu festivallerde alan açarak uluslararası düzeyde varlığımızı güçlendireceğimize inanıyorum.

16.Gelecek yıllar için bu projeyi nasıl şekillendireceksiniz? Türkiye'nin kültürel geleceğine bakışınız nedir?
Festivalimiz yıldan yıla büyüyor ve gelişiyor. Ulaştığımız kitle daha da büyüyecek. Yerli ve yabancı daha çok sanatseverin dikkatini çekeceğiz. Köklü bir tarihimiz, kadim geleneklerimiz ve bunların bize getirdiği muhteşem ve eşsiz bir kültürel birikimimiz var. Sanatçılarımız üretiyor, bize düşen de onların sanatsal üretimlerini desteklemek ve daha fazla kişiye ulaşmasını sağlamak. Cumhurbaşkanımızın bize çizdiği Türkiye Yüzyılı hedefi çerçevesinde kültürel mirasımızı gelenekten geleceğe ahenk içerisinde taşıma karalılığı içerisindeyiz.

Bizlere vakit ayırdığınız ve bu değerli projeyi tüm detayları ile okuyucularımızla paylaştığınız için çok teşekkür ederiz.

Bu yazı toplam 5211 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Dilek ALP Arşivi