“Kent Kimliği oluşurken kentin sahip olduğu sanat dinamikleri çok önemlidir.” vurgumu çok yaparım. Çünkü her şey bir yana kentte gerçekleşen kültürel ve sanatsal hareketlerin kalitesi ve yoğunluğu, bir zaman sonra o kenti tanımlamaya başlar. Dünyada ve ülkemizde güzel örnekleri var tabii, keşke daha da çoğalsa. Kentlerde yapılan etkinliklerin içinin dolu oluşu ve bir anlama hizmet verişi çok önemli tabii, kaliteden kastım bu. Günümüzde yapılan işlerin çoğu günlük-içi anlamsızlaştırılmış, imaj yaratma çabası ile gerçekleştirildiği için, değil 10 yıl, bir hafta bile değerini ve sürekliliğini sağlayamıyor ne yazık… İşin sürdürülebilir kalitesi dediğim tam da bu… Yapılan iş 10-20-30 yıl sonra nasıl anılacak ve özünü koruyabilecek mi? İşe başlarken bu soru sorulmadığı için değersiz işlere muhatap kalıyoruz.

Böyle bir giriş yapmamın nedeni yukarıda yazdığım serzenişlerin aksine bir hareket yapılmış olması. Övgü değil bir durum analizi olarak algılamanızı tercih ederim.

İlki 29 Ekim 2023 tarihinde Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarında, Ankara Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesinde açılan Koleksiyon Kırkyama Sergisi, 30 Mayıs 2024, Perşembe günü Kocaeli de Özel Çağın Göz Hastanesi Sergi Salonunda sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergi 31 Mayıs, Cuma ve 1 Haziran Cumartesi günü de açık olacak. Vakit yaratabilen herkesin görmesini isterim. Bu sergi de farklı durumlar var, yaşamanız, hissetmeniz gereken… Sergiye sadece Kocaeli bölgesinden değil, Ankara, İstanbul, Sakarya, Bolu, Konya, Karabük, Bursa, Mardin, Çanakkale, Balıkesir, Almanya ve Gaziantep’ den ziyaretçilerin oluşu da bu yüzden.

Özel Çağın Göz Hastanesinin değerli yöneticileri Operatör Doktor Kürşat Çağın ve Begüm Çağın’ın organizasyonları ile hastanelerinde gerçekleşen tüm sanatsal etkinlikler ve yıllık çıkardıkları Gözden Dergisi, uzun yıllardır ara vermeden sürdürdükleri Ulusal Fotoğraf Yarışmaları, düzenledikleri konserler ve kitap imza günleri, sadece Kocaeli Bölgesi değil tüm ülkenin nabzını tutuyor bana göre. Bir sağlık kurumunun hayata bakışında ki renkleri yaşatıyorlar bizlere. Bu ülkemizde rastlanmayan bir alışkanlık. Tabii bana göre en önemli özelliği saygınlığından taviz vermeyen bir stilleri oluşu. Bu özellikleri ile geleceğe taşınan en önemli Kültürel Miras öğelerini vurguluyorlar. Sırf bu yüzden bile takdir edilmeli… Biz, kendi adımıza minnettarız…

Üç gün süren koleksiyon sergi, iki yıllık çalışmaların sonucunda ortaya çıkarılan 26 eserden oluşmaktadır. UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras öğelerinden biri olan Kırkyamanın ruhuna uygun olarak düşünülmüş eserler, 7000’i aşkın kravatı dönüştürüp yeniden tasarlayarak ortaya çıkarılmıştır. İki yıl boyunca, kullanılmış kravatlar, toplanarak bir renk havuzu inşa edilmiş, sonrasında her kravat sökülmüş, yıkanıp ütülenmiş ve kravatı oluşturan 7 farklı materyal ayrı ayrı arşivlenmiştir. Bu her parçadan farklı bir tasarım yapılarak tam anlamıyla bir dönüşüm sergisi oluşturulmuştur. Dünyada ki tüm ünlü marka kravatlarının yer aldığı, çoğu antika sınıfına dâhil bu koleksiyonu 17 Ağustos Gölcük Depreminden itibaren Kırkyama Sanatçısı Münire UYSAL’ın koordinasyonunda, profesyonel olarak bir arada çalışan 14 sanatçı Yaşam Çiçeği Kadını ortaya çıkarmıştır.

Münire UYSAL
Asuman GÖKÇE
Ayşe BÜYÜKÜSTÜN
Ceyda ENGİNSEL
Çiğdem DANYER
Dilek ALP
Feriha DURMAZ
Gülay KARASU
Nursen DEMİRHAN
Nüket ZENGİN
Özlem ÇOLAKOĞLU
Serap YILDIRIM
Sedef BİÇER

Sinem BARBAK’tan oluşan Yaşam Çiçeği Kadınlarının yaptığı koleksiyon eserlerinde kravat kumaşları, kadife, Antep Kutnu kumaşı ve antik kanaviçeler, boncuk oyaları, iğne oyası, tel kırma işleri kullanılmıştır.

UNESCO, Somut olmayan kültürel miras öğelerinden biri olan KIRKYAMA tekniği ile ortaya çıkarılan bu özgün koleksiyon, 2 yılda geçekleştirilmiş çok değerli ve etkili bir geri dönüşüm hareketidir. Böyle bir koleksiyonun ülkemizde ve dünyada benzeri var mı bilemiyorum ama uzun yıllar konuşulacağından eminim…

31 Mayıs – 1 Haziran tarihlerinde de 10:00 – 18:00 arası Özel Çağın Göz Hastanesi, 3. Kat Sergi Salonunda açık olacak bu butik sergiye, ilgi duyan herkes davetlidir.