Türk mutfağı için çok geç kalınmış bir adım oldu ama bugün için de mutluyum. Bu sahada farklı bir yarış başlayacak, başlamalı da. Standartlar ve kalite belirlenmeli mutfakta her işte olduğu gibi. Sadece para kazanmak, siyaset, koltuk kavgası, reklam olmamalı tek amaç. Kentler bu konuda çalışmalı ve hedef koymalı. Tabii siyaset bulaşmamalı mutfağa. Kent yöneticilerine büyük iş düşüyor artık. Tabii vizyonlu ve gerçekten kenti için dertlenen bir bakış açısına sahip olanlarına.  

Abartılı gelebilir cümlelerim. Bize ait olmayan bir değerlendirme ile kentimiz ya da ülkemiz ne kazanabilir buna odaklanmalıyız. Dünya ölçeğinde saygınlığı kabul edilmiş bir değerlendirme ile anılan restoranlarımız ya da şeflerimizin ülkemize artı bir değer katacağı kesin. Bu değerlendirmede yıldızlarımız çoğaldıkça görünürlüğümüzün artacağı da kesin. Ben yöntem ya da gereklilik konusundan ziyade bu işin sonunda ülkemin, kentimin ne kazanacağına bakanlardanım. Turizm rotalarını oluşturması yanında, gastronomi konusunun daha ciddiye alınmasını sağlayacaktır eminim. Zihinlerde bir kapı daha açılmasından memnunum. Sadece İstanbul’da kalmayacağından eminim gelecek yıllarda bu yıldızlı rotanın. Ülkenin dört bir köşesinde lezzet patlaması yaratan, kültürümüzü en saf haliyle yansıtırken farklı bir bakış açısıyla yorumlayan değerli şeflerimizin dikkat çekeceği, hoş bir yarış olur umarım.

Gelelim Michelin Rehberi ve Yıldızların hikâyesine;

Tarihin akışını değiştiren tüm büyük icatlarda olduğu gibi, Michelin Rehberi de ikonik yemek rehberi olarak başlamadı. Michelin Rehberi'nin kökleri çok daha mütevazıydı ve başlangıçta daha fazla turisti küçük kırmızı bir rehber kitap kullanarak yola çıkmaya teşvik etmek için tasarlanmıştı.

Her şey 1889'da Clermont-Ferrand'da (küçük bir Fransız kasabası), Andre ve Edouard Michelin kardeşlerin dünyaca ünlü lastik şirketlerini kurdukları zaman başladı.

Sürücülerin yolculuklarının konforlarını artırmaya yardımcı olmak ve böylece otomobil ve lastik satışlarını artırmak için Michelin kardeşler, gezginler için haritalar, lastiğin nasıl değiştirileceği, yakıtın nasıl doldurulacağı hakkında bilgiler gibi kullanışlı bilgilerle dolu küçük kırmızı bir kılavuz hazırladılar.

Yirmi yıl boyunca, tüm bu bilgiler rehberden faydalanalar için ücretsiz paylaşıldı. Andre Michelin, bir lastikçide, kılavuzlardan bir tanesinin ahşap bir tezgâhı desteklemek amaçlı kullanıldığını gördüğü zaman anladı ki;  “İnsan sadece bedel ödediği şeye saygı duyar.” Bu ilkeye dayalı olarak, 1920'de yepyeni bir Michelin Kılavuzu piyasaya sürüldü ve tanesi yedi Frank’a satılmaya başlandı.

İlk kez 1920'lerde bu rehberde Paris'teki otellerin bir listesi, belirli kategorilere göre restoran isimleri bulunuyordu. Rehberin restoran bölümünün artan etkisini kabul eden Michelin kardeşler, restoranları anonim olarak ziyaret etmeleri ve incelemeleri için gizemli akşam yemeklerini veya bugün daha iyi tanıdığımız restoran müfettişlerini görevlendirdi.

1926'da rehber, kaliteli yemek işletmeleri için yıldızlı ödüllendirmelere başladı ve başlangıçta onları yalnızca tek bir yıldızla işaretledi. Beş yıl sonra bir, iki ve üç yıldız hiyerarşisi getirildi ve 1936'da yıldızlı sıralama kriterleri yayınlandı.

20. yüzyılın geri kalanında, ciddi ve benzersiz yaklaşımı sayesinde, Michelin Kılavuzları en çok satanlar haline geldi: Kılavuz şu anda üç kıtada 40.000'den fazla kuruluşu değerlendiriyor ve o zamandan beri dünya çapında 30 milyondan fazla Michelin Kılavuzu satıldı.

Bugün, kurucu Michelin kardeşlerin olağanüstü öngörüsü, şirkete 1900'de olduğu kadar 21. yüzyılda da geçerli olan bir görev verdi yani sürüş, turizm ve unutulmaz deneyimler arayışını herkes için erişilebilir kılmak…

Michelin Yıldızları Nasıl Veriliyor?

Michelin yıldızı, bir restoranın kaç tane aldığına bakılmaksızın bir onur rozetidir (bir ile üç arasında, üç en yüksek kalibredir). Derecelendirme sisteminin yöntemi şu şekilde tanımlanıyor:

Bir Yıldız: Kaliteli bir menüye sahip olan ve mutfağını sürekli olarak yüksek standartlarda hazırlayan restoran “kendi kategorisinde çok iyi” olarak değerlendiriliyor.

İki Yıldız: Restoran, benzersiz bir şekilde sunulan mükemmel bir mutfağa sahiptir ve sunabileceği olağanüstü bir şeye sahiptir, seyahat ederken ziyaret etmek için “yoldan gitmeye değer”.

Üç Yıldız: Restoranın olağanüstü bir mutfağı vardır ve bu nedenle sadece ziyaret etmek için “özel bir yolculuğa değer” anlamını taşır. Bir varış noktasına giden yolda bir durak olmaktan ziyade, bu restoran varış noktasıdır. Bu restoran, mükemmellik için yürütülen farklı yemekler sunmaktadır.

Michelin müfettişleri tamamen anonimdir ve yemek tutkusunu ve ayrıntılara olan bakış açısını paylaşmak zorundadır. Müfettişlerin gazetecilerle konuşması yasaktır ve çalışma alanlarını aile üyelerinden bile gizli tutmaları teşvik edilir.

Bir müfettiş bir restoranı ziyaret ettiğinde, tabakta servis edilen yemeğin kalitesini merkeze alarak yemek deneyimi hakkında kapsamlı bir rapor yazar. Diğer faktörler arasında sunum ve tabaklama, mutfak tekniklerine hâkimiyet ve hizmet kalitesi vardır. Tüm bu bilgiler, müfettişleri hangi restoranların yıldız statüsü alacağına karar vermeye yönlendirir.

Michelin kuruluşu ilki bu yıl açıklanan, Michelin Rehberi İstanbul’un ilk seçimlerinin açıklamaktan çok heyecan duyduğunu dile getirirken, seçimde yer alan 53 restoran ile Michelin Rehberi müfettişlerini büyüledi. Değerlendirmede 10 restoran Bib Gourmand (Bib Gourmand ödülü uygun fiyata basit ama ustaca pişirmeyi vurguluyor; makul fiyatlarla harika yemekler sunan restoranları öne çıkarıyor.) ile ödüllendirilirken, 4 restoran da bir Michelin Yıldızı ile taçlandırıldı. Neolokal, sürdürülebilir gastronomiye yönelik öncü yaklaşımından dolayı Kırmızı Yıldızına bir de Michelin Yeşil Yıldız ekledi. Son olarak TURK Fatih Tutak, sıra dışı mutfağı için İki Michelin Yıldızı ile Michelin Rehberi’nde yerini aldı.

Michelin Rehberi Uluslararası Direktörü, “Michelin Rehberi İstanbul'un ilk restoran değerlendirme sunumu, hem müfettiş ekiplerimiz hem de bu eşsiz şehir için tarihi bir an, kimliği ve gelenekleriyle gurur duyan, aynı zamanda dünyaya açık olan bu yetenekli mutfağın çeşitliliğine ışık tutuyor. İstanbul her zaman önemli bir kültürel ve turistik destinasyon olmuştur; bugün Michelin Rehberi ile hem yerel hem de uluslararası gurmelere bu şehrin aynı zamanda önemli bir gastronomi destinasyonu olduğunu göstermeyi umuyoruz” diyerek heyecanını dile getirdi.

Michelin Rehberi İstanbul;

Toplamda 53 restoran seçime girdi:
İki MICHELIN Yıldızlı 1 restoran;
Bir MICHELIN Yıldızlı 4 restoran;
MICHELIN Yeşil Yıldızlı 1 restoran;
10 adet Bib Gourmand restoran;
38 adet Tavsiye Edilen restoran.

Sözün özü; 5'i yıldızlı olmak üzere 53 restoran ile Michelin Rehberi'nde artık Türkiye de var! İstanbul'un marka değerine büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Hem yıldız kazanan, hem de rehbere giren tüm restoranları, şefinden yatırımcısına, mutfak ekibinden mimarına kadar kutluyor, daha nicelerine diyorum…