Bu aralar herkesin dilinde olan “konfor alanından çıkmak” kelimeleri ne kadar da önemli toplum için. Belki de değişimin ve gelişimin kilit olan iki kelimesi. Sayısız anlamı olan ama benim için “rahatını bozmak” olarak tanımlayabileceğim bir duygu durumu. Benim hayat felsefesi olarak benimsediğim bir davranış modeli “konfor alanından çıkmak”, önüme gelen herkese tavsiye ettiğim ve gelişmek için olmazsa olmazım.

"Konfor alanı" deyimi özellikle günümüz için önemlidir çünkü insanların yaşamlarında rutinleşmiş, güvende hissettikleri ve alışkın oldukları bir durumu ifade eder. Bu alanda, insanlar genellikle rahat hissederler ve kaygı düzeyleri düşüktür. Ancak, bu alanda kalmak, kişisel gelişimi sınırlayabilir ve yeniliklerden kaçınmayı teşvik edebilir. Beyni ve bedeni yavaşlatır daha doğrusu yaşlandırır. Japon kültüründe hayat felsefesi olarak uygulanan ve hayat kalitesini artıran bir model IKIGAI. Uzun yaşam sırrı diyorlar hatta onlar kendileri için. Uzun yaşamaktan öte yaşadığın ömrün kalitesini belirleyen bir felsefe.

Konfor alanının dışına çıkmak, yeni deneyimler kazanmayı, öğrenmeyi, büyümeyi ve kişisel gelişimi teşvik eder. Bu, insanların farklı bakış açıları kazanmasını, kendilerini geliştirmesini ve daha zengin bir yaşam deneyimi elde etmesini sağlar. Aynı zamanda, konfor alanının dışına çıkmak, kişilerin daha esnek, dirençli ve yenilikçi olmalarına yardımcı olur.

Bu nedenle, "konfor alanı" deyimi, insanların kendilerini rahat hissettikleri durumların ötesine geçmeyi ve sınırlarını zorlamayı teşvik etmek için önemlidir. Bu, kişilerin potansiyellerini tam olarak gerçekleştirmelerine ve daha tatmin edici bir yaşam sürmelerine yardımcı olabilir. Kişi, bu alanda rutin ve tanıdık olan şeylere yönelir ve genellikle bu alanın dışına çıkmaktan kaçınır.

Konfor alanı, fiziksel, duygusal ve zihinsel açılardan farklı şekillerde tanımlanabilir. Örneğin, bir kişinin evi, iş yeri veya yakın arkadaşlarıyla geçirdiği zamanlar, fiziksel konfor alanını oluşturabilir. Duygusal olarak, bir kişinin alışkın olduğu duyguları deneyimlediği veya belirli bir rahatlık seviyesine sahip olduğu durumlar duygusal konfor alanını oluşturabilir. Zihinsel olarak, bir kişinin alıştığı düşünce kalıpları, inançlar ve alışkanlıklar zihinsel konfor alanını oluşturur.

Konfor alanı, kişinin stresi ve belirsizliği azaltan ve güvende hissetmesini sağlayan bir mekanizmadır. Ancak, aynı zamanda kişinin kişisel gelişimini sınırlayabilir ve yeni deneyimlerden kaçınmasına neden olabilir. Bu nedenle, bazen konfor alanının dışına çıkmak, kişinin büyümesi, öğrenmesi ve deneyimlemesi için önemlidir.

Konfor alanımızdan çıkmak, kişisel gelişimimize ve yaşam deneyimimize olumlu etkiler sağlayabilir. Evet, biraz zorlayıcı bir dönem olabilir ama bunu bir hayat tarzına dönüştürdüğümüzde yenilenen bir hayata adım atmamız mümkün olur.

Konfor alanınızı terk etmek, yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak ve yeni aktiviteler denemek demektir. Bu, hayatınıza zenginlik katar ve sizi monotonluktan kurtarır.

Yeni deneyimler, sizin için öğrenme fırsatları sunar. Farklı kültürlerle, düşünce tarzlarıyla ve yaşam tarzlarıyla karşılaşarak geniş bir bakış açısı geliştirebilirsiniz.

Konfor alanınızın dışına çıkmak, kendinize olan güveninizi artırır. Yeni ve farklı deneyimlerle başa çıkmayı öğrenir ve bu da özgüveninizi güçlendirir.

Konfor alanınızdan çıkmak, risk almayı ve belirsizlikle başa çıkmayı gerektirir. Bu da cesaretinizi artırır ve risk alma becerinizi geliştirir.

Yeni deneyimler ve farklı bakış açıları, yaratıcılığınızı tetikler ve sizi daha yenilikçi düşünmeye teşvik eder.

Konfor alanınızdan çıkmak, sizi kişisel olarak geliştirir. Zorluklarla karşılaşma ve bu zorlukların üstesinden gelme süreci, sizi daha güçlü ve olgun biri yapar.

Sonuç olarak, konfor alanınızdan çıkmak, hayatınızı zenginleştiren, sizi geliştiren ve büyüten bir deneyimdir. Yeni deneyimler kazanırken öğrenir, büyür ve daha tatmin edici bir yaşam sürersiniz. Başarılı insan profillerine baktığınızda rahatını bozmaktan korkmayan insanlar olduklarını göreceksiniz… Rahatınızı bozmaktan korkmadığınız, körü körüne bağlı olduğunuz alışkanlıklarınızı bırakacağınız günlerin yakın olmasını dilerim…

İyi bayramlar…