HAZİRAN ve sınıf ! (2)

HAZİRAN ve sınıf ! (2)

 

Evet, HAZİRAN’ın çağrısına EĞİTİM-SEN, Alevi kurumları ve yurttaşlar da olumlu yanıt verince, boykot tek kelime ile başarılı olmuştur. İktidarın saldırılarına rağmen gündeme gelmekle kalmamış, okulları boşaltmayı başarmıştır.

Evet, laiklik konusunun Türkiye’nin önümüzdeki dönemin en önemli tartışma ve mücadele başlığı olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.

Evet, solun kimseden talimat almadan yaptığı analiz ve mücadele kararlılığı ilerleme ve başarıyı getirmiştir. Bu, çok açık biçimde görülmüştür.

Evet, laiklik mücadelesini inanç özgürlüğüne indirgeme arayışı çuvallamıştır.

Evet, alevilerin de alevicilik yapılmasını değil, Türkiye’nin bütününe ilişkin bir mücadeleye katılmayı önemsediği bir kez daha görülmüştür.

Evet, AKP’nin laiklik kavgasını İzmir’e sıkıştırma denemesi ters tepmiştir. Laiklik tüm Türkiye’nin kavgasıdır.

Evet, AKP gericileştirmek ve yobazlığı beslemek zorunda. Karşıtlığın buradan kurulması iktidarın manevra kabiliyetini ortadan kaldırıyor.

Evet, karşıtlık aynı zamanda örgütleyici de olmak zorunda. Okulların boşalması ama eylemlere katılım yerine evlere kapanılması önemsenmeli.

Evet, örgütleyici bir tarz yalnızca HAZİRAN hareketini büyütmekle kalmayacak, aynı zamanda eylemlerin güven vermesi daha güçlü olması anlamına gelecektir.

Evet, iktidar her koldan kuşatılmalı, saldırılara yanıt olan slogan bugün olduğu gibi gerçeğe dönüştürülmeli. Sonuç olarak, “Hukuk bittiyse HAZİRAN başlar” diye bilinmeli…

Bu yazının ana temalarından biri de, ülkede siyasetin sıkıştığı ve baskıların arttığı dönemde işçi sınıfı adına yapılan çıkışların yarattığı yeni alanlardır. Çünkü, söz konusu yeni alanlar,, sınıfın kazanım mücadelesine önemli girdiler sağlamaktadır.

Sınıf ve kitle sendikacılığı diyerek işçi dünyasında yerini 48 yıl önce alan DİSK, kesintisiz mücadelesini sürdürüyor. Faşist askeri darbelere ve yöneticilerinin cezaevlerinde hapsedilmesine rağmen yoluna devam eden DİSK, sınıf hareketlenmesinin başladığı öncü illerden olan Kocaeli’nde, yeni dönemin de işaret fişeğini yakmış bulunuyor.

Öte yandan, bir işaret fişeği de, kentteki yerel medya kuruluşlarında örgütlenip sözleşme yapma yetkisi alan Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan (TGS) geldi.

Örgütlenme çalışmasını 1 ay kadar önce tamamlayan ve Manşet Kocaeli Gazetesi’nin 30 çalışandan 16’sının üye yaparak masaya oturan TGS, imzaladığı toplusözleşme ile ortalama 1300 TL civarında olan aylık ücretlere ilk yıl 125, ikinci yıl 250 lira olmak üzere toplam 375 lira zam aldı.

Sözleşme ile maaşlara seyyanen yıllık 300 lira ikramiye, 500 lira ölüm, 500 lira doğum, 500 lira evlilik, 250 lira kreş yardımı alınacak. Gazetecilerin fotoğraf makineleri ile bilgisayarlarının bakım-onarımları da işveren tarafından yaptırılacak. Çalıştıkları süre boyunca yol ve yemek harcamaları karşılanacak olan gazetecilere akşam haberleri için de yemek ücreti ödenecek. Öte yandan, sendika üyesi gazetecilere iş güvencesi sağlanması da sözleşme metnine giren madde oldu.

İşte, sınıfın önündeki en önemli mesele bu, örgütlülük. Herkes bilmektedir ki, örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.

 

 

 

Bu yazı toplam 188 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi