Gündeme yetişmek zor

Gündeme yetişmek zor

 

 

Hem bölgemizin hem de ülkemizin gündemi çok yoğun. Birisi kamuoyunda yeterince konuşulup anlaşılamadan bir başkası ekleniyor. Ulaşım ve internet teknolojisinin de etkisiyle bilgi hızı ve kirliliği inanılmaz boyutta.

Siyasette 7 Haziran seçimlerinin havası yok. 1 Kasım’da yapılacak seçimlerde, 7 Haziran’da çıkan tablodan çok farklı bir sonuç beklenmemesi bunda önemli etken diye düşünüyorum. 7 Haziran’da halk şöyle bir mesaj vermişti:

“Tek başınıza size ülke yönetimini teslim etmiyorum”

Yani kısaca ‘uzlaşın’ dedi.

Yapılan koalisyon çalışmalarının olumlu sonuçlanmaması ve siyasi belirsizliğe terör olayları da eklenince ülke olarak ciddi bir türbülans süreci yaşadık ve halen de yaşıyoruz.

1 Kasım’da bu tablo değişir mi, değişirse ne kadar değişir elbette göreceğiz.

İşin sanayici ve üretici yönünden görünümü ise, siyasetteki belirsizliğin iş hayatını çok kötü yönde etkilediği.

Sanayici ve üreten kesim ‘istikrar’ istiyor. Yabancı yatırımcılar da ekonomik yatırımlarını siyasi ve ekonomik istikrara göre kararlaştırıyor.

Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti olarak çeşitli temaslarda bulunmak üzere yönetimdeki arkadaşlarımla birkaç günlüğüne Rize’ye gittik.

Rize Valisi Ersin Yazıcı ile görüştük. Son günlerde çok konuşulan ve ülke gündeminde uzun süre yer alan Yeşil Yol projesini sorduk. Aslına bakarsanız orada olanları, burada yaşayanlar tam olarak anlayamaz. Bu çok net.

Gazeteci arkadaşlarla Trabzon’daki Uzungöl’ü ve Rize’deki Ayder yaylasını gezdik. En başta göze çarpan husus, her iki yaylanın da son dönemde betonlaşmaya teslim edildiği, ticarileştirmelere boyun eğildiği ve doğal güzelliklerinin de yakın dönemde daha fazla tehlikeye düştüğüdür.

Rize’de yeşil yol projesinden daha fazla konuşulması gereken bence bu konulardır. Ayder yaylasındaki çarpık ticarileşme daha büyük bir tehlike.

Uzungöl’ün sırtlarında gelişigüzel yapılan konaklama yerlerine neden ruhsat verildiği ve bu kadar betonlaşmaya neden izin verildiği daha ciddi bir şekilde irdelenmeli.

Rize’de iklim gereği sürekli yağmur yağıyor. Yaşanan afetlerin çok acı sonuçlar doğurmaması, alınacak önlemlerle ve ranta dayalı bakış açısına teslim olmamakla mümkün olabilir diye düşünüyorum.

Sadece Rize değil Anadolu’nun birçok yerinde ne yazık ki tarım ve hayvancılık beklendiği kadar ilgi görmüyor. Yeni nesil, tarım ve hayvancılıkla uğraşmak yerine bir fabrikaya maaşlı girip çalışmaktan yana. Bal ve arıcılık gibi ticari yönden zenginlik kaynağı sektörlere bile ilgi azalıyorsa, ülkenin geneli için bir sanayi ve yatırım planlaması yapılması gerekmektedir.

Ülkenin spor, siyaset ve insanlara dayalı gündemi sürekli değişir ama önemli olan ülkenin üretimini sağlayan iş dünyasının ve kendi kendine yetebilmesinin önündeki alanların gündemden düşürülmemesini sağlamaktır.

 

 

 

Bu yazı toplam 174 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi