Yorumun başlığı, bir Çayırova seçmeni ve Çayırova yurttaşı olarak beni de bağlıyor bugün. Kendi kendime, kendime de yazmış oldum. Kendimi arayıp, duygularıma tercüman olduğum için teşekkür edeceğim, kendime. Tek kaygım şu ki; kendimi kendimin cep telefonumdan aradığımda telefonun sürekli meşgul çalması durumu var. Hatta daha sonra kendim kendime, “Aradım. Meşgul çaldı. Dönseydin bari” diye bozuk çalıp, küsme durumu da olabilir.

Hayli karmaşık bir girizgâh olduğunun farkındayım ama daha karışık durumlar da var. Mantıksız da bulmuş olabilirsiniz ama daha mantığa sığmayan mevzuular da var. Şöyle ki…

Malum, içinde bulunduğumuz dönem yerel seçim dönemi.

Bünyamin Çiftçi şahsında partisi belediye başkan adaylarını -bence hikayeden- sonucu açıklanmayan temayyüller ile belirleyen parti mensubu bir belediye başkanı, aday adaylığı sürecinde nasıl olur da, üstelik halka sormadan, üstelik konutlarda yaşamın sürdüğü yerlerde, kentsel dönüşüm hamlesi yapar…

Bünyamin Çiftçi şahsında döneminin başında malum arsasındaki FETÖ’cü komşudan sabıkalı, görevinin ortasını az geçince yurttaşa tokattan ikinci sabıkalı bir belediye başkanı…

Çayırova’ya kendisinin getirdiği belediye başkan yardımcısı, Kenan Tuzcu’yu kast ediyorum, günümüzde aday adayı olarak parti içi yarışta karşısına dikilen bir belediye başkanı…

Servet Günay ile arası da çok iyiymiş, ahbaplarmış dostlarmış dediği de oldu ama Servet Günay şahsında partisinin düne kadar ki ilçe başkanı ve kuvvetle muhtemel ilçe yönetimi ile de adaylık edinmek için parti içi mücadeleye girecek bir belediye başkanı..

Üstelik partisinin oy oranı itibariyle de çok kuvvetli olduğu bir mahallede, durduk yerde yüzde 99 olasılıkla halk tepkisini niye üzerine çeker?

“Don Kişot musun mübarek? Bir yeldeğirmenleri ile kavgalı değildin” demezler mi insana?

**

Çayırova’da Bünyamin Çiftçi dahil olmak üzere AKP her kimi aday gösterirse göstersin söz konusu sorun AKP Çayırova Belediye Başkan adayının hatta bence aday adaylarının ve onunla birlikte AKP Çayırova İlçe Teşkilatı’nın önüne…

Sokakta, esnaf gezisinde, dernek/kahve toplantılarında, düğün dernekte hatta belki de taziye ziyaretinde önlerine çıkar mı çıkmaz mı?

Çayırova’da başta Yenimahalle ve Özgürlük olmak üzere bu ilçenin seçmeni 2004’ten bu yana her yerel seçim döneminde, dört defa üst üste aday değiştirmesine karşın oyunu verdi mi, verdi…

Ama ya bu sefer, AKP aday değiştirsin değiştirmesin fark etmez, “Sorun kişilerde değil, sistemde galiba” deyip oyunun rengini değiştirir mi, değiştirmez mi?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2019’da tekrarlanan seçim sonuçlarında, birinci ile ikinci arasındaki uçurumdan sebep; AKP’nin Recep Tayyip Erdoğan’dan sebep veya Erdoğan hatırına kilit bir oy tabanı Çayırova’da da var ama aynı Çayırova’da, İstanbul’da olduğu gibi, yüzer gezer oya sahip banko değil potansiyel, sadece AKP’ye değil diğer partilere de potansiyel seçmen kitlesi, o veya bu oranda var mı, var!

Şimdi bu neyin nesi..

Şimdi AKP bu seçimde kimi aday gösterirse göstersin müstakbel aday hangi yüzle, “Biz Çayırova’yı sizinle birlikte yöneteceğiz” diyebilecek.

Bir tek şartla diyebilir: Mevcut belediye başkanını kötüleyerek.

Mümkün mü…

Mümkün olsaydı Bünyamin Çiftçi, adaylık sürecinde şimdilerde neredeyse yüzüne bakmadığı Şevki Demirci dönemini yere göğe sığdırır mıydı?

Maskeli Balo ve onun sahte yüzleri…

Sözün özü..

Halka rağmen halk..

Çayırovalı’ya rağmen Çayırova yönetilemez.

AKP ve AKP’liler bunu er geç ama gidişat o ki kuvvetle muhtemel, çok acı tecrübelerle anlayacak…