Cengiz Akgün

Cengiz Akgün

GÖRMEMİŞLİĞİN DANİSKASI!

GÖRMEMİŞLİĞİN DANİSKASI!

Bir süredir ülke gündemini meşgul eden Dilan ve Engin Polat haklarındaki iddialar nedeniyle dün polis tarafından gözaltına alınmıştı.

Doğal olarak sosyal medyada bir kez daha TT oldular.

Önce ki gün sosyal medyaya şöyle bir göz attım gerçekten çok matrak paylaşımlar vardı.

Bu ikilinin gözaltına alınmasına sevinen ne çok kişi varmış meğer!

Bir kişi de paylaşım yapıp, ‘’Onlar bildiğiniz gibi değil, iyi insanlar’’ diyeni görmedim.

Yargı haklarında karar verecek bundan dolayı iddialar üzerinden peşinen bir karara varmak bence etik değil.

Hukukun şaşmaz ilkesi derki, ‘’Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur!’’

O yüzden bekleyip ne olup bittiğini hep birlikte göreceğiz.

Şu bir gerçek ki, Dilan ve Engin Polat olayında bu çiftin para ve lüks yaşam konusundaki saçma sapan hareketleri ultra görmemişlikleri başlarını yaktı.

Her gün sosyal medyada para ve cafcaflı yaşamlarıyla olmanın bedelini ödüyorlar.

Bir bakıma kendi kendilerini sobelediler!

Ülke de asgari ücretle insanlar ailelerini kıt kanat geçindirmek zorunda iken, yüz binlerce genç gelecek kaygısı taşırken yaptıkları tamamen görgüsüzlükten başkaca bir şey değildi.

Şu kadar lüks aracım var, bu kadar evim, yatım katım var, günlük harcamam 750 bin TL diye boş boş konuşursan, kafama dolarları takarsan, sosyal medyadan yaygara yaparsan tabi ki tepkilerin odağı olursun.

Sonra gidip Kabe’de poz veresende kimse artık sana inanmaz.

Demiş ki Karl Marks:

‘’İnsanların maddi yaşam koşullarını belirleyen onların bilinçleri değildir, bu maddi koşullar onların bilinçlerini belirler.’’

Aynen öyle.

Bunlarında bilinçlerini paraları, yatları, katları belirledi.

Ülkemiz de sadece bu malum çift günah keçisi ilan edilmemeli.

Benzer şekilde kaynağı belli olmayan yollardan elde edilen paralarıyla aynı cafcaflı yaşam sürenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.

Çevrenize bakın mutlaka bir-iki tane göreceksiniz.

Kapitalizmin fıtratında parayı bulda nasıl bulursan bul var!

HARF DEVİRİM 95 YAŞINDA

Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Kasım 1928'de 29 harften oluşan yeni Türk abecesini kabul etti.

Mustafa Kemal Atatürk harf devrimini şöyle anlatmıştı:
"Bugün yapmak zorunda bulunduğumuz çok değerli bir iş daha vardır: Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmek... Kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya, bütün yurttaşlara öğretiniz... Bunu yurtseverlik, ulusseverlik görevi biliniz. Bu görevi yaparken düşününüz ki bir ulusun, bir sosyal topluluğun yüzde onu ancak okuma yazma bilir, yüzde doksanı bilmezse, bundan insan olanların utanması gerek…’’

Bu yazı toplam 3163 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Akgün Arşivi