Dilek ALP

Dilek ALP

BUGÜN ÇANLAR “MUMCU” İÇİN ÇALIYOR…

BUGÜN ÇANLAR “MUMCU” İÇİN ÇALIYOR…

Ernest Hemingway
 

Çoğu eseri Nobel ve Pulitzer Ödülü sahibi Amerikalı romancı, hikâye yazarı ve gazeteci.

Doğum tarihi: 21 Temmuz 1899
Ölüm tarihi    : 02 Temmuz 1961

“Bir pislik başka bir pisliği haklı göstermez.”
Ernest Hemingway

Durup Paris'in çatılarına bakardım ve -sakın endişelenme, daha önce yazdın ve şimdi de yazacaksın. Tek yapman gereken inandığın cümleyi kurmak. Bildiğin en doğru cümleyi yaz ve devam et- derdim…  Sonunda o cümleyi yazıp oradan devam ettim. O zamanlar kolaydı çünkü her zaman bildiğim veya gördüğüm ya da birinin söylediğini duyduğum gerçek bir cümle vardı etrafımda. Şimdi her şey daha zor çünkü insanların hepsi sahte… "

Hemingway'in basit, doğru cümleler yazma konusundaki kararlılığı, gazeteci olduğu yıllarda başladı. Romanlardan önce, edebi araçlarını önce Kansas City'de, sonra Toronto'da ve son olarak da bir Avrupa muhabiri olarak kuvvetlendirdi.

Hemingway'in öğretmeni, yeteneğini 16 yaşındayken tespit etti. Onu lise gazetesi kadrosuna aldı. Bir yıl sonra editör oldu.

Hemingway, 18 yaşında "genç muhabir" olarak çalışmaya başladı. Yazım dilinde bir nevi Hammurabi kurallarını oluşturdu, bu kurallar kendi neslinden sonraki gazetecilere daima ilham verdi;

Kısa cümleler kullanın.
Güçlü bir dil kullanın.
Argo kelime kullanmayın.
Olumlu olun.
Gereksiz kelimeleri silin.
Konuyu önce hayal edin.

Her dönem, gazetecilerin Ernest Hemingway'den öğrenebileceği şeyler oldu. Gurulardan öğrenmenin önemli olduğu dünyada, her gazeteci, ipuçları ve tavsiyeler bulmak için Hemingway'in yazma kariyerinden yararlanmalı diye bir inanış vardır. Hemingway yaklaşık bir asır önce gazeteci olmasına rağmen, tavsiyeleri yeni nesil gazeteciler için önemlidir.

1. Basit ve anlaşılır yazmak, temel anahtardır.

"Amacım gördüklerimi ve hissettiklerimi en sade ve basit şekilde kâğıda dökmektir." E.H

İyi bir gazeteci, verileri düzenlemek için toplayan ve okuyuculara haberlerin değerini gösteren bir bilgi yöneticisidir. Her gazetecinin asıl görevi, anlaşılabilir metin yazmayı öğrenmektir.

Hemingway tavsiyesi: Belirsiz metinler yazmayı bırakın. Okuyucularınızın haber atmosferine dalmasına yardımcı olun.
 

2. Çevrenizdeki her kelimeye asılın.

"Dinlemeyi seviyorum. Dikkatlice dinlemekten çok şey öğrendim. " E.H

Gazeteci benzerliğinden sıyrılmak istiyorsanız, başka bir açıdan bir şeyler yazmayı öğrenmelisiniz. Süper yaratıcı olmanıza gerek yok: işin sırrı diğer insanları dinlemek ve gözlemleri kullanmaktır.

Hemingway tavsiyesi: Haberlerde vurgulanacak önemli verileri toplamak için iyi bir gazetecinin her şeyi duyması gerekir. Dinleyin…
 

3. Mükemmelliğin sınırı yoktur.

"Memnun kalmadan önce 39 kez “Silahlara Veda” romanımın son sayfasını yeniden yazdım." E.H

Tekrarın başarının anahtarı olduğunu söylemeye gerek yok ve yazma becerilerini geliştirmek söz konusu olduğunda, en basit yol çok yazmak, yeniden yazmak ve yeniden yazmaktır. Yazmada iyiyseniz, taslağınızın kalitesinden asla memnun kalmamalısınız. Bu, onu mükemmelleştirmek için çok çaba göstereceğiniz anlamına gelir.

Hemingway tavsiyesi: Gazeteci olarak ne kadar deneyimli olursanız olun, yazma becerilerinizi geliştirin. Aynı paragrafı yeniden yazarsanız, düşüncelerinizi daha net bir şekilde ifade etmek için o kadar iyi kelimeler kullanırsınız.

4. İnsanları yazmanın tutkunuz olduğuna inandırın.

"Yazmayı öğrenmeniz kimseyi ilgilendirmez. Bu şekilde doğduğunuzu düşünmelerini sağlayın." E.H

Açıkçası, iyi yazma becerileri biraz bilgi ve temele ihtiyaç duyar. Bu nedenle, çoğu gazeteci, hatta yetenekli olanlar bile, nasıl yazılacağını ve düşüncelerini doğru şekilde ifade edeceğini incelemelidir. Ancak, doğanızdaymış gibi davranmanız önemlidir.

Hemingway tavsiyesi: Daha fazla okuyucu istiyorsanız, özgüveninizi göstermeniz gerekir. Gazetecilik kalbinizdeymiş gibi yazın, dikkat çekeceksiniz.
 

5. Ruh haliniz uygun olduğunda yazın.

"Yazamıyorsanız yazmamalısınız." E.H

Bazen ortaya çıkmak istemedikleri için kelimeleri yazmak neredeyse imkânsızdır. Ve bu sorunla karşılaştıysanız, bunun için asla kendinizi suçlamayın. Yetenekli bir gazetecinin bile olağanüstü bir materyal oluşturmak için zamana ve ilhama ihtiyacı vardır. Bu yüzden acele etmeyin.

Hemingway tavsiyesi: Gazeteci olmak senin işin olsa da, her zaman yazmaya ihtiyacın olduğu anlamına gelmez. Bunu yapacak ruh halinde değilseniz, araştırma gibi yazma ile ilgili başka bir görev bulmak daha iyidir. Sonrasında ilham aldığınızı hissettiğinizde tekrar deneyin.
 

*
 

Uğur Mumcu

Sayısız ödüle sahip Türk gazeteci, araştırmacı ve yazar.

Doğum tarihi                      : 22 Ağustos 1942
Suikasta uğradığı tarih     : 24 Ocak 1993

“Halkını insan gibi yaşatmayan devlet, ne milli devlettir, ne demokratik, ne de sosyal devlettir. Sadece bir sömürünün adı ve aracıdır.”


Uğur Mumcu

Uğur Mumcu gazetecilik anlayışıyla Türkiye’de değil dünyada da gazeteciliği yalnızca bilgiye değil aynı zamanda etik bir zemine oturtan bir anlayışın öncülerindendir. Herhangi bir güç odağı, siyasi parti, oluşum ya da örgütlenmeden bağımsız biçimde yalnızca gerçekleri yazmayı ve aktarmayı görev edinmiş Mumcu, gazetecilik anlayışıyla bugünkü nesillere de örnek olmaya devam etmektedir. Türkiye’nin en karanlık dönemlerinden birisi olan 1990’lı yılların başlarında yazdığı bir yazı onun gazetecilik anlayışını gözler önüne sermesi açısından paylaşmaya değerdir:

 "Gazeteciyi nasıl tanımlarsınız?
- Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insandır. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir."

Uğur Mumcu, gerçekleri değiştirmeye çalışan bütün güç odaklarına karşı doğrudan, hakikatten, gerçekten yana olmayı yalnızca bir gazetecilik faaliyeti değil, bir yaşam prensibi olarak görerek yaşadı. Susturulmak istenmesinin ardında yatan gerçek de tam olarak buydu. Bu inadı, azmi ve kararlılığı nedeniyledir ki, ölümünden sonra da, onun izinden giden meslektaşları eliyle, o hala konuşmaya ve gerçekleri yazmaya devam edecek.


Milliyet, 3 Mayıs 1992
 

*
 

24 Ocak 1993, Ankara


Başka bir kıtada, ülkesine her gün özlemle yanan, memleket topraklarından aldığımız sadece basit bir haberle bile günümüzün tansiyonu değişen bir ruh halinde iken, sabahın erken saatlerinde Ankara'dan aldığım acı haberle beynimden vurulmuşa döndüm.

28 yıl önce o anı eksiksiz hatırlıyorum. Telefonun yanına yığılır gibi oturdum ve kıpırdayamadım, gözlerimden akan yaşı unutmuyorum. Üniversite yıllarımın kahramanı, kalemini örnek aldığım kaybım. Hiç bir notunu, yazısını okumadan geçmediğim, büyüyünce olmak istediğim. Her yazdığını defalarca okuyup "bu sefer ne anladım" diye kendime tekrar sorduğum. Onun düşündüğü açıdan düşünmeye çalışıp anlamaya gayret ettiğim...

O hafta tüm Türk öğrenciler arasında gizli bir yas vardı, hiç birimiz bir şey yapmak istemiyor, yalandan dahi gülümseyemiyorduk. Ailelerimiz bizlere açtığı telefonlarda "bir aile büyüğümüzün vefatını" bildirir bir saygı ve derin üzüntüsü ile vermişlerdi bu haberin detaylarını. Uzun süre kendimize gelemedik, öfkemizi ve üzüntümüzü yenemedik… Ben hala yenemedim.

Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmaz” sözünü,

İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar.” sözünü

Ben Atatürkçüyüm… Ben cumhuriyetçiyim… Ben lâikim… Ben antiemperyalistim… Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım… Ben insan hakları savunucusuyum… Ben, terörün karşısındayım… Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır.sözünü,

"Susanlar da insanlık suçlarına katılmış olur" sözünü dediği günleri yakından biliyorum...

Hemingway’in her yazısında Mumcu’nun keskin ruhunu, kuvvetli kelimelerini buluyorum. Bir yerde kesiştiklerini biliyorum. Ortak noktaları var mıdır emin değilim ama her ikisi de bende aynı depremi yaşatan iki kahraman…

 

Hemingway’in, dediği gibi;
Belki de hayattan alacağın hayal ettiğin kadar uzun bir yaşam değildir. O yüzden ne kadar vaktin varsa kullansan ve bunun için minnettar olsan iyi edersin.

Belki de çanlar SENİN için çalıyor…
 

Bu yazı toplam 8963 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Dilek ALP Arşivi