Herkesin, bir yaşam karnesi vardır. O karnede, yaşarken yaptığı işlerin artı ve eksisine yönelik notlar vardır. O notlar ortalamanın altında kalıyorsa (Ki, AKP’nin notları ortalamanın değil sıfırın altında), karnenin bedeli bir biçimde ödenir.

Şimdi, 14 yıla yakın süredir iktidarı elinde bulunduran AKP’nin karnesinin sadece bir bölümüne bakacağız.

Türkiye tarihinin en ağır katliamlarının yaşandığı AKP iktidarında bu olaylarda sorumluluğu bulunan bir yönetici dahi istifa etmedi. Reyhanlı, Roboski, Soma, Suruç, Ankara, Diyarbakır ve son olarak Sultanahmet'teki patlamada AKP'nin bulduğu tek çözüm yayın yasağı oldu.
AKP iktidarı döneminde, Türkiye'nin en ağır katliamları yaşanıyor. Yüzlerce yurttaş hayatını kaybediyor. Katliamların ardından,  iktidar sürekli aynı yönteme başvurup, olaylara ilişkin yayın yasağı getiriyor.

Son olarak Sultanahmet patlamasının hemen ardından getirilen yayın yasağı da bunun somut örneğidir. Roboski, Reyhanlı, Soma, Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamlarında da aynı şey yaşandı. Yayın yasağı getirildi ama sorumluluğu bulunan bir tane AKP yöneticisi bile istifa etmedi.

AKP’nin son seçimdeki sloganı neydi, anımsayalım, İSTİKRAR…

İşte AKP’nin istikrarını anlatan bilanço;

AKP iktidarları döneminde yaşanan 7 katliamda 537 kişi yaşamını yitirdi.

Peki, sorumlusu kim ?

Üzerine alınmayan AKP kadrolarından tek istifa bile gelmedi…

Peki ne oldu ?

Tabi ki, sorun yayın yasaklarıyla giderilecekmiş gibi görüldü. Giderilemedi ama olsun o yasakları da anımsayalım…

- 28 Aralık 2011 Uludere Roboski Katliamı’nda 34 yoksul köylü öldü. TSK’ya ve hava kuvvetlerine teşekkür edildi, ama siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı.

- 11 Mayıs 2013 Reyhanlı Katliamı’nda Suriye’ye sınır, cihatçı tehdidi altındaki ilçede yaşayan 54 kişi öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

- 13 Mayıs 2014 Soma Katliamı’nda 301 maden işçisi öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

- 5 Haziran 2015 Diyarbakır Katliamı’nda 5 HDP’li öldü, 400’den fazla kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

- 20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı’nda 33 devrimci öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.

- 10 Ekim 2015 Ankara Katliamı’nda 100 kişi öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı geldi.

- 12 Ocak 2016 Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleşen intihar saldırısında 10 kişi yaşamını yitirdi, 15 kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Patlamanın üzerinden sadece bir saat geçmişken yayın yasağı getirildi.

Bu katliamların tümünde, çok kısa sürede yayın yasakları getirildi. Dosyalara gizlilik kararı konuldu. Yaşamını yitirenlerin ailelerince vekalet verilen avukatlar bile dosyalardaki bilgilere ulaşamadı.

Peki neden ?

Nedeni şu;

Soruşturmaya gizlilik kararı koyulması, olayın delillerinin rahatça karartılması ve faillerinin de korunması anlamına gelmektedir.

Bu yüzden, AKP’nin karnesi kırıklarla doludur. Bu karneyi düzeltmek için 14 yıl değil ömür yetmez. Bu hesap kolay kolay verilemez.