İş kazaları, trafik kazaları, helikopter düşmesi, cinayetler ve yaralamalar, o kadar çok hareketli bir haftayı geride bırakıyoruz ki, gerçekten de beynimiz yoruldu.

Bazen duyunca ''yok daha neler'' dediğiniz olaylarla karşılaşırsınız. S-70B Sikorsky tipi helikopterin Cengiz Topel Havaalanı'ndan kalktıktan kısa bir süre sonra Kartepe ilçesi Karaardıç mevkisinde düşmesi ve içindeki 4 askerin yaşamını yitirmesi, tam da böyle tarif edilebilecek olay.

O helikopter neden düştü, bilemem. Kaza kırım ekiplerinin bölgede gereken incelemeyi yaptı. Helikopter enkazının kaldırılması için de Sikorsky firmasına bağlı ekiplerin enkaz alanında inceleme yapması beklendi. Şimdi, o süreç de tamamlandı. Her iki incelemeden elde edilen bulguların ortaklaştırılması sonucu helikopterin düşüşünün gerçek nedeni ortaya çıkacak belki.

Ama, artık çok da önemi yok. Çünkü, 4 gençsubayı yitirmekle ruhumuz yeterince yoruldu. O ailelerin gözünün yaşını dindirecek bir şey yoktur.

Acı ve hüzün veren bu olayın karşısında, beklenti, teknik ve diğer nedenlerle benzer bir olayın bir daha yaşanmaması için gereken önlemlerin eksiksiz alınmasıdır.

Başta da söyledim ya, geçen 10 günlük sürede beynimiz yoruldu...

Bu yorgunluğa neden olan olaylardan bir bölümü de iş kazaları (iş cinayeti) oldu. Ben, bu kazaları, çoktandır ''iş cinayeti'' diye tanımlıyorum, ama ne yazık ki mevcut yasalar iş kazası olarak kabul ediyor. Sorumluları hakkında yaptırım uygulayacak ceza maddeleri ise yok. Ya da varsa bile işle(til)miyor.

Evet, TÜPRAŞ'ta yaşanan böylesi bir olayda 26 yaşındaki işçi  Tamer Sağlam, çalıştığı sırada boru patlaması sonucu oluşan alevlerin arasında kalıp ağır yaralı hale geldi ve sonunda götürüldüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Kartonsan fabrikasının 2 günlük şoförü Adem Çakmak'ın da ''İş kazasında (iş cinayeti) ölümü' 'yüreğimiz yordu. Eski kağıt yüklü kamyonunun boşalmasını bekleyen 45 yaşındaki Adem Çakmak (45), üzerine kağıt balyalar düşmesi sonucu ağır yaralandı ve götürüldüğü hastanede kurtarılamadı.

3 aylık bir kız çocuğu olan Çakmak’ın sonu da, Sağlam'ın ki ile aynıydı.

Beynimiz nasıl yorulmasın ki ?

Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de ''hiç yüzünden yaşanan kavgalar'' dolayısıyla ölümden şans eseri kurtulanlar var. Kavdaga silahla ya da bıçakla yaralananlar diye de tanımlayabiliriz.

Onların yaşadığı olaylar da, kamuoyuna ve bizlere yansııdığı için beynimiz biraz daha yoruldu.

Kartepe ilçesinde av tüfeğine sarılıp köftecide 3 kişiyi yaralayan zanlının durumu ve neden olduğu olay da insanın beynini yoran cinsten. Çünkü, şüphelinin, sağlık sorunu olduğu yansıdı kamuoyuna.

Yani, bizim beynimizi yoran olayın faili aslında kendi çok yorgun...

İzmit'in en işlek caddesinde yaşanan kavga sonucu bir gencin bıçakla yaralanmış olması da, benzer bir yorgunluk yaratıyıor doğal olarak. Nedeni ne olursa olsun, bu ve benzeri tartgışmalar sonucu herkes bıçak ya da tabancasya sarılırsa (ki genellikle böyle olduğu da söylenebilir) ortaya çıkan tablo çok vahim olur.

Bu da, beynimizdeki yorgunluğu artırır...

Daha dingin beyinlerle, üretken bir toplumun devamını sağlayıp kardeşçe ve dostça yaşamak adına daha fazla çaba göstermek gerekiyor.